Dün yapılan kabine toplantısının ardından esnafa destek paketi açıklandı. Esnafa kira yardımı yapılacak. Büyük şehirlerde 750 Türk lirası. Diğer şehirlerde 500 Türk lirası olarak kira desteği sağlanacak. Pandemi sürecinde doğrudan etkilenen 1 milyon 239 bin 438 kişiye üç ay süreyle bin lira destek sağlanacak ve gelir kaybı yardımı yapılacak.

Yapılacak bu destekler elbette esnafı  bir nebze olsun rahatlatır; fakat esnafın başlıca sorunu; krediler, vergiler, kiralar ve faturalar. Kira ve gelir kaybı desteğiyle bu en aza indirilebilir; lakin kalıcı çözüm olmaz.. Esnafa yardımın amaçlarından biri, borçalarını kapatmak veya kredilerini ödemeye yardım etmek olmalı, ayrıca temel geçim kriterlerini de sağlamak olmalıdır. Şu anda kafe sahibi olan bir esnafa sürekli olarak kredi borcu geliyor, faturalar geliyor, kira ödemesi geliyor. Bu sadece esnafın işiyle ilgili olan kısmı. Evi ile olan kısmı da var. Evinin faturası geliyor, gıda ihtiyacı var. Kış ayları geldi. Faturalar yine kabarık gelecek. Yapılacak olan yardımlar esnafı iş hayatında bir nebze olsa da rahatlacak; ama İş dışında kalan yaşadıkları sıkıntılar devam edecek gibi. Belki yardımlar iki koldan yapılsaydı daha mantıklı olurdu. Esnafa hem iş durumuyla ilgili hem de ailesini geçindirmek için temel geçim kaynaklarıyla alakalı yardımlar yapılabilirdi. 

Diğer bir sorun, kayıt dışı çalışanlar. Birçok esnaf sigortasız eleman çalıştırıyordu pandemiye kadar. Pandemiyle beraber sigortasız çalışanlar da işsiz kaldı. Yapılacak bu yardımlar sigortasız çalışanlara nasıl yapılacak? Bunlar da azımsanmayacak kadar fazla. Çalışan toplam nüfus içinde yardıma ihtiyacı olan en gerekli kesimlerden biri de bu kesim. Bu kesime de ciddi destekler gerek. 

TÜRKİYE’DE YOKSULLUK SORUN OLMAKTAN KALKTI MI?

Yoksulluk konusunu son 3 yıl ve öncesi diye ayırmak daha doğru olur. Ekonomi gözle görülür şekilde bozulmaya başlamadan önce yoksul sayısı çok düşüktü; fakat hiç yoktu diyemeyiz. Son 3 yılda gözle görülür şekilde yoksulluk kendini göstermeye başladı. 

Peki yoksulluk nedi? Yoksulluğun tanımı: Günlük temel ihtiyaçların tamamını veya büyük bir kısmını karşılayacak yeterli gelire sahip olmama durumudur.Şu anda işsizliğin boyutunu biliyoruz. İşsiz birisi temel ihtiyaçlarını karşılaması mümkün mü?  İşsizlik rakamları yoksullukla ters orantı değildir diye düşünüyorum.. Geçen yıl kredi borcunu yapılandırdığı halde ödeyenlerin sayısı ortalama yüzde 30 civarında kalmış. Faturalarını ödeyemediğinden dolayı doğalgazı ve elektriği kesilen binlerce hane olduğu iddia ediliyor. Gençlerin birçoğu “KYK” borcunu ödeyemiyor. Türkiye’nin nüfusu 80 milyon; fakat ülkedeki toplam kredi kartı sayısı 70 milyondan fazla. Ülkenin nüfusu kadar kredi kartı kullanılıyorsa, nakit alım gücünde sorun var demek. 

Yoksulluğun bence en net göstergesi, bir ülkede asgari ücretli çalışan sayısı. Türkiye’nin yüzde 60’ı asgari ücrete çalışıyor. Belli bir kesim bu ücretin de altında çalışıyor. Gelişmiş ülkelerde asgari ücretli çalışan sayısı yüzde 5’i geçmez. Yoksulluk paspas altına atılıp görmezden gelinecek bir durum değil. Bunu kabul etmek ve çözüm bulmak daha doğru olacaktır.