Çocuğumu psikoloğa götüreyim mi?

Psikoloğa gitmek bir çok insan için, tabu olma özelliğini halen koruyor. Anne-babalar çocuklarını psikoloğa götürmek için defalarca düşünüyor, sorunları çözmek için çeşitli yöntemleri deniyor ve en son çare olarak bir psikoloğa başvuruyor.

Psikoloğa gitmeye karar verene kadar sorun iyice ilerliyor, bu da çözüme ulaşmayı güçleştiriyor.

Pek çok aile, ilkokuldan itibaren çocuklarının eğitimi için ciddi bir bütçe ayırıyor, oysa çocuklar için yapılacak yatırımın en büyüğü ilk 6 yılda yapılmalı, çünkü kişilik gelişiminin yüzde yetmişbeşi okul öncesi dönemde tamamlanıyor.

Bu dönemlerden sonra çocuğunuzu daha iyi koşullarda yaşatabilirsiniz, ama daha sağlıklı ve mutlu, daha güvenli ve sosyal, daha zeki ve kendini geliştiren bir insan olmasına katkınız çok azalır.

Hangi durumlarda psikoloğa gidilmeli?

Aileler psikologlara çocuklarıyla ilgili aşağıdaki durumlar için başvurabilir.

■ Gelişim kontrolü için

■ Davranış ve uyum bozuklukları, hastalıkların tedavisi, sakatlıklar için

■ Aile ile ilgili sorunlar ve yaşam değişiklikleri için

■ Psikolojiyle ilgili sorulara cevap için

Uyum ve davranış bozuklukları...

Çocuklar her yeni gelişim dönemine geçtiklerinde yeni beceriler kazanırlar. Çocuğun edindiği her yeni beceri beraberinde çözülmesi gereken bir sorunu da getirir.

Gelişim dönemlerinde karşılaşılan sorunlar olağan ve geçicidir, ancak çocuk bu dönemlerde çevresindeki yetişkinlerin yanlış tutumlarına maruz kalırsa veya sorunlarını çözerken engellemelerle karşılaşırsa, dönemsel (olağan) diye nitelenen bu sorunların çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun ileri ki yaşlarına ertelenir. Bu durumlarda ortaya çıkan sorunlar uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır.

Örneğin, çocuk, sosyal-duygusal gelişimi gereği yaşıtlarıyla oyun oynaması gereken bir yaşta, sürekli yalnız kaldıysa, ileride içine kapanık bir çocuk ve yetişkin olabilir; veya çocuk gelişimsel olarak kendi kendine üstünü giyinme ve yemek yeme davranışlarını yapabilecek becerilere sahipken, aile tarafından sürekli bu becerilerini sergilemesi engellendiyse, bu alandaki gelişimini fark etmesi ileriki yaşlara kalacağı için yeni gelişim dönemlerinde ortaya çıkacak sorunlarla baş etmesi güçleşecektir.

Baskıcı, aşırı disiplinli, aşın koruyucu ve alaycı, aşağılayıcı aile tutumları da uyum ve davranış bozukluklarına yol açar.

Uyum ve davranış bozuklukları yalnızca ailenin yanlış tutumlarına bağlı olarak gelişmez, çevresel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir. Yangın, deprem, tüp patlaması gibi travmatik olaylar; evdeki kavga ve huzursuzluklar, aile içi şiddet gibi aile içi sorunlar; ölüm veya boşanma sebebiyle anne-babadan uzak kalma gibi kayıp ve ayrılıklar da uyum ve davranış bozukluklarına yol açan çevresel faktörlere Örnek olarak verilebilir.

Anne-babaların çocuğun hangi yaşta karşılaştığı sorunların normal, kısa süreli ve geçici olduğunu tespit edebilmesi için bu konularda bilinçli ve bilgili olması gerekmektedir.

Çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda çok okuyan bilinçli aileler bile bu tip sorunları fark etmekte güçlük çekmektedirler. Bu sebeple tüm anne-babaları insanın kişilik gelişiminde çok Önemli olan 0-6 yaş döneminde 6 ayda bir bile olsa, çocuklarının gelişimlerini kontrol ettirmek, anne-babanın farkına varamadığı bir sorun olup olmadığını öğrenmek ve ortaya çıkabilecek olası uyum ve davranış bozukluklarına karşı önlem almak için bir psikoloğa başvurmalarında yarar vardır.

(devam edecek...)