“Allah kimseyi, yanlışı savunacak kadar Cahil, Doğruyu İnkâr edecek kadar da Nankör yapmasın!”

Gazetecilik zor meslek dostlar Çizgimizden çıkmadan gerçekleri bazen kliple, bazen ironi yaparak bazende gözünün içine bakarak söylüyoruz. Anlayana sivri sinek saz...

Aslında anlıyor anlayacağını anlayan... Ama anlamazdan gelerek yoluna devam eden de çok, bu tiplere vurdumduymaz denir. Kulaklarının birinden girer birinden çıkar gider...

Toplum yozlaşmışsa İNSAN DEZANFORMASYONU varsa maalesef o toplumda ilkeli yaşam namına bir şey kalmamış demektir. Cenap Şahabettin diyor ya; Zirvelerde kartallarda bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğundan çok nereden ve nasıl geldiğidir. 

Çirkin Siyaset girdiği kurum ve kuruluşları öylesine perişan ediyor ki yansımaları halk katmanları içinden toplumun huzur ve güvenini bozan olaylar manzumesi olarak beliriyor. Siyaset DİN, EĞİTİM, ADALET, KIŞLA ve SENDİKA larımıza kesinlikle girmemesi gereken en hassas alanlarımızdır.

Büyük Önder Atatürk ile birlikte BİLGİ ÇAĞINI yakalayan ülkemiz içte ve dışta Emperyal güçlerin planlı saldırılarına sürekli olarak maruz kalmaktadır. Emperyalistlerin Karanlık mahfiller içerisinde yazılmış böl, parçala, yut temel esaslı bu planları Atatürk devrim ve ilkelerini hedef almaktadır. Türk Milletinin Anadolu vatan topraklarından kovulması ise ancak Yüce Milletimizin kadim medeniyet geçmişinden koparılması ile mümkün olabilecektir.

İşte bu nedenledir ki toplumla birebir temas halinde olan en önemli kurumlarımızın başında gelen ve beşikten mezara değin toplum yapımızı dizayn eden mihenk taşı durumundaki DİN KURUMLARIMIZ Camilerimiz, kuran kurslarımız, İmam Hatip Liselerimiz, İlahiyat Fakültelerimiz, Diyanet işlerimiz Çirkin siyasete kurban edilmeye çalışılmaktadır. Çok üzgünüz Camilerin içine kadar siyaset girmiştir... 

Konya İlinde Milli Eğitim tarafından yapılan istatistiki araştırmalar, çocuklarımızın hızla ATAİST ve DEİST liğe doğru kaydıklarını gösteren en önemli belgedir. Son 15 yıl içerisinde Orta ögretim okullarımızın neredeyse % 90 lara varan kısmı İMAM HATİP e çevrilip DİNDAR NESİL yetiştirmek hedeflenmiş ise de Eğitim adeta felç edilmiş Yüce İslam dinimiz ile gençlik arasındaki köprüler birer,  birer tahrip edilerek yıkılmıştır.  

Adalet mekanızması ise insanlara bu ülkede ADALET VAR MI ? sorusunu sorduran ama yanıtı HAYIR YOK olan bir belirsizliğin, ve adalete güvensizliğin içinde sürüklenmektedir. Yargı bağımsız olmalı temel ilkesi terk edilmiştir. Bu durumu Emile Zola ne güzel özetlemiş aslında: “Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir.” Adaletin siyasetin pençesinden kurtulup tam bağımsız yargının yeniden inkişaf ettirilmesi kaçınılmaz zarurettir.

Liyakat esaslı atamalar yerini ahbap çavuş yandaş akraba ilişkilerine çevirmiş bir vekilimiz akrabasını puanı bile tutmadığı halde Müdür olarak tayin ettirince gazetecilerin sorusuna '' Hoca efendinin CUMA hutbelerinde okuduğu bir ayetten dem vurarak Yüce İslam dinimiz önce akrabalarınızı koruyup kollayacaksın diye emrediyor aymazlığında bulunmuştur... Liyakat esaslı atamalar rafa kaldırılmış, koskoca kurum ve kuruluşlar tecrübesiz partizan kişilere bırakılınca KURUMLARIN ÇÖKÜŞ dönemi başlamıştır. Bu çöküş son istifalarda görüldüğü üzere Kahraman ordumuzun çeşitli kademelerinde vuku bulmaktadır. Emir komuta zinciri bozulmuş geleneksel DÜZENLİ ORDU düzenimiz lav edilmiş adeta Osmanlıdaki YENİ ÇERİLİK sistemine dönüldüğü izlenimi oluşmuştur. Nasıl olur demeyin bir yüzbaşı Genel Kurmay Başkanı bir yarbay kolordu komutanı bir albay kuvvet komutanı  yapılabilecek bu sistemde aklımıza şu soru geliyor o zaman ne gerek var albaya generale amirale ?

“İnsanları geçimsiz yapan sevgisizlik, birbirine düşman eden iletişimsizlik, güzellikten yana yok eden ne varsa ilgisizliktir” diyor Konfüçyüs. Bu nedenle İktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi partilerimiz akla giden yolun tek olduğunu görmeli ve onda birleşmelidirler. Ancak o zaman Çirkin siyasetin pençelerinden kurtarabiliriz Kurum ve kuruluşlarımızı Din ve vicdan özgürlüğünün tavan yaptığı, İleri ve çağdaş Demokrasinin uygulandığı, İnsanların birbirlerini son derece sevip saygı gösterdiği, hakça üreten, vergisini tam olarak ödeyen kazandığını Helal kazanç olarak evlatlarına aktaran, adalet ile paylaşan bir toplumsal yapıya kavuşmak dileklerimizle yüc yaradanımıza dualar ediyoruz.