O, dünyanın her yerinde… Bir bakıyorsunuz Arjantin’de, bir bakıyorsunuz Fransa’da, bir bakıyorsunuz Adana’da, bir bakıyorsunuz Van’da, bir bakıyorsunuz Giresun’da, bir bakıyorsunuz Isparta’da! En son iki ay önce Türkiye’nin kuzeyinde, Giresun’da fındık topluyordu, geçen ay ülkemizin güneyinde, güllerin başkenti Isparta’da workshoplar yaptı, bu ay itibariyle ise sanatın merkezinde, metropol İstanbul’da, 34 Film Akademi’de oyunculuk eğitimleri veriyor! Oyuncu Ergün Demir’le, dünyanın, Türkiye’nin farklı şehirlerinde karşımıza çıkma nedenlerini ve projelerini konuştuk.

DOĞDUĞUNUZ TOPRAK ANA RAHMİNİZDİR!

Yılda iki ay süren, Ağustos – Eylül ayında Giresun’da yaptığınız fındık hasatından sonra geçtiğimiz günlerde, Isparta’da gördük sizi. Isparta’ya nasıl düştü yolunuz?

45 gün covid ve geçirdiğim iki ameliyat travmasının ardından inzivaya çekildim memleketim Giresun’da. Doğduğunuz toprak ana rahminizdir. Yeniden küllerimden doğabilir miyim yoksa Tepeköy’üm son durak mıdır diye anlamak istedim. Hamdi Bor, Giresun’a, fındık bahçesine gelerek bu soruya cevap vermiş oldu. Isparta’da çekilen ‘Gül Masalı’ dizisine oyuncu yerleştirmemiz gerekiyordu. 

Isparta’da workshoplar da yaptınız.

Hamdi Bor, oradaki oyunculuğa meraklı insanlara konuyla ilgili iki workshop yapmamı rica etti. Beni ikna edecek kelimeleri buldu ve ben de bu hodri meydanı kabul ettim.

ISPARTA’DAKİ SANATA HAYRAN GENÇLİĞİ GÖRMEK GÖZLERİMİ YAŞARTTI!

İki gün diye gittiğiniz Isparta’da üç gün workshoplar yaptınız. Nasıldı Ispartalıların ilgisi? Katılanların yorumları, ilettikleri neler?

Isparta’da daha önce sahne almıştım, eğitmen olarak dönmek, sanata hayran o gençliği görmek gözlerimi yaşarttı. Halkın tüm katmanlarında inanılmaz bir talep gördük. Süleyman Demirel Üniversitesi’ndekikonservatuvar öğrencilerine verdiğim ders şunun teyidi: Türkiye sanata aç!

SANAT DEMOKRATİKLEŞMELİ YANİ TABANA YAYILMALI!

Bu ilgiden yola çıkarak; ‘Ergün Demir Non Stop – 81 İlde Workshop!’ sloganıyla,Türkiye’de, il il dolaşıp, oyuncu adaylarına doğaçlama dersleri verip, yaratıcı drama ile kendilerini ifade edebilmeleri için workshoplar yapacaksınız. İlk olarak Isparta ile başladınız. Nasıl ortaya çıktı, Türkiye’deki diğer şehirlerde de workshoplar yapma konusundaki bu gelişme?

Isparta’daki gördüğümüz bu ilgiden, heyecanla, bir gazeteci - yazar arkadaşıma, ki bu röportajı yapan kişidir kendisi, bahsettim. Heyecanımı hissetmiş olmalı ki; ‘Ne güzel! Madem bu workshopunuz ilgi gördü, neden başka şehirlerde de yapmayasınız? Başka şehirlere de gidin isterseniz!’ dedi. ‘Neden olmasın?’ dedim. Isparta’da verdiğimiz workshop katılımı ile o kadar başarılı oldu ki, şöyle düşündüm; bu mutluktan istifade etmesi gereken 80 il daha var. Sanat demokratikleşmeli yani tabana yayılmalı. Sanat ve kültürün tüm aktörleri, karar mercileri bu yönde hareket etmeli. Halkın ayağına gitmeliyiz. Biz bunu yapmaya karar verdik. Belediye belediye dolaşıp bu hizmetimizi sunacağız.

O CİHAZ BENİM, ALTIN KEŞFEDİYORUM!

Deniz Çınar: Eski Şarkılar Daha Duygulu Ve Samimi Geliyor Deniz Çınar: Eski Şarkılar Daha Duygulu Ve Samimi Geliyor

İstanbul’da yıllarca 34 Film Akademi'de, oyunculukla ilgili verdiğiniz eğitimlerden sonra başka şehirlerde yapacağınız workshoplarla neyi, neleri hedefliyorsunuz öncelikli olarak?

Yanılmıyorsam, 2004 yılının eylül ayıydı, Fransa’da tiyatro eğitmeni olarak son derslerimi veriyorum. Bahtiyar Amcam aradı, altın tespit eden bir cihaz istedi benden. Türkiye’ye döndüm, sevgili Ayla Algan ile dersler vermeye başladım. Amcam aradı tekrar, ‘Nerde cihazım?’ dedi. ‘O cihaz benim amca, altını ben keşfediyorum’ diyerek parlattığım onca yıldızı saydım. 34 Film Akademi olarak altın arayışına devam ediyoruz, güzelim Türkiye’yi karış karış dolaşarak.

Ülkemizdeki şehirlerde, oyunculukla ilgili workshoplar yapma konusunda, kapısını her çalacağınız belediyeden olumlu cevap alacağınız ne malum?

Gelişmiş medeniyetlerde, sanatın yerini konuşmak ayrı bir söyleşi gerektirir. Sanat bir toplumun aynasıdır, yadsınamaz. Projenizi uygun paradigma ile samimi bir şekilde anlatırsanız, bu asil niyetinize karşı çıkacak sağduyulu vatanperver belediye başkanları olduğuna ihtimal vermiyorum.

HER KATILIMCININ KENDİSİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLCULUĞUNDA HIZ ARTTIRICI BİR KALDIRAÇ OLMAK AMACINDAYIZ!

Workshoplarınızın içeriği nelerden oluşacak peki?

Sokrates ne derdi, hatırlayalım: ‘Kendini tanı ve bilge ol!’ Bu söylemi de göz önüne alacak olursak, amacımız; doğaçlama çalışmaları aracılığıyla her adayımızın içindeki hazineyi dışarı çıkarmak, onu tüm nüansları ile inceleyip, kendisine yabancı olan bir yazarın yarattığı bir kahramanın hizmetine sunup, önce tiytrovari daha sonra kamera ekranına uygun şekilde yorumlamayı denemek. Bu süreç içinde, katılımcının özgüveni artar, aurasındabir şeylerin değiştiğini çevresindeki tepkilerden anlar. Amacımız her katılımcının kendisini gerçekleştirme yolculuğunda hız arttırıcı bir kaldıraç olmak.

Van’dan Edremit’e, Adana’dan Zonguldak’a, Antalya’dan Tekirdağ’a, turnelerle, oyunlarla gittiğiniz ülkemizin hangi şehirlerinde workshoplar yapmak isterdiniz? Neden bu şehirler?

Güzel ülkem, medeniyetler mozaiği… Canım Türkiye’min her şehri, her köşesi bir cennet, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine. Kapadokya mesela… Dünyada eşi, benzeri yok ve bu yüzden UNESCO tarafından sit alanı olarak medeniyetimize katkıları olan yegane bir beşik.Ayder, Safranbolu, Hasankeyf, Halfeti, Eğirdir, Adana, Denizli, Van,Göbeklitepe, Mardin ve daha nice güzel diyarlarımız… Her diyarda yaşanan farklı kültürleri tanıyarak, oralarda yaşayan, oyunculuğa merak salmış insanlara, tünelin ucundaki ışığı göstermek,anlatmak için gitmek istiyorum, istiyoruzonca şehre!

TÜRKİYE’NİN PORTRESİNE BİR NOKTA KADAR RENK KATABİLİYORSANIZ, BU HAYAT SEYAHATİ BEYHUDE GEÇMEMİŞ OLUR!

Dünyayı değiştiren corona sebebiyle bir buçuk yıl ara verdiğiniz eğitimlere, öğrencilerinizin yoğun talebi üzerine devam edeceksiniz 34 Film Akademi’de. Son bir buçuk yıldır, bu sebeple çağrılmak neler hissettiriyor insana?

Her gün özel mesajlar aldım öğrencilerimden. Taş olsanız kayıtsız, duyarsız kalamazsınız. Ben bir köprüyüm. Verecekleriniz ile Türkiye’nin portresine bir nokta kadar renk katabiliyorsanız, bu hayat seyahati beyhude geçmemiş olur. 12 sene eğitim aldım Fransa’da. Öğrencilerime hep anlatırım: RolandDyens’ten aldığım özel dersi kaçırma korkusuyla arabamı alır, ders arifesi arabam ile 120 km hız yaparak Paris’teki evinin önünde park eder, sabahlardım üzerimde bir çarşafla. Usta - çırak ilişkisi nedir, bilirim.

30’DAN SONRA SAYMAYI BIRAKTIM!

Yakın zamanda yeni yaşınızı karşılayacağınız, ellili yaşların ilk basamaklarındaki biri olarak, kendinize dair yeni neler keşfediyorsunuz?

Bir gün çok önemli bir ustaya, JacquesWeber’esordum,‘50 yaşında olmak nasıl bir şey?’ diye.‘Ergün, 30’dan sonra saymayı bıraktım’ diye cevap verdi. Bu cevabını kendisini minnetle anarak çalmış olayım.