DİLEK TURAN ERYETLİ: HER MASAL ‘BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ’ İLE BAŞLAMAZ

Başarılı yazar Dilek Turan Eryetli ile yazın hayatına ve “Yıldızlı Masallar” adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…

RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Dilek Turan Eryetli kimdir?

1986 yılında Hatay’da doğdum. Evli ve 3 çocuk annesiyim. Gazi Üniversitesi’nde İktisat bölümünden; Atatürk Üniversitesi’nde ise Çocuk Gelişimi bölümünden mezun oldum. Uludağ Üniversitesi’nde pedagojik formasyon eğitimimi tamamladım. Şu an hayalim olan meslek için Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okumaktayım. 

Yazın hayatınız nasıl başladı?

Günlük tutmayı çok seven bir çocuktum. Ortaokuldayken şiir yazmaya başladım. Öğretmenlerim, okulda yazdığım kompozisyonları çok beğenirdi. Hatta üniversitede bir hocam, şiirlerimi görünce “Sana kitap basalım.” bile demişti. 

Şiir ve öykü yazmak, çocukluğumdan bu zamana bir tutku oldu benim için. 

Yazarken nelerden esinlenirsiniz?

Bence yaşanılan an içerisinde gönül telinize vuran veya sizi heyecanlandıran  her şey; bir anda alır, sizi bir yerlere götürür ve iç dünyanızda gittiğiniz o yer her neresiyse zihninizde bir hayale, kaleminizden ise sözcüklere dökülür. O nedenle esinlendiğim şeyler sadece şunlardır, diyemem. 

Çocuk kitaplarında nasıl bir dil kullanılmalı, anlatım nasıl olmalıdır?

Bu, yazdığınız yaş grubuna göre değişkenlik gösterir; ama genel olarak sade, akıcı bir dil ve merak uyandıran, araştırmaya teşvik eden, aynı zamanda eğlendiren bir anlatım olmalıdır. 

Geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşan “Yıldızlı Masallar” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

Evet… Benim için can alıcı soru buydu sanırım. Öncelikle çocuksu ruhunu kaybetmeyen herkes, masal okumayı veya dinlemeyi çok sever, diye düşünenlerdenim. Ben de çocuk kitaplarını okumayı ve ayrıca anne olduğum için incelemeyi severim. Çocuklarıma aldığım kitapları bir ön izlemeden geçirmeden onlara okutmamaya da özen gösteririm. Tabii ben, bu kitapları okuyup incelerken ilginç mesajlar veren çocuk kitaplarına rastlamadım değil. Örnek verecek olursam; aklımdan hiç çıkmayan bir masaldan bahsedebilirim. 2 tane çocuk varmış. Bir gün anneleri, ölmüş. Babaları, çok kötü bir üvey anne ile evlenmiş. Üvey anne, çocuklara çok kötü davranmış, birini koyun; birini başka bir hayvan kılığına sokmuş. Hangi hayvan olduğu şu an aklıma gelmiyor. Eve kasap gelmiş. Üvey anne, koyunu kesmesini söylemiş. Tabii ben, bunu bir anne olarak okuduğumda kafamın üzerinde dönen yıldızları tahmin bile edemezsiniz.  Bunun üzerine denk geldiğim bir haber vardı; bir çocuk kitabı, verdiği kötü mesajlar yüzünden haber olmuştu. Çocukların tertemiz zihinlerini karıştırıp bilinçaltlarına kötü mesaj veren kitapları yazmak ve bunları raflara çıkarmak bu kadar kolay olmamalı, diye düşünüyorum. Bu nedenle kendimi Yıldızlı Masallar’ı yazarken buldum. Yıldızlı Masallar’ın ön sözünde çocuklarımıza okuyacağımız ve onlara anlatacağımız masallar, onların bilinçaltlarında yer edinerek kişiliklerine katkı sağlar. Bir domino taşı gibi nesilden nesile aktarılır. Bu nedenle amacımız ve hedefimiz, her zaman eğiticilik ve insanlığa pozitif katkı olmalıdır, şeklinde bir notum var. Ben, dünyanın çok güzel bir yer olması için başlamam gereken noktanın çocuklar olduğunu düşünüyorum. Onların doğru eğitilmesi ile dünyanın yaşanabilir, güzel bir yer olmasının paralel gittiğine inanıyorum. Bu nedenle Yıldızlı Masallar’ı yazarak çocukların hayal dünyasında onlarla buluşmak ve bahsettiğim domino taşlarından biri olmak istedim. 

“Yıldızlı Masallar” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

“Her masal ‘Bir varmış bir yokmuş’ ile başlamaz.” cümlesini kendine ilke edinerek bu kalıbı yıkan “Yıldızlı Masallar” içerik olarak masal ve masala ait şarkılardan, aynı zamanda boyama etkinliklerinden oluşuyor. Okurken merak uyandıran, çocuğu araştırmaya teşvik eden ve masalı okuduktan sonra da masalı anlatan bir şarkı ile pekiştiren bir kitap oldu. Ayrıca masal sonunda yer alan masal içindeki bir karakteri boyama aktivitesi ile el kaslarını geliştirip, hayal dünyasındaki renkleri boyama etkinliğine aktarmasını sağlamak istedim. 

“Yıldızlı Masallar” ile dürüstlüğün, yardımlaşmanın, yanlış yapıldığında yapılan yanlışın telafi edilebilmesinin, tabiat sevgisinin ve sorumluluk duygusunun önemini mesaj olarak çocuklara aktarmayı hedefledim. 

Kitabın ismi, nereden geliyor?

Ben; çocukların hayallerini, hedeflerini ve kendilerini birer yıldıza benzetiyorum. Gecenin karanlığını aydınlatan, parıldayan yıldızlar… 

Çocuklar da dünyamızı aydınlatacak birer yıldız ve bu yıldızların parlaması için onlara doğru ve eğitici, aynı zamanda eğlendirici mesajlar veren ebeveynlere, eğitimcilere, yazarlara ve kitaplara  ihtiyaçları var.  

Kim bilir belki “Yıldızlı Masallar” ile büyüyen her yıldız çocuk, ileride ışıl ışıl dünyamıza renk katan, kendini keşfetmiş ve yeteneklerinin farkında bireylere dönüşür. Bu nedenle kitabın adı “Yıldızlı Masallar.” 

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Başarı… “Neye göre, kime göre?” diye düşünmek lazım. Ben, şunun farkındayım ki medyatik veya fenomen olmayan birçok yazarın belki de bir çırpıda okuyup bitirecek kadar kaliteli ve donanımlı yazılmış çoğu kitabı satış rekorları kırmıyor. “Peki, kitap başarısız mı oldu şimdi?” diye ben soruyorum. 

Benim için kitabın binlerce kişiye ulaşmasından ziyade ulaştığı kişiye ne kattığı önemli. Kitap, okuyucusu tarafından özümsenip okuyucusuna pozitif katkı sağladıysa başarıya ulaşma yolunda en büyük adımı atmış demektir. 

Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?

Hayatta her şeyin bir üstü vardır. İyisi, daha iyisi, en iyisi... Bu nedenle elbetteki eksikleri vardır hayatta hiçbir şeyin dört dörtlük olmaması gibi. 

Ben; Yıldızlı Masallar’ı okuyucunun sahipleneceğini, aktarmak istediklerini özümseyeceğini düşünüyorum. 

Yazarken örnek aldığınız, izinden gitmeyi hedeflediğiniz yazarlar var mı?

Yıldızlı Masallar’ı yazarken örnek aldığım kimse olmadı. İçimden geldiği gibi, zihnimden döküldüğü gibi kalemime yansıttım. 

İzinden gitmeyi düşündüğüm bir yazar yok; çünkü ben, arı gibi her çiçekten bal almayı ve kovanda oluşan o tatlı sonucu görmeyi çok seviyorum. Bana çok şey kattığını düşündüğüm yazarların kitaplarını okuyarak özümsenmesi gerekenleri kendi kişilik gelişimime katıyorum; ama her zaman özgün kalmayı hedefliyorum. 

Hazırlık aşamasında olan farklı bir eseriniz var mı?

Evet, ‘damakta tat bırakacak türden’ derler ya, o kıvamda yazdığım bir öykü kitabı ve resimlerini kendim çizmeyi planladığım yeni bir çocuk kitabı var. 

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Hadi gelin, kalıpları kıralım. Her masal, “Bir varmış bir yokmuş…” ile başlamaz, diyerek onların büyülü dünyasındaki pamuk şekerlerle, bulutlarla, ay dede ile masala giriş yapalım. Çocuklarımızın Yıldızlı Masallar’ın içerisindeki şarkıları kendi melodileri ile öğrenmelerine fırsat tanıyalım. Yıldızlı Masallar’ın aktarmak istediği mesajların domino taşlarını birlikte harekete geçirelim ve gökte 3 yıldız parladı; biri okuyanlara, biri dinleyenlere biri de tüm dünya çocuklarına, diyerek masalı bitirelim. 

Kitabın arka kapağında Aamir Khan'ın bir sözü yer alıyor: 

"Hayatının amacını mutlu olduğun yerde ara." 

Evet… Çocuklarımızı mutlu ve kendini ait hissettikleri alanlara yönlendirmeye önem gösterelim, derim ve söyleşime “Yıldızlı Masallar” adlı kitabımın girişinde yer alan çocuklara yazdığım bir şiirle son vermek isterim. 

Çocuk olsam,

Göklerde bulutlardan pamuk şeker yapsam,

Ay dede gelse uyurken göz kırpsa, 

Harikalar diyarına dalsam,

Masum yüreğimde masallarım,

Hiç büyümeyen düşlere dalsam,

Ah hep çocuk kalsam… 

Çocuk kalabilmeyi başarmış tüm masum yüreklere sevgi ve saygılarımla…