İnsan ne haldedir, iyi midir, hoş mudur, zorluklar içinde boğuşuk mudur, hayat tek bir saniye dahi duraksama içine girmez,

akar gider. İnsan da an olur kendi iç meseleleri, an olur ailesi, çevresi, an olur Ülkesi içinde dönen meselelere bakar, Dünya

insanları için gözlem yapar, biraz da duygu yoğun halde ise yaşamı, bunalır. Günlük bir mesele değil ama farklılaşma yok,

ışık yok, çözüm yok, olup bitenler ve geleceğe dair söylenen ne varsa izleyip dinliyorum, hani çözüm ya da çözümler bir yana

umutları çoğaltacak, neşeli çözümsellikleri gösteren kapıyı aralayacak söz sohbet olsa diyorsun da, yok, bunaldım. Şimdi tam

da bunaldımdan dem tutarak sizlere bunaltan şeyler yazıp siz okurlarımı da karamsarlığa sürüklemeyeyim. Her zaman imdadımıza

yetişen birkaç şiir, bazen şarkı, dinlenecek bir türkü ya da kıstas hikayelerimiz vardır.

..

Havaalanında apron da pencere kenarında uçağa bakarken içki içmekte olan adama bir imam yaklaşır ve "kaç yıldır içki

içiyorsun." diye sorar.

Adam : "20 yıldır. "

İmam : "Biliyor musun. 20 yıldır içki için harcadığın parayı toplasaydın şimdi bu uçağı satın alabilirdin."

Adam : "Bu uçak benim"

İmam : "Bana da bir bardak doldur."

..

Temel akciğer kanseri olmuş ve doktorlar en fazla 2 ay yaşarsın demişler . Çaresiz kalan Temel nasıl olsa tedavisi yok

bari son günlerimde hastane köşelerinde ziyanlık çekmeyeyim diye tedaviyi bırakmış . Köydeki herkese aıds olduğunu

söyleyerek helalleşmeye başlamış .

Herkes helallik veriyormuş ama aıdsli olduğunu söylediği için elini sıkmaktan kaçınıyormuş köylüleri .

Bu durumun farkına varan arkadaşı dursun sorar ; ula Temel sen akciğer kanseri oldun ama herkese aıds oldum diyorsun

böyle olunca kimse elini bile sıkmaya yanaşmıyor neden öyle dedin demiş .

Temelde ula uşağım madem ölecez bari karıyı sağlama alalım dedik .

..

Adamın biri müslüman mezarlığına ölü bir köpek gömer. Görenler onu, zamanın Kadısına şikayet ederler.

Kadı adamı çağırır ve işin aslını sorar.

Adam:

-"Doğrudur, öyle yaptım, çünkü köpeğin bana vasiyeti böyleydi, onun vasiyetini yerine getirdim." der.

Kadı:

-"Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun efendi?" diye çıkışır.

Adam:

-"Hayır efendim, aynı zamanda Kadıya da 10.000 dirhem vermemi vasiyet etti." der.

Bunu duyan Kadı hemen:

-"Rahmetli köpeğin ölümü bizi ziyâdesiyle üzdü." der.

İnsanlar, kadının değişen bu tavrına hayret ederler.

Kadı onlara der ki:

-"Bu durum sizi hayrete düşürmesin, bu köpeğin geçmişini araştırdım, Ashab-ı Kehf köpeği Kıtmir’in soyundan geldiğini keşfettim."

..

Yarım asırı geçen ömrümde halen tam dengeye ulaşamadım diye sıklıkla kendimi eleştirir, kendimle kavga ederim. Hayata ya

gereğinden fazla değer verip, önemsiyoruz ya da çokça boş verip suyun akışına yaşıyoruz. Kavgam hangisi doğru da değil, zira

ikisi de yanlış, dengeyi bulmak en doğrusu değil mi?

Mir Murat Demir