Dost seçerken dikkatli, düşman seçerken daha dikkatli ol. der bir atasözümüz

Fransa, batı dünyasını yaramaz, laf dinlemez ülkesi. Türk düşmanlığı sendromunu ikide bir gündeme getirmekle kafaları karıştırmak eğilimindedir. Çoğu eylemlerinde kullandığı maşa “Sözde Ermeni Soykırımı” aldatmacasıdır.

Oysa asıl soykırımcı millet, Fransa’dır. Belki de suçlarının üstünü örtmek için, kolay iftira yollarını seçiyor. Bilsinler ki, bu tehlikeli maşa önce Fransa’nın elini yakacaktır. Onların kirli emel ve oyunlarına kimi ülkelerin da tezgâh açmayı yeğlemeleri sürekli problem oluşturacaktır. ABD ve Fransa da ki iktidar sahipleri kendi iç kamuoylarına oynayarak seçim kazanma hesabı yapıyorlar.

Al birini vur ötekine. Amerika'da tahtasının kırık olduğu belli olan manyak bir lider görev İşin içinde kuşkusuz başka uluslar da var. Hep tencereler yuvarlanıyor kapağıyla buluşuyor... Devleti adamı ciddiyetinden uzak  göreve geldiğinden buyana durmadan tüm dünyayı karıştırmakta...Fransa devleti ve hükümeti de bu manyak liderin peşinden hareket etmekten geri kalmıyor...

Fransız hükümetince hazırlanan yasa teklifi görüşüldü. Büyük ihtimalle onaylanacağı bildirilen yasada: “Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkârının, bir yıl ve 45 bin euro para cezasıyla cezalandırılacağı” ifadesi yer alıyor. Tasarı yasalaşırsa Fransa ’da bir Türk vatandaşı atalarının Ermenilere soykırım yapmadığını dile getiremeyecek söylerse hapis ve para cezasına çarptırılacak.
Bu konuda daha önce senato gündemine getirilen tasarı, Türk heyetlerinin çalışması ve Sarkozy’nin desteklememesiyle çıkmamıştı. Sarkozy bu kez yasanın arkasında duruyor. bu iki yüzlülük değil de nedir 

Dahası AB’de 2010 yılında yürürlüğe giren “Irkçılık ve yabancı düşmanlığı ile mücadele” kararına göre, üyesi bir ülkenin herhangi bir milli mahkemesinden 1915 olayının soykırım olduğu kararı çıkarsa, o ülkede soykırımı inkâr edene hapis ve para cezası verilecek. Şimdi Basın toplantıları, görüşmeler, görsel ve yazılı basın organlarıyla konuya ilişkin röportajlar gerçekleştirmek, kamuoyunu aydınlatmak ve uyarmak zamanıdır. Nasıl olurda sizler hiç bir belge ve bilgi ve de hiç bir hukuki karar olmaksızın Yüce Türk milletini SOYKIRIM  yapmış bir ulus ilan edersiniz 

 “Ermeni soykırımı yok’ diyenleri hapse atmaya hazırlanan Fransa aynaya bakmalıdır. Onca Cezayirliyi öldüren, Yahudileri de Hitlere teslim eden soykırımcı Fransa…Sömürge olarak işgal ettikleri Cezayir’de her türlü insanlık suçunu çekinmeden işleyen Fransa, 1962’de bağımsızlığını kazanana dek çeşitli soykırımlar ve katliamlar gerçekleştirdi. Bağımsızlık savaşı veren onlarca Cezayirliyi katlettiler, 2.5 milyon Cezayirliyi tehcire tabi tuttular. Cezayir’de 100 yıldır insanlık suçunu işleyen Fransızların bağımsızlık savaşında8 bin köyü de yok ettiler. Fransız Yazar Claude Ribbe’nin ‘’Napoleon’un Katliamı’’ kitabında, övünç kaynağı Napolyon’un bir milyondan fazla insanı ırkları nedeniyle katlettiğini dile getirdi. Ünlü gaz odalarını önce Napolyon’un kullandığına dikkat çeken Ribbe, Napolyon’un Afrikalılara uyguladığı zulmü çizmeleriyle insanlığı ezip öldürdüğünü, siyahi halkı zincirleyip köpeklere parçalattığını bütün gerçekliliğiyle anlattı. 2. Dünya Savaşı’nda Yahudi’leri gaz odalarına göndermek için Nazi'lere teslim eden Avrupa ülkelerinin, tüm suçu Alman'ların üzerine atmaya çalışsa bile soykırımdaki işbirliklerinin unutulamayacağı kitapta açık ve seçik kaydediliyor.

Amerika ise çok daha korkunç katliamların hamisi kızılderililer zenciler rakamlar milyonları aşmış kan göl olup akmıştır. Beyoğlu'nda yürürken birkaç kızılderiliyi milli kıyafetleri içinde bir küçük sokak konseri verirken gördüğümüzde nesillerinin son örnekleri diye aklımıza gelir Vahşi kapitalizmin son kalesi Amerikan devleti kendi vatanlarında huzur mutluluk ve barış içerisinde yaşayan milyonlarca kızılderiliyi katlederek yok etmiş,adeta köklerini kazımıştır. numunelik kalan cüzi azınlıksa sefalet ve yoksulluk içerisinde bir azınlık olarak yaşam savaşı vermektedirler...

Bu arada Ermeni lobisi de hiç boş durmuyor ülkeler arası mekik dokuyarak tezlerini tüm dünyada kabul ettirmeye çalışıyor.

Ermeni lobisinin amacı, 1915 yılında Tehcir de 1,5 milyon Ermeni'nin soykırımda öldürüldüğü iddiasını, Türk Devleti’ne kabul ettirmektir. Bu yalan saptırılmış iddiasını kabul ettirme çabalarının temelinde özür diletmek, tazminat ödetmek, Doğu’da Ermeni toprakları diye öne sürdükleri bölgenin kendilerine verilmesini sağlamak ve bu topraklar üzerinde bağımsız bir Ermeni devleti kurmak hayalleri de yatmaktadır. Ermeniler ABD’de, iş alanlarında başarılı olmuşlardır. Dinsel, kültürel okullar, kütüphane ve hastaneler gibi burs sağlayan kuruluşlarla çeşitli alanlarda etkinliklerini göstermektedirler. Üniversitelerde “Ermeni Dili ve Tarihi Kürsüleri” kurarak cemaatlerini ayakta tutmak çabası içindedirler. ASALA yeraltı örgütünü ekonomik ve lojistik açıdan destekleyenler Ermeni lobisi ile birlikte yan kuruluşlarıdır. Yunan lobisi örneği amaçları Türk düşmanlığını her daim canlı tutmaktır.

Fransa ve Amerika'nın vahşi kapitalizmin baş aktörleri oldukları ortadadır belgelerle kanıksanmıştır. Biz ise Ermenilere gelin karşılıklı belgeleri ve arşivleri açalım dememize rağmen Ermeniler bundan kaçarak uydurma senaryo safsatalarla milletimize çamur atma peşindeler... Ancak unutulmamalıdır ki gerçekler asla ört bas edilemez. Tüm dünyada geçerli olan evrensel hukuk kuralları çerçevesinde kalınarak gerçeklerin belgelere dayalı vaziyette araştırmacı tarihçilerle ortaya konulmasını ve asla bir daha bu tür onur kırıcı ithamlarla karşılaşmamamızı diliyoruz.