Ermenistan - İran İlişkileri ve Yahudi Lobisi
Prof. Dr. Alaeddin YALÇINKAYA
Ermenistan ile İran ilişkilerinin birçok boyutu bulunup, burada daha çok siyasi ve ekonomik ilişkiler üzerinde duracağız. Bununla birlikte günümüzde genel kabul gören dil sınıflandırmalarına göre her iki dil de Hint-Avrupa dil topluluğundan sayılmaktadır. Cemil Meriç'in, bu tür bir sınıflandırmanın hiçbir bilimsel, mantıki bir yönü bulunmadığı tespitini de aktaralım. Mesela Kürtçe'nin de bu gruptan sayıldığını hatırlatarak, klasik oryantalizm-emperyalizm işbirliğinin bu alanda önemli yansımaları olduğunu belirtelim.
İran, Ermenistan'ın dört komşusundan biri olup, (diğerleri Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan) dünyaya açılan önemli bir kapısıdır. Ermenistan'ın Rusya ve İran'ın yardımı ile Azerbaycan'ı işgalinden sonra, Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkileri kesilmiş, dolayısıyla denize kıyısı olmayan Ermenistan'ın dünyaya açılan iki kapısından biri İran olmuştur.
İlginçtir ki Azerbaycan da tıpkı İran gibi bir Şii devlet olduğu halde, Ermenistan'ın saldırısı karşısında İran bu ülkeye destek vermemiştir. İran anayasası, yönetime dünyadaki bütün Şiileri destekleme görevi verdiği halde, İran desteğini 1990'ların başında Şii bir ülkeye saldıran ülke lehinde kullanmıştır. Ebulfez Elçibey'in Vahit Azerbaycan çıkışı ile İran'daki Azerilerle birleşme çağrısının bu politikada büyük etkisi var. Demek ki devletin adı İran da olsa, gerektiğinde idealist söylemleri, dini gerekçeleri bir tarafa bırakıp siyasi çıkarlarına öncelik verebilmektedir.
İran'ın nükleer silah üretimindeki kararlılığı karşısında ABD-İsrail destekli yaptırımların tedavüle çıkarıldığı son aylarda ise, bu ülkenin Ermenistan'la ilişkileri hızla ilerlemektedir. 2004 yılında o zamanki İran Cumhurbaşkanı, Ermenistan'ı ziyaret ederek debdebeli bir karşılama törenine muhatap olmuş ve 1992'de yapılan anlaşmalar ilerletilmiş, yedi önemli konuda anlaşma imzalanmıştır. Bunlar arasında enerji bakanlıklarının işbirliği, Ermenistan'daki Badi nükleer santralin inşasına İran'ın yardımı, gümrük anlaşması, Ermenistan'ın İran'dan doğalgaz satın alması ve bunun için İran'ın kredi açması, kültürel değişim programı, ekonomik işbirliği gibi konular bulunmaktadır.
İran-Ermenistan arasındaki doğalgaz boru hattı inşası, sadece Ermenistan'ın ihtiyaçlarını karşılamak maksadını gütmemekte fakat Ermenistan üzerinden başka ülkelere satışını da hedeflemektedir. Anlaşmaya göre 2007 yılından itibaren İran, Ermenistan'a 20 yılda 36 milyar metreküp doğalgaz verecektir.
Ermenistan'ın sınır kasabası olan Mehri'de Mart 2007'de törenle boru hattının açılış töreni yapıldı ve törene İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad da katıldı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan tören dolayısıyla "Bu, İran-Ermenistan ilişkilerinde yeni bir dönemi açan tarihi bir olaydır" dedi. Hatemi, Ermenistan parlamentosunda konuşurken, oturumları boykot eden Ermenistan muhalefeti Hatemi'nin konuşmasında hazır bulundu. Bu durum, iktidarıyla muhalefetiyle Ermeni siyasilerinin İran'a atfettikleri önemi göstermektedir.
Yaklaşık 40 kilometrelik bölümü hizmete açılan boru hattından yılda 400 milyon metreküp doğalgazın ulaştırılması planlanmaktadır. Boru hattı tamamlanıp başkent Erivan'a uzandığında ise bu miktar iki buçuk milyar metreküpe çıkacak ve hattın toplam uzunluğu 141 kilometre olacaktır. Ermenistan gazın ücretini, her an Çernobil olmaya aday nükleer santralinde ürettiği elektrik enerjisini İran'a ihraç ederek ödeyecektir.
Nükleer teknolojisini hızla geliştiren İran bu alanda da Ermenistan'a yardım edecektir. Bununla beraber, Ermenistan'ın mevcut nükleer santralinden enerji satın alması, aslında İran açısından bu işbirliğinin ekonomik boyutundan çok bölgeye nüfuz etme hedefine matuf olduğunu göstermektedir.
1990'lardan günümüze değişmeyen ve özellikle son aylarda daha olgun meyvelerini veren bundan sonrası içinde yeni işbirliği alanları geliştiren İran ve Ermenistan'ın bu ilişkilerini bugün niye yazdık?
Bilindiği gibi, Türkiye ABD ile ilgili politikalarında, özellikle Ermeni iddialarına karşı Yahudi lobisine dayanmakta, bu konuda önemli bir bütçe de ayırmaktadır. Bununla beraber, Türkiye'nin İran'la yaptığı son anlaşmalar üzerine Yahudi lobisinin Türkiye'ye darıldığı, bu yüzden de Ermenileri destekler bir tavır içine girdiği iddia edilmektedir. Peki, Türkiye'ye karşı Ermenileri destekleyen Yahudi lobisi Ermenistan'ın İran'la olan çok daha ileri düzeydeki ilişkilerinden haberi yok mu acaba?
Anadolu'da bir söz vardır: El elin eşeğini türkü söyleyerek arar. En temel konuları kendi vatandaşınıza, kendi araştırmacılarınıza, kendi diplomatlarınıza, dolayısıyla kendi insanınıza değil de başkalarına bırakırsanız, geleceğiniz nokta budur. Elbette etkili ve güçlü kesimlerle iyi ilişkiler kurmak gerek. Ancak bu hayati konularda, 70 milyonluk bu ülkenin, yurt içi ve dışındaki gerçek gücünü görerek, akıllı, planlı gerektiğinde başkalarına yaptığı gibi kesenin ağzını açarak yapacakları yok mu acaba? Ermeni iddiaları yarım asra yaklaştığı halde bu konuda uzun vadeli bir plan yapılması gerekmez miydi? Bütün eğitim sistemi, propaganda ve yayın imkânlarının birlikte kullanılacağı master plan için neyi bekliyoruz. Tasarılar gündeme geldiği zaman koşuşturmak bu ülkeye sadece itibar kaybettirir. ABD'deki Yahudi lobisine karşı İsrail'den yardım isteyerek sorun çözülmez, sadece daha tehlikeli tavizlere yol yapılır.
[email protected]
Yorumlar