Ünlü Manken Duygu Ekinci Oyunculuk modellik sosyal sorumluluk projelerinden sonra şimdi de Restoran işletmeciliğine Adım Attı. 

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

29Ağustos’ta İzmir’de doğdum .Karşıyaka’da büyüdüm. Aslen Beyrutluyum. Üniversiteyi Bankacılık ve Sigortacılık mezunu olarak bitirdim. 2015 yılında iş nedeniyle İstanbul’a geldim. İş azmi olan başarıyı ve yenilikleri seven görünüşüne özen gösteren ve genetik avantajlarımdan dolayı modellik eğitimi alarak iyi ve güzel defilelerde yer alan biri oldum . Daha sonra bakımı ve güzel görünmeyi seven biri olarak güzellik sektörüne atılmak istedim bunun İçin de öncelikle eğitimini en iyi yerlerde alıp kendimi yetiştirdim ve kendimi bir anda böyle bir sektöründe içinde buldum. Daha sonra çevremi büyüttükçe biraz da kazancımı arttırdıkça  iyi olacağına inandığı güvendiği projelerde kazancını yardımlaşarak paylaşmayı hedefledim ve öyle de yaptım...Bir süre butik çalıştım, kalıcı makyaj eğitimi verdi. Ataşehir’de bir güzellik merkezi açarak burada başarılı çalışmalar yaptım. Tam bu esnada güzellikle ilgili çok başarılıydım ama oyunculuk heyecanı çok bambaşka bu yüzden güzellik salonunu kapatıp oyunculuğa yöneldim. Oyunculukla ilgili pek çok dizi vs projede yer aldım. Benim için oyunculuk çok önemli. aynı zamanda modellik sektörüne devam ettim, iyi kalpler derneğine üyeyim, Ufd Down Sendromun da başkanlık yapıyorum ve Orda bir çocuk köy okulları derneğinin kurucusuyum. Burada çalışmalarım sürüyor. Pandemi öncesi Show tv’de bir model yarışmasına da katıldım. Burada çok güzel yorumalar aldım. Çok yönlü olarak sosyal sorumluluk projelerimi sürdürüyorum. Ayrıca son olarak Panderas adlı bir çeşme markasının isim hakkını aldım ve Ankara’da restoran işletmeciliğine başladım.

Mekanınız nasıl ortaya çıktı ?

Girişimci bir ruha sahibim. Bugüne kadar hep çok yönlü bir çevrem oldu. Burayı gerçek manada kendi evim gibi düşünüyorum ve gelen herkesi müşteri gibi değil misafirim gibi düşünüyorum. Tüm konsepti de buna göre tasarladım. Mekanın her noktasında bana dair izler var. Tüm düşüncelerimi hislerimi aktarmaya çalıştım.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Modellikte çok başarılı olduğumu düşünüyorum ve Allah vergisi özelliklerle bu konuda gerçekten de rakipsizim. Bu anlamda yine de pozitif bir rekabete açığım.

Yaptığınız iş için sizce nasıl bir eğitim almak gereklidir ?

Modellikle ilgili yetenekle birleştirilecek bir eğitim ihtiyaç var. Ayrıca güzellik de çok esaslı bir konu bu alanda da eğitimler verdim ve ciddi bir eğitim süreci geçirilmesi gerekiyor.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Çok yoğun dönemlerdeyim bazen tüm bunlara çok vaktim kalmıyor ama sosyal medyayı seviyorum.

İyi Restoranı iyi mekanı  nasıl tarif edersiniz ? 

İyi restoran insanın her anlamda mutlu olduğu mekandır. Her ayrıntının önemli olduğu fikrindeyim ve bu konuda mükemmeliyetçiyim. Mükemmel olmayan her mekan kötüdür bana göre.

İşletmeciliğin stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Mesleğinizin stresli yanları neler ?

Çok stresli birde benim gibi işinizi mükemmel yapmak istediğinizde stres daha da artıyor.

Dijitalleşme hemen hemen her mesleği etkiliyor. Dijitalleşmenin mesleğinize etkisi ne ölçüde nasıl yorumluyorsunuz ?

Dijitalleşme modelliği de güzellik dünyasını da restoran dünyasını da çok etkiledi. Her biri için farklı olanaklar açtı. Olumlu yönleri kadar elbette olumsuz kısımları da mevcut fakat dijitalleşmeye uyum sağlayıp buna göre yol izlemek durumundayız.

Sosyal sorumluluk alanında da çok önemli çalışmalarınız var bize bunlardan bahseder misiniz ?

Ben bu dünyada tesadüfen yer almadığımızı ve kalıcı şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum tam da bu yüzden sosyal sorumluluk projeleri insana dair topluma dair çalışmalar yapmak benim için çok çok önemli. Hiçbir zaman nemelazımcı ya da bireysel ağırlıklı bir insan olmadım. Uluslararası Down sendromu , Köy Okulları projesi ve Orda Bir çocuk derneği ayrı ayrı çok önemli sosyal sorumluluk projeleri “Orda Bir Çocuk” adlı bir dernek projesinde Kuruculuk ve “Köy Okulları Yardımlaşma” projesindeki çalışmalarımdan  sonra iyilik meleği şimdi de UDF’de (Uluslararası Down Sendromu) Sponsorluk Genel Başkanı seçilerek en iyi kalpli yardım meleği oldum halen çalışmalarımı sürdürüyorum. İçinde bulunduğumuz günlerde Ramazan ayında ihtiyaç sahibi bölgelerde doğrudan kendi ellerimizle ramazan kolilerimizi ve gıda yardımlarımızı yaptık. Bu ayın maneviyatına da uygun gayret içerisindeyiz.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zamanı olmayan her anını dolduran bir kişiliğe sahibim.

Gelecek planlarınız nelerdir ?

Yer aldığım her alanda zirvede olmak ve orada kalmak.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Modelliği çok seviyorum güzellik dünyası vazgeçilmezim. Sosyal sorumluluk projeleri benim için olmazsa olmaz. Yeni girdiğim restoran işletmeciliği alanında ise diğer tüm çalışmalarımda olduğu gibi fark yaratacağım ve dikkat çekeceğim. Panderası aklınızda tutun diyorum.

Röportaj : Cengizhan KAYA