Hiç birimizin karşı çıkmayıp ta, savunamayacağı bir kavramı başlığa aldım, tembellik. Asırlar boyunca ve farklı coğrafyalar da, değişik inanç ve kültüre haiz tüm insanlar için, yoktur ki tembelliği savunsun. Bilim der ki; tembellik sosyal anlamda, üretkenlikte istenmeyeceği gibi sağlıklı yaşamın da ilk düşmanlarından. Tek tarafı olmadığı halde nedir bu tembel yaşama âşık olma halimiz. Hep maraton koşmak zorunda değiliz elbette, hareketlerimiz, çabalarımız bitmediği sürece hem bedenen hem de ruhen sağlıklı ve kazançlı bir yaşamın kapısını aralamış oluruz.
Hemfikir isek tembelliğe karşı olmak da, diğer zararlarından da bahsedeyim. Gazete, dergi, kitaplar da sonuçta insanlar tarafından yazılmakta. Her okuduğumuza doğru diye bakmak yanılgı değil mi? Radyo ve televizyonlar ve dinlediğimiz, izlediğimiz programlar da insanlar tarafından hazırlanmakta, tamamının doğru anlatımlar yapması, doğru görüntüler aktarması mümkün mü? Okul, eğitim öğretim kurumları, üniversite mezunları da dâhil, hareket, aktif yaşam, arama, sorma, sorgulama, irdeleme, endişe etme halimizi ömür boyu sürdürme, tembellikten kurtaracağı gibi bizleri, konuşma ve davranışlarımızda da bir seviye ve bilgelik olacaktır.
Önceleri toplumumuzun en büyük handikabı dedikodu idi. Ağızdan ağıza yayılan bilgi, doğru ya da yanlış sorgulanmadan kabul görürdü. İnsanlar ruhsal depresiflikleri bu yüzden yaşadı, aileler bu yüzden yıkıldı, kurumlar, şirketler başarısızlıklar yaşadılar hatta iflasa varan negatiflikle karşı karşıya kaldılar.
Günümüzde nasıl seyrediyor hayatlarımız; televizyonun kahraman dediğine kahraman diyoruz, gazetenin terörist dediğine terörist, radyonun hain diye anlattığına hain. Okumak, izlemek, dinlemek elbette güzel faaliyetler, sormak ve sorgulamakla olursa. Dünya değişti, ülkemiz ve yaşam şeklimizde değişti, değişimi gerçeklerle yüzleştirmek ve en doğru bilgiye ulaşmak da zor değil. Tembellik, şu tembel halimizden bir kurtulsak, sorup sorgulasak, en verimli ve gelişmiş olanı bilgi dağarcığımıza katsak, sonrası mı sağlık sağlıcak, doğru yaşantılarımız da mutlu olsak.
