Son zamanlarda basınımızda sıkça yer alan konuların başında, ABD yönetimi tarafından gündeme oturtulan, "Büyük Ortadoğu Projesi" gelmektedir.  

Ak Parti iktidarının da, bazı medya mensuplarının da savunmakta oldukları bu proje, gazetemizin yazarları tarafından bütün yönleriyle ele alınıp ülkemizin zararına olduğu gözler önüne serildi. Böylece bütün okuyucularımız tarafından bilinmektedir ki; bu proje, bölge devletlerinden sadece İsrail'in faydasına olmakta, biz de dahil olmak üzere bütün diğerleri için bir felaket planı hüviyeti taşımaktadır.  

Öyleyse bu projeye "Büyük İsrail Projesi" dersek hata yapmış olmayız.  

Benim bugün incelemeye almak istediğim yönü ise projenin, ABD'nin sürekli dış politikasının mı, yoksa sadece bugünkü yönetiminin mi arzularına dayandığıdır. Zira projenin zararları görebilmiş diğer gazetelerdeki bazı yazarların, İsrail yanlısı tavrı bir Envanjelist olan George W. Bush'a ve kadrosuna indirgediklerini gözlemliyoruz.  

Konunun mevcut yönetimle sınırlı olmadığını göstermek için İsrail yanlılığının eski yönetimlerle de irtibatını hem kadro hem de fikir açılarından tetkik edelim:  

Ortadoğu politikalarının tespitinde akıl hocası durumundaki Bernard Lewis, Yahudi'dir. Ülkemizde de çevirisi yayınlanmış olan ve benimde yazılarımda zaman zaman referans gösterdiğim, "Ortadoğu" isimli eseriyle tanınan Lewis, ABD Savunma Politikaları Danışma Kurulu Başkanı Richard Perle'nin yakın arkadaşıdır.  

Perle, Başkan Rcagan döneminde Savunma Bakan Yardımcısıydı. Perle, İsrail'de yayınlanan Jerusalem Post gazetesini kapsayan Hollinger Corporation'ın eski yöneticilerindendir. Bu şirketin Uluslar arası Danışma Kurulu Başkanı ise eski Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger'dır.  

Savunma Bakan yardımcılarından biri olan Douglas Feith, İsrail silah sanayii ile yakın ilişkiler içinde bulunmuş olan Feith Zell isimli hukuk şirketinin sahibi idi. Bu şahıs 1982'de Milli Güvenlik Konseyi'nde uzman olarak çalışıyordu.  

Beyaz Saray Milli Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice, Siyasal Bilimler tahsili yaparken, Joseph Korbel'den akademik yardım görmüştür. Bu şahıs da bir Yahudi ve ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albrihgt'ın babasıdır. Albright, Demokrat partili Başkan Clinton döneminde ABD'nin BM daimi temsilcisiydi.  

Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grosman, eski başkanlardan Carter'ın Özel Danışman Yardımcısıydı. Büyük Ortadoğu Projesi'ni NATO ve AB'ye anlatmak onun görevi.  

Ayrıca şimdiki yönetimin "özel danışman" statüsünde tanıttıkları arasında eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, eski Savunma Bakanı Frank Carlucci, eski Devlet Bakanı James Barker gibi önceki dönemlerinden yöneticileri de vardır.  

Görüldüğü gibi bugün "Büyük Ortadoğu Projesi" ismi altında bir çalışmayı ortaya koyan ekip Demokrat Parti de dahil olmak üzere ABD'nin eski yönetimlerinde de etkili olmuş isimlerden müteşekkildir.  

Esasen şimdiki yönetimi oluşturan Cumhuriyetçilerin rakiplerine kıyasla farkları sertlik hatta savaş yanlısı olmalarıdır. Yahudi lobilerinin önde gelen kuruluşlarının, Cumhuriyetçi Parti'yi daha fazla desteklemelerinin sebebi de budur.  

Destekçi Yahudi kuruluşlarından biri, Milli Güvenlik Konuları Yahudi Enstitüsü'dür. Kısa adı JINSA olan bu kuruluş, ülkemizde üst düzey iki kişiye "Cesaret madalyası" vermiştir.  

28 Şubat sürecinde Orgeneral ÇEVİK BİR'e,  

Irak'ı işgalleri döneminde ise Başbakan TAYYİP ERDOĞAN'a.