İBRAHİM GÜRAY AYTEKİN ÖZEL HABER - ARAŞTIRMA

Dans iletişimdir. İnsanların iletişim yollarından biriside jestler ya da değişik çeşitli hareketlerdir. Hiç bilmediğiniz yabancı bir ülkede zararsız olduğunu düşündüğünüz bir jestin veya hareketin o ülkede hoş olmayan bir hareket olmayan gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. Veya sizin yanlış bildiğiniz bir jestin o ülkede doğru olduğunu iltifat olarak bilindiğini dahi görebilirsiniz. Tüm ülkelerde ise tek ir jest ve hareket anlayışı olan sadece DANS tır. Dans edenlerin yaptığı yalnızca iç duygularını ifade eden dansın karakterini taşıyan hareketlerdir. Dans edenler iç dünyalarını dışa vurarak özgürlüğün tadını çıkarmak isterler. Farkında olalım veya olmayalım bedenimiz hareketlerle konuşur. Bu yüzden dans bedenin dilidir ve tarih boyunca da bir iletişim yolu olarak kullanılmıştır. Bir kutlamanın sevinç ve coşkunluğundan dinsel ayin ve geleneklerin ciddiyetine kadar insanlar tüm duygularını dans yoluyla ifade etmişlerdir.

Rock müzik, 1950'lerde ABD'de "rock and roll" olarak doğan, 1960'larda ve sonrasında farklı tarzlara ayrılarak özellikle İngiltere ve ABD'de gelişen bir müzik türüdür. Kökleri 1940'ların ve 1950'lerin rock and roll'una dayanır. Rock and roll ise bluesrhythm and blues ve country müzikten yoğun biçimde esinlenmiştir.Rock müzik; electric blues ve folkcazklasik müzik gibi diğer müzik kaynaklarından da esinlenir.

Konuşma dilinin olmadığı zamanlarda insanlar birbirleri ile dans dili ile anlaşabiliyorlardı. İlk insanlar önce tepindiler, seslere kulak vererek yaptıkları hareketlere bir anlam verdiler. Böylelikle dans tarif edilen bir sanat dalı olarak ortaya çıktı. Belirli bir amaçla yapılan ritmik hareketlere DANS adı verildi. Tüm dünyada dans kelimesi tek anlamlı bir kelime olarak yerini aldı.

Caz müziği ve dansı, ilk kez ABD'nin güney eyaletlerinde, 1900'lerin başında gelişmeye başlamış bir müzik türüdür. Caz müziği, mavi notalarsenkopswing, çoklu ritim, atışma, ve doğaçlama tekniklerini kullanır; Afrikalı-Amerikalı ve Batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piyasaya çıkmasıyla olmuştur. 1920 ile 1930'larda popülerliğinin artmasıyla başta ABD olmak üzere tüm dünya genelinde Caz Çağı yaşanmıştır. Caz yalnızca geçmişte değil, bugün dahi çok sevilen ve ünü gün geçtikçe artan müzik türlerinden biridir. Caz müziği yirminci yüzyıl başlarında keşfedildiği topraklar olan ABD'den çıkıp dünyaya yayılma sürecinde ve günümüze gelene kadar birçok alt türe (New Orleans, Swing, Kansas, Çingene cazı, bebopcool, avangart, serbest caz, Latin caz, soul, füzyon, caz rock, smooth, caz funk, etno caz, asit caz) ayrılmış ve sayısız müzik türü ve geleneğiyle etkileşime girmiştir.

Türklerde tarihin her döneminde dans vardır. Tabiat olaylarına ve savaş hazırlıklarında dans ile yer verilmişti. Türkler dans etmeyi daima bir coşku sonucu veya bir kıvancı paylaşma amacı ile yapmışlar. Savaş sonrası zafer sevinci ile dans eden, Türk kavimi Kazak'ların 'Kazak Dansı' tüm dünyada tanınmak ve bilinmektedir. Hareketli bir toplum dan Türklerin dansları, bölgesel farklılıklara ( Halay'lar, Horon'lar v.s) göre çeşitlilik gösterirler. Anadolu'ya yerleşen Türklerde bu farklılıklar belirgindir. Yüzyıllar boyu Anadolu'da ki otantik dansları bugüne dek devam etmiştir. Halen çocukların oyun olarak yaptıkları birçok hareketler bu dansların devamı ve kalıntılarıdır.

Zeybek oyunuBatı Anadolu yöresinde görülen halk oyunudur. Zeybek kendi içinde türlere ayrılmaktadır:

Tek kişi tarafından ya da birkaç oyuncunun çember şeklinde dizilmesiyle oynanır. Zeybek, halkı koruyan cesur bir adamı temsil eder. Zeybek oynayan dansçı, kollarını omuz hizasında, elleri başıyla aynı hizada olacak şekilde iki yana doğru açar ve bazı oyunlarda kollarını dirseklerden hafifçe kırar. Büyük adımlar atarak ağır ağır hareket eder. Ara sıra yere doğru eğilip bir dizin yere dokundurulması, bu dansın belirgin hareketlerindendir. Bu tarz zeybekler İzmirAydınManisaDenizliMuğla ve Uşak taraflarında görülen zeybek türleridir. Buna Balıkesir'in Ege sahilleri de dahil edilebilir.

Dansı bir ülkeye veya belli bir topluma mal etmek yanlıştır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar şunu göstermiştir ki dans kendi içerisinde farklılıkları olsa da esasta aynı olup insanlığın ortak malıdır. Aynı zamanda insanlık tarihinin de ilk sanatı olan dans, tüm güzel sanatların ve bazı sporların anasıdır. 1789 Fransız Devrimi ile çok sayıda gelen yeniliklerden biriside, dansın bilinçli gelişim sürecine girmesi oldu. İlk olarak 'Country' dansları çıktı ve Avrupa'yı sardı. Arkasından her figürün ayrı bir anlatım olan 'Kadrıl' dansı moda oldu.

Pop müzik ve dansı, 1950’lerin ortalarında ABD ve İngiltere’de ortaya çıkmış bir popüler müzik türüdür. “Popüler müzik” ile “pop müzik” terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, “popüler müzik” terimi popüler olan tüm müzikleri tanımlar ve pop müzik dışındaki türleri de kapsar. 1960’ların sonlarına dek “pop” ve rock” terimleri de sıklıkla birbirinin yerine kullanılıyordu, ancak zaman içinde bu türler birbirinden ayrılmıştır.Pop müzik, müzik listelerinde en çok karşılaşılan müzik türüdür. Pop müziği meydana getiren bazı öğeler urbandansrockLatin ve country gibi türlerden ödünç alınsa da bu müzik türünü tanımlayan temel öğeler de vardır: Pop müzik parçaları genellikle kısa veya orta uzunlukta, basit formatta yazılmış, parça içinde aynı ezgilerin tekrarlandığı ve hook’ların sıkça kullanıldığı parçalardır.

 Bu orijinal danstan sonra dans tarihinin en uzun ömürlüsü dan 'Vals' dansı bütün gönülleri fethetti. Bu arada vals Viyana'ya yerleşirken Paris'te aynı türde daha hareketli ve hızlı bir dans olan 'Polka' moda oldu. Sonra 'Mazurkâ ile birçok hareketli danslar ortaya çıktı, Amerikan Kadrili ile 20. yy. başlarına kadar gelindi. 20. yüzyılın başlarında sıcak ülkelerden gelen çok değişik bir dans sevilmeye başlandı; bu dans Tango idi. Hareketli ve zarif bir dans olan Tango hızla yayıldı ve klasikleşerek dans dünyasında ölümsüzleşen yerini aldı. Yıl 1908'in başı idi. Atlantik ötelerinden gelen 'Boston' ve'Two Step' isimli danslar bir fırtına gibi dans salonlarına girdi.

Hip hop dansı, 1970'li yılların sonunda Amerika'da kötü koşullarda ve azınlık olarak yaşayan siyahilerin gündemden uzaklaşmak ve eğlenmek için oluşturduğu bir kültür, yaşam tarzı ve sanat akımıdır. Bu kültür Rap müziği, Graffiti sanatı, Breakdance'ı ve DJ'liği içerir. Hip hop kültürünün doğmasında Blues, Funk, Soul ve Jazz müziğinin etkisi büyüktür.

 Müzik ve ritimlerde sıcak rüzgarlar eserek ağırbaşlı müziğe galip geldi. Caz müziği temsilcileri, yarattıkları 'Fox Trot' dansını 1917de bütün dünyaya tanıttılar. 1923'te 'Samba', 1927de 'Pasodoble' dansları, dans salonlarında yapılmaya başlandı. One Step dansı bunların arasına katılmakta gecikmedi. Fox Trot dansı sokaklara kadar taştı. Yeni danslar çıkmaya devam ederken eskiler listeye ilave olmaya devam etti. Bu gelişmeyi takiben çok hareketli ve hızlı bir dans olan 'Çarliston' dünya gençliğini fethefli. Müzik dünyası çarliston müzikleri yapmak için yarıştılar. 1927'den sonra açılan eğlence mekanlarında insanlar sadece dans ederek eğlendiler. 'Rumba', 'Karyoka' , 'Kokoraça', yeni danslar listesine girdi. II. Dünya Savaşından sonra dansta yeniden kendi dünyasını kurdu. 

Roman dansı, bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, onların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen uzun kurgusal anlatıma denir. Hikâyeye kıyasla daha uzun ve olaydan ziyade kişi merkezli bir yazı türüdür. Japon edebiyatının başyapıtlarından Genji'nin Hikâyesi dünyanın ilk romanı kabul edilir. Roman büyük oranda düzyazıyla yazılır ancak nazım da içerebilir. Anlatılan olaylar kahramanlık öyküleri değil, sıradan insanların günlük yaşantılarıdır. Anlatılan olaylar, kendinden önceki türler gibi yalnızca saraylar ve savaş alanları gibi destansı mekanlarda değil, genellikle sokaklar, evler, meyhaneler gibi sıradan mekanlarda geçer. Kullanılan dil, nazım türlerinde olduğu gibi ağdalı değil günlük ve sıradandır.Roman tarihe en bağlı edebiyat türüdür. Toplumsal, politik olaylar gelişmelerle de yakın ilişkidedir.

Gençliği harekete geçiren danslar 'Swing', 'Blues', 'Be Bop' dans salonlarına girdi. Dans pistleri sınır tanımadı ve yeni danslar moda olmaya devam etti. Rock'n Roll, Twist, Shake, Hully Gully Jerk, Bogolca, Surf gibi benzeri dansların ardı arkası kesilmedi. Ama bu hızlı gelişme yanında bilinci de getirdi. Danslar kendi içlerinde hangi müzikle yapılıyorsa ona göre sınıflandırılmaya başlandı. Latin Amerikan Dansları, Standart Danslar, Klasik Danslar, Caz Dans, Tap Dans gibi isimlerle gruplandırıldı ve dans federasyonları kurulmaya başlandı. Onlarda kendi aralarında birleşerek Dünya ve Avrupa dans şampiyonluklarını başlattılar.

Türk halk oyunlarıTürkiye sınırları içerisinde yapılan halk danslarıdır. Türkiye'de çeşitli biçimlerde yapılan çok çeşitli halk oyunları türleri vardır ve bunlar her bölgenin kültürel yapısını yansıtır. Erzurum ve çevresinde "Bar"; Çukurova ve çevresi, Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da "Halay"; Trakya'da "Hora"; Doğu Karadeniz'de "Horon"; Konya ve çevresinde "Kaşık oyunları"; Kars ve Ardahan'da "Lezginka" bunların en bilinen örnekleridir.

Kültürel yönden gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsi dansa gereken önemi vererek dans federasyonları oluşturmuşlardır. Aynı ülkeler kendi aralarında birleşerek konfederasyonlarını kurmuşlardır. Her yıl dans yarışmaları düzenleyen bu kuruluşlar sayesinde dans, olimpiyatlara katılabilen bir spor dalı olarak kabul edilmiştir. Bugün için bir çok spor dalının ( Buz dansı, Ritmik jimnastik, senkroniye su sporları v.s ) alt yapısında yer alan dans sanatına gereken önemi veren ülkeler burada kazandıkları tecrübeyle dansa, estetiğe, ritme ve görselliğe dayalı diğer spor dallarında da gereken başarıyı göstermektedirler. İlk öğretim çağını bitiren ve ritme, estetiğe dans eğitmine önem vererek aynı paraleldeki sporla uğraşanlar başarıyı daha çabuk yakalamaktadırlar. Dans eğitimi gören sporcuların ritim duyguları gelişecek, vücut estetikleri ve estetik hareketleri artacak, ana spor dalındaki çalışmaları ve antremanları için kendilerine güven gelecektir. Fiziksel ve ruhsal yörıden daha rahat olacaklardır.

Rock müzik, 1950'lerde ABD'de "rock and roll" olarak doğan, 1960'larda ve sonrasında farklı tarzlara ayrılarak özellikle İngiltere ve ABD'de gelişen bir müzik türüdür. Kökleri 1940'ların ve 1950'lerin rock and roll'una dayanır. Rock and roll ise bluesrhythm and blues ve country müzikten yoğun biçimde esinlenmiştir. Rock müzik; electric blues ve folkcazklasik müzik gibi diğer müzik kaynaklarından da esinlenir.

Avrupa Birliği ülkeleri arasında kültürel birliğin oluşumunda dansın önemi Kopenhag uyum kriterlerinde yer almaktadır. A.B'ne aday ülke dan Türkiye'de dansa gereken önemi vererek bu uyumun içinde yerini almalıdır. 'Dans medeni bir ihtiyaçtır' diyen Büyük Atatürk'ün bu söylevinden yola çıkarak dans çalışmalarına katılan gençlerin, yardımlaşma, kaynaşma ve benzeri sosyal yönleri de gelişmekte, bulundukları ortama daha çabuk uyum sağlamaktadırlar. Türkiye'mizin çağdaş ve modern toplum anlayışına katkıda bulunmak geleceğin gençlerine Dünyanın evrensel sanatı olan dansların bilincini ve sevgisini yaymak için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizde hızla gelişmekte olan dans sanatına bugün Milli Eğitim Bakanlığı Dans kursları, üniversitelerde oluşan dans kulüpleri, özel dans stüdyoları ve sanat okullarının dans bölümleri sahip çıkmaktadır. 

Lirik şiir ve oyunu, duyguların coşkun bir dille anlatıldığı edebiyat eserlerinin genel adıdır. 

Antik Yunan edebiyatında ozanlar şiirlerini lir denen telli bir sazla söyledikleri için, bu türlü şiirlere lirik denmiştir. Türk edebiyatında da âşık, ya da saz şairi adı verilen halk ozanları şiirlerini hâlâ sazla söylemektedirler. Lirik şiirde toplumsal mutluluk ya da felâketlerden duyulan sevinç ya da acı gibi ortak duygular; ya da aşk, ayrılık, özlem, ölüm acısı, gibi bireysel duygular anlatılır. Lirik şiir dünya edebiyatında en çok işlenen ve sevilen şiir türüdür. Türk edebiyatımızda halk âşıklarının (veya halk şairlerinin) söylediği şiirlerin çoğu liriktir.

Oryantal dans, Arap Fars kültürüne ait rakkaseler Selçuklu ve Osmanlı zamanında önce saray çevrelerini, daha geç dönemlerde de konak sahiplerini eğlendirmiştir. Osmanlılar'da çengi ve köçeklerin belediyeden izinli teşkilatları olmuştur. Kol denilen dansçı grublarına kolbaşı denilen bir kişi yardımcısı ile birlikte yöneticilik yapar, 12 dansçıyı yönetirdi. Bunların yanında her kolda sıracı denilen dört kişilik bir saz grubu bulunurdu. Kolbaşı'nın görevi bugünkü menajerlerin görevi ile benzerdi. Kolbaşının evine meşkhane denirdi. Burada grubun dansçıları çalışır ve dansçı olmak isteyenler eğitim görürdü. Düğün, kına gecesi veya diğer bir eğlence düzenlemek isteyen kolbaşı ile pazarlık yapardı.

Dansçılar izleyici ile birbirinden farklı iki yolla iletişim kurarlar bunlar beden diliyle ve yüzlerindeki bakışlarla içlerindeki duygularını etrafa saçarak ve karmaşık jestlerle, mimiklerle göstererek pandomim veya dans tiyatrosu anlamında olacak göstereleri kullanarak anlatmak olacaktır. Bazı danslarda iletişim çok kolay sağlanabilir, bazılarında ise o dili bilenler sadece anlayabilir. Bale yapanlar kalbin üzerine konan el hareketinin aşkı anlattığını hemen anlar. Her ülkenin kendi danslarında da değişik hareketlerle izleyecisi arasında bağ kurmak çok kolaydır.

 Dans aynı zamanda çok hoş bir eğlencedir. İyi bir spordur. Dans edenler her zaman sağlıklı ve dinç olurlar, her yaşın kendine uygun bir dans türü vardır. Dans temiz ve açık bir anlatımın, özgürce yaşamanın, karşınızdakinden fiziksel bir karşılık alabileceğiniz keyifli bir araçtır. Dolayısıyla dans ister tek ister çift isterse toplu olarak yapılsın önemli olan sizde uyardığını düşüncelerdir. 

Sirtaki; İstanbullu Ortodoks Arnavut kasaplarının dans türüdür. 1960'lardan sonra popüler bir Yunan dansı hâline gelmiştir. Giorgos Provias tarafından 1964 tarihli Zorba filmi için düzenlenmiştir.[4] Yunan halk dansı değildir. Arnavut dansıdır. Ancak geleneksel hasapiko dansının yavaş ve hızlı sürümlerinin karışımıdır. Míkis Theodorakis'in Zorba Dansı adlı müziğiyle oynanır.

BroadwayABD'nin New York'taki Manhattan bölgesinde yer alan bir caddedir. ABD'deki müzikal tiyatro gösterileri bu cadde üzerinde ve bu caddeye açılan sokaklarda bulunan tiyatro ve konser salonlarında zirveye ulaşmıştır. O yüzden de bu sokağın ismi ABD'deki müzikal sanatıyla özdeşleşmiştir.

Bale, belli figürlere, adım atışlara dayalı dans ve müzikli gösteri türüdür. İtalyan rönesans döneminde ortaya çıkmış daha sonra Fransa ve Rusya da gelişmiş bir performans sanatıdır. Dünya çapında yayılarak birçok başka dansı etkilemiştir. Bale dansı, mimik, müzik, duygu ve dekor sanatlarının ileri standartta birleştirilerek kullanan bir tiyatro gösterisi olarak tanımlanabilir. Asıl eleman olarak kullanılan dans aslında İtalyanca "dans" anlamına gelen "ballo" ya da "balletto" sözcüğünden türetilmiştir.

Cha-cha-cha  Ça-ça, Küba kökenli bir Latin Amerika dans ve müzik türüdür. Ça-ça-ça müziği ilk kez 1953’te Kübalı viyolonist ve besteci Enrique Jorrin tarafından ortaya konulmuştur. Bu dansın adı chachachá olarak da yazılır. Ritmi danzon dansındaki dördüncü vuruşa değişiklik getirilerek elde edilmiştir.

Disko, Özellikle 1970'li yılların sonunda ABD'de ve dünya genelinde popüler olmuş bir pop müzik türüdür. Disko, bir müzik türü olarak 1970'lerin başlarında boy göstermeye başlar. Öncülü olan funk, soul ve R&B gibi tarzlardan farkı, "four-to-the-floor" (dört dörtlük) davul vurgusu ve sıklıkla sekiz veya onaltılık vuruşta notalarla birlikte hi-hat'in açık-kapalı kullanımları ile öne çıkar. Bunların yanında telli çalgılar, akustik ve elektrikli piyano, latin vurmalı çalgıları, bakır üflemeliler ve elektro gitarlar da bu müzikte sıkça yer alır. Ayrıca orkestra enstrümanları da solo melodiler için kullanıldı.

Salsa’nın kökenlerinin çeşitliliği ve çeşitli stillerden oluşan bir karışım olması adının anlamını da açıklamaktadır. "Salsa" sözcüğü aslında İspanyolca konuşan Latin Amerika ülkelerinde çeşitli baharatların karıştırılmasıyla hazırlanan “sos” anlamına gelir. Söz konusu müzik ve dansa da çok farklı kültürel öğelerin karışımını içermelerinden dolayı bu ad verilmiştir.

Breakdance, "sokak dansı" olarak da bilinen bir dans türüdür. Bu dansı yapan erkeklere "b-boy" ya da "break boy", kızlara ise "b-girl" ya da "break girl" denmektedir. B-boylar 1980'li yıllardan itibaren sadece breakdance yapan gençlere değil DJ'lere ve rapçilere de verilen ad olmuştur. Breakdance kültürü 1980'li yılların başında büyük bir patlama göstermiştir.

Jive, "salon dansı" olarak da bilinen bir Latin Amerikan dans türüdür.

1940'lı yıllarda Afro-Amerikalılar tarafından ortaya çıkarılmış, II. Dünya Savaşı süresince Amerika'dan İngiltere'ye yayılmış ve ilk olarak 1944 yılında Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak isimlendirilmiştir.

Modern dans, 20. yüzyılın başlarında balenin değişmez kurallarına tepki olarak gelişen bir dans türüdür.

Bu dans, hemen her tür müziğe uydurulabilir. Yeni hareket stilleri yaratmak için diğer dans hareketleriyle birleştirilebilir. Modern dansta amaç, vücudun doğal duruşundan yararlanmaktır. II. Dünya Savaşı'nın başlarından itibaren yapılmaya başlanmıştır. O zamanlar sadece bir dans türü olarak görülen modern dans şimdi dinlendiricidir ve her müzik türüne ayak uydurabilir.

Rumba dansıLatin Amerika danslardan biridir. Aslen İspanyol ve Afrika kökenlidir. Ancak 16. yüzyılda Afrika'dan getirilen köleler aracılığıyla Küba'ya taşınmıştır. Müziği ve hareketleri Küba'yı yansıtır. Yavaş ve zor bir dans türüdür. Bu dansta kalça hareketleri belirgindir. Uluslararası Latin Amerikan dans yarışmalarında sergilenir. Rumba aynı familyada yer alan Ça-Ça-Ça ile bazı benzer özellikler gösterir. Ritmi eşit aralıklı dört sesten oluşur.

Zumba dansı, 1990'larda dansçı ve koreograf Alberto "Beto" Perez tarafından Kolombiya'da ortaya çıkarılan, Latin esintili bir dans fitness programı olup dünya çapındaki yaygın dans fitness programıdır. Zumba, dans ve aerobik figurlerini içerir. Zumba koreografisinde, kumbiyahip.hopsambasalsamerengemambosavaş sanatları ve bir kısım Bollywood ve oryantal dans hareketleri bir arada kullanıldığı gibi, "squat" ve "lunge" egzersizleri de kullanılır.

Tap dansı, ayak uçları ve topukların yere vurularak yapıldığı bir dans türüdür.

İlk kez 19. yüzyılda ABD'de ortaya çıkmış ve daha sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Dansçılar, bu dansa özel ayakkabılar giyerler. Bu ayakkabıların ucunda ve topuğunda yere vurulduğunda ses çıkaran metal parçalar bulunur. Dans adını yere vurma sırasında çıkan "tap" sesinden alır.

Dünya Dans Günü veya Uluslararası Dans Günü, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü ve UNESCO ortağı Uluslararası Dans Komitesi tarafından 1982 yılında tanıtılmıştır ve DÜNYA DANS GÜNÜ her yıl 29 Nisan'da kutlanmaktadır. Tarih, modern balenin yaratıcısı Jean-Georges Noverre (1727-1810)'nin doğum günü anısına Uluslararası Dans Komitesi tarafından belirlenmiştir.