Türk ordusunun işgalci Emperyalist güçleri Anadolu'dan temizlemek için 26 Ağustos'ta Afyon'da Büyük Taarruz'u başlatmış ve Dumlupınar'da Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün idaresinde düşmanlar imha edilerek zafere ulaşılmıştır Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla. sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. 30 Ağustos 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu'dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekât idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda kendisine dördüncü kez olmak üzere Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa taarruz kararını haziran ayında almış ve hazırlıkları gizli olarak yürütmüştü. Büyük Taarruz Ağustos'un 26'sını 27'sine bağlayan gece Afyon'da başlamış, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştı.

Çanakkale kara savaşlarından sonra en çok kayıp vererek kazandığımız bu büyük zaferde taaruzun başladıktan  İki gün sonra Yunan generali Nikolaos Trikopis, Uşak’taki karargâhında binlerce asker ile birlikte esir alındı. Mustafa Kemal Atatürk, kazanılan bu zaferin ardından Türk askerlerine “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” talimatını verdi.

 Bu emir doğrultusunda üç koldan ilerleyen Türk ordusu; 1 Eylül’de Uşak’ı, 2 Eylül’de Eskişehir’i, 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik’i, 7 Eylül’de Aydın’ı, 8 Eylül’de Manisa’yı geri aldı. İşgalci askerlere son darbe ise İzmir’de vurulacaktı. 9 Eylül’de İzmir’in de geri alınmasıyla birlikte Anadolu toprakları, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları sayesinde ilk kez rahat nefes alıyordu. Çanakkale ve Sakarya savaşlarında işgalci güçler geri püskürtülürken, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ilk kez zaferle sonuçlanan taarruz savaşı olarak tarihe geçti. 30 Ağustos 1922, yıllarca süren Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlandığını müjdeleyen bir tarih olarak da kayıtlara geçti.

Bugün  30 Ağustos Zaferinin yıldönümünü. Ulusların tarihinde olağanüstü olayların  gerçekleştirildiği olağanüstü müstesna günler vardır.30 Ağustos bunlardan biridir; büyük zaferin müjdecisi, yeni yapılanmanın ayak sesidir; Kurtuluş savaşının ve Cumhuriyetin temelidir. Gazi Kemal Paşa  4 Mart 1922’de TBMM’de gizli toplantısında, konuşuyor;''Ordumuzun kararı, taarruzdur. Bunu tehir ediyoruz. Hazırlığımızı ikmale biraz daha zaman gereklidir.'' 

Mustafa Kemal, diplomasi yoluyla sonuca gidilemeyeceğini anlayınca, hemen taarruz hazırlıklarını yoğunlaştırdı. Taktik gereği de  Yusuf Kemal ile Fethi beyleri Türk tezinin anlatılması için üzere Avrupa başkentlerine göndererek gerçek  niyetini saklamış oldu;26 Ağustos’ta muharebeyi yönetmek için de Kocatepe’de gözetleme yerine çıktı, 4.30’da taciz ateşiyle harekât, başladı ve devam etti.30 Ağustosta Dumlupınar’da beş Yunan tümeni hareketsiz hale getirildi, ayrıca imha harekâtıyla da Yunan ordusu hezimete uğradı.Büyük Taarruzla, geri çekilen Yunan Ordusu 31 Ağustos’ta Uşak’ı,  2 Eylül’de Aydın’ı,4 Eylül’de Alaşehir’i, 5 Eylül’de Kasaba’yı,6 Eylül’de Manisa’yı yakarak kaçışa geçti.Öncü birliklerimiz 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi, böylece Yunanistan’ın 15 Mayıs 1919’da başlattığı Küçük Asya Macerası son buluyordu. 

Fatih Rıfkı Atay, “Çankaya” adlı eserinde bugünün önemini yazıyordu;“Neyimiz varsa, bağımsız devlet kurmuşsak, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı kafamızı Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, hepsini,  30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz.

bugün cepheye silah ve mühimmat taşıyan, siper kazan, cephede hemşirelik yapan, yara saran, demiryollarını tamir eden kadınlarımızın, Şerife Bacıların zaferidir...
bugün, düşmanla gece gündüz çarpışan Kara fatmaların, Çete Emir Ayşelerin, Tayyar Rahimelerin, Gördesli Makbulelerin, Kılavuz Haticelerin, Halime Çavuşların, Zeynep Onbaşıların zaferidir...
bugün, sütçü imamların, Topal Osmanların, Şehit Kamil Beylerin, Kara Yılan'ın, Demirci Mehmet Efelerin, Yörük Ali Efelerin zaferidir...
bugün, imalat-ı harbiye tezgahlarında mermi imal eden, silah temizleyen, süvari atlarını tımar edip cepheye hazır hale getiren Türk çocuklarının zaferidir...
bugün, "ben buraya kaçmaya değil ölmeye geldim" diyen diyap ağaların, "silahı olmayan türk ve müslümanların yerden taş alıp düşmana atması farzdır" diyen Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendilerin, istiklal marşımızı yazan Mehmet Akiflerin, milli mücadele yazarı Yakup Kadrilerin, Halide Ediplerin zaferidir...
bugün, taşıdığı mühimmatı yakalatmamak için kendini batırıp sonra tekrar yüzen rusümat 4'ün, bandırma vapurunun, istanbul-inebolu arasında mekik dokuyan silah kaçakçılarının, karakol örgütünün, Hamza ve mim mim gruplarının zaferidir...
bugün, 7.75'lik dolu top mermisini torna tezgahlarında inceltip 7.5'luk mermiye çeviren mühendis Atıfların, Hasan ve Bekir ustaların, kendi kendine lokomotif kullanmayı öğrenen makinist Hakkı ve Eşref beylerin, Muğla'daki düşman uçağını tamir edip Polatlıya getiren Vecihi Hürkuşların, pilot Rıdvanların, pilot İbrahim ethemlerin zaferidir...
bugün, 39 derece sıtma ateşi ile düşman kovalayan Fahrettin Altayların, yaralı olmasına rağmen hastaneden kaçıp müfrezesi ile şehit düşen Yıldırım Kemallerin, baba oğul birlikte şehit düşen Çetmilli Ali Çavuş ve evladı Onbaşı Mehmetlerin zaferidir...

VE BUGÜN Türk olmasa, tarihe yazılacak ne vardı? diyen YÜCE TÜRK MİLLETİNİN Zaferidir bayramımız Kutlu olsun hepimize...