Geçen hafta içinde, Güven Hareketi Grubu'nun Sirkeci'deki Sepetçiler Kasrı'nda düzenlediği Türk Ekonomisi üzerine seri konferanslar hayli ilgi çekici bulunuyor.
Konuşmacı olarak katılan Devlet Planlama Teşkilatı eski müsteşarlarından gazetemiz yazarı Selçuk Maruflu, Prof. Dr. Erdoğan Alkin ve İlhan Kesici'nin ekonomimiz üzerine değerlendirmelerini izledik.
Konuşmaları özetleyecek olursam:
15 aylık AKP iktidarı döneminde önceki hükümetin aldığı ekonomik kararlar aynen uygulanmış bu nedenle enflasyon düşmüş.
Enflasyonun düşmesi, bilindiği gibi iç talebin sıkılmasıyla mümkün olabilmiş.
Hiçbir yeni yatırım yapılamamış.
Kapanan fabrikaların henüz tümü açılamamış.
İş alanlarında kapasite kullanma oranı biraz yükselmiş ama işlerini kaybedenler geri dönememiş.
İşin en vahim tarafı 11 Ocak 2003'ten 31 Aralık 2003 dönemi arasında iç ve dış borç stoku toplam 35 milyar dolara ulaşmış.
Bu borçlanmada tek teselli kaynağı, borç faizi önceki yıllara göre daha düşük.
Yine de en acı gerçek, her gün 130 milyon dolar borç ödeniyor. Bu düzeyde bir rakamla hangi işler yapılabilir konusunda bir örnek verildi.
İstanbul Üniversitesi'nin öğretim üyeleri ve öğrenciler toplam 60 bin civarında mevcudu var ve bu kurumun yıllık gideri 60 milyon dolar civarında.
Yıllık değil, günlük olarak faize giden 130 milyon doların büyüklüğü ortaya çıkıyor.
Çift şeritli bir otoyolun bir kilometresi 10 milyon dolara mal oluyor. Bir yoldan saatte 3 bin adet araç geçmiyorsa o yol uluslararası kriterlere göre otoyol olmamalıdır.
Konuşmacılardan İlhan Kesici, bu kriterlere uymayan bir hayli yol yapıldığını, bu tür yatırımların yakınları kazandırmak için yanlış yatırımlar olduğunu vurguladı.
Ekonominin gidişatından bazı satırbaşlarını vurgulamak istedim.
Elmas yontulmadan, insan da yanılmadan mükemmelleşmez.
Konfüçyüs