Çocukluğumuzun en güzel tarafıdır masallar. İçinde kaybolup gittiğimiz uçsuz bucaksız düşler ülkesidir. Geceyi sihirli kılan, annem ve babamın sesinden dinlediğim masallar hâlâ dün gibi hafızamda. Her şey bir varmış bir yokmuş ile başlar, evvel zaman içinde ile devam eder. Zaman ve mekân olmadan sınır tanımadan sadece duygularımızla dokunduğumuz ve en önemlisi kendimizi inanmaya teslim ettiğimiz hayal dünyasının içinde buluruz kendimizi. Gözlerimizi kapatır ve o anda masalın büyüsüne teslim oluruz.Düşlerin taşıyıcılığını üstlenen masallar, insanlık tarihinin en yakın tanıklarıdır. Ayrıca kelimelerin görüntü, yazı ve hislerin diliyle yazılmaya başlanmasıyla masal tadında filmler de ortaya çıkmıştır. Bu tadı gerçek anlamda en çok Yeşilçam filmlerinden almışızdır. Çünkü, aile, abla, evlat, kardeş, töre, aşk ve daha nice yaşamın içine yerleşmiş gerçeklerle örtüşürdü o hikayeler.

Günümüzde ise melez tür dediğimiz fantastik filmler masal ögeleri ile hızla gelişim göstermiş ve bu kez de temelini hayal gücünden almıştır. Güzel ve Çirkin, Narnia Günlükleri, Jumanji, Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Charlie’nin Çikolata FabrikasıAvatar vb. gibi filmler yaratıcılıklarıyla ve özgünlükleriyle fantastik türe yeni bir boyut kazandıran filmler arasındadır. Eğer özlemini çektiğiniz çocukluğunuza kısa süreliğine bile olsa geri dönmek, hakikatlerin dünyasında durup nefes almak ve düşlerinizi sınırsız bir dünyaya yaslamak isterseniz, görsel şölen zengini masal tadındaki filmleri izleyip, onlardan keyif alabilirsiniz. Eminim sizi hayal dünyasında macera dolu yolculuklara çıkaracak küçük bir mola içinizdeki çocuğu mutlu etmeye yetecektir. Sevgilerimle