Yol Gösteren Sözler” kitabının yazarı Muhammed Hamasi ile bir araya geldik. Yazmaya nasıl başladığından, kitabından ve bundan sonraki hedeflerinden konuştuğumuz sohbetimiz sizlerle…

Hoş geldiniz Muhammed Bey. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Hoş buldum sağ olun. Benim adım Muhammed Hamasi. Iraklı Türkmen bir ailenin dört çocuğundan sonuncusuyum. Lisansımı Türk Dili Ve Edebiyatı bölümünde yaptım. Şu an 30 yaşındayım. 10 yaşından beri kitap okuma alışkanlığım var. Sekiz yıla yakındır televizyon izlemiyorum. İnsanın psikolojisini, ruh halini kötü etkiliyor. İnsanların beyin yaşını bayağı gerilettiğini düşünüyorum. Dahası; televizyonda izlediğimiz hayatlarda herkes çok zengin, herkes yalılarda yaşıyor ama eve gelirken insanların çöplerden yemek topladığına şahit oluyorsun. Arkadaşlarla arada maç yapmayı, satranç ve tavla oynamayı bazen de okey oynamayı severim.

Yazmaya nasıl başladınız? Sizi teşvik eden biri ya da bir olay oldu mu?

Yazmaya şöyle başladım diyebiliriz, her okuduğum güzel ve önemli bilgileri not ederdim unutmayayım diye. Sonra aforizma kitaplarıyla karşılaştım ve bunları 14 yaşındayken bir deftere not etmeye başladım. Ergenlik döneminde pek dışarı çıkmadığım bir dönemde elimin altında da bir sürü kaynak kitap vardı ve onlardan faydalandım. Açıkçası bana ilham olan rahmetli dedemin kitapları oldu diyebilirim. 5 bin kitaplık bir kütüphanesi var dedemin; Osmanlıca, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Türkçe kitapları da mevcuttu rahmetli dedemin kütüphanesinde. Bu kitapların hepsini okuyamayacağım için esinlenip not alayım derken seçilmiş güzel sözler derledik. Çok şükür güzel bir eser yayınlama fırsatım oldu.

Kitabınız “Yol Gösteren Sözler” nasıl çıktı ortaya? Neler anlattınız?

Ben söz derlemeyi çok severim Yağmur Hanım. Çünkü bilgi güçtür ve zaman akıp geçiyor. Biz de kısacık ömrümüzde yaprak misali savrulurken bir eser bırakmak istedim.  Yol Gösteren Sözler adından da anlaşılacağı üzere anlamlı güzel sözlerin derlemesidir. Aforizma, vecize ve yahut özlü sözler de diyebiliriz. Kitap; ilk önce Peygamber Efendimizin ve Hazreti Ali'nin güzel sözleriyle başlıyor, dünyadaki bütün büyük ve güzel insanların sözleri de var. Kitapta anlatılanlar alfabetik olarak düzenlenip dünyadaki bütün erdemleri başlıklar altında toplayıp A ' dan Z' ye hazırlanmış bir kitap. Örneğin adalet, sanat, zenginlik vs gibi erdemlerin anlatıldığı bir kitaptır.

Sizin hayatınızda size yol gösteren nedir? Ya da kimdir?

Benim hayatımda bana yol gösteren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözüdür. Yani önümüzü aydınlatan ilim ve bilimdir. Kitaplar dinimizin ilk emri olan oku emri de diyebiliriz. Açık olmak gerekirse kitap okumayan insanlar bir hayat yaşarlar ancak kitap okuyan insanlar okudukları kadar hayat yaşarlar ve çağlar arasında gider gelirler. Empati yapmanın çeşitlerini görürler. Mesela kitaplardan öğrendiğim çok ince bir detayı aktarayım size, bir insan kendi kendini yerebilir, küçük de olsa hakaret edebilir ancak aynı şeyi bir başkası ona derse çok ağırına gider. Mesela bu ince ayrıntıyı bana kimse öğretemezdi eğer kendim okumasaydım. Bir kütüphane kurmak bin cezaevi kapatmaya bedeldir diyebiliriz. Hatta ve hatta bir mescid kurmak kadar kutsaldır diyebiliriz. O yüzden bana her zaman kitaplar yol gösterdi diyebilirim. İnsan okudukça bir kelebeğin kanadı misali zarifleşir.

AFRİKA’DAN BİR SES: HALUK İLHAN AFRİKA’DAN BİR SES: HALUK İLHAN

Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi?

Şimdilik net bir şey diyemiyorum ama Tarih veya 13, 14 hikâyeden oluşan bir kitap yazmak var aklımda ki okuyucuları bıktırmayıp kısa ve doyurucu bilgiler aktaran bir kitap olmasını istiyorum. Biliyorsunuz çağımız hız çağı olduğu için insanlar en kısa yoldan her şeye varmak istiyorlar. Zaten internet çağında dünyamız küçük bir köye döndü diyebilirim. İsteyen istediği bilgiye erişiyor ve bu muhteşem bir şey. Artıları ve eksileri var tabii ki bunların ancak okuyucuları usandırmadan bir şeyler sunabilmek en birincil hedefimiz. Çünkü dünya klasikleri bile günümüzde daha küçük kitapçıklar haline getiriliyor, bu da bence çok güzel bir şey.

Aynı zamanda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenisiniz. Öğretmenliği seviyor musunuz? Kendinizi öğretmenliğe mi yoksa yazarlığa mı daha yakın görüyorsunuz?

Aslında kendimi ikisine de yakın görüyorum çünkü kitlelere hitap etmeyi severim. Öğretmenlik de herkesçe bilinen kutsal bir meslektir ve Türkçe gibi zengin bir dilin öğretmenliğini yapmak da ayrıca kıvanç verici bir olaydır. Yazarlığı da insanlara hitap etmeyi sevdiğim için çok seviyorum. Bence ikisi de bir elmanın diğer yarıları gibi. Espri anlamında hep “sevgili halkım” derim herhalde ilkokuldayken sınıf başkanlığıyla başladı bu serüven.

Bundan sonrası için hayalleriniz neler?

Açıkçası bundan sonraki hayalim iyi bir müzisyen olmak, çünkü amatörce müzikle uğraşıyorum ve bunu yapabilirsem bir tık ileriye taşımak isterim. 5 yılı aşkındır amatör gitaristim. Müzisyen bir aile olduğumuz için de genlerden gelen bir heves veya sevda diyebiliriz.

Siz hangi yazar ve şairleri okuyorsunuz? Örnek aldığınız yazarlar var mı? Başucu kitabınız var mıdır?

Açık konuşmak gerekirse yazarlardan sadece Osman Pamukoğlu'nu seviyorum. Asker kökenli, tüm Türk milletinin tanıdığı bir insandır. Şair olarak da Cemil Meriç, Ahmet Arif, Cahit Zarifoğlu diyebiliriz. Başucu kitabım ise Osman Pamukoğlu'nun Önder adlı kitabı Ve Hazreti Ali'nin Liderlik Sırları adlı kitabı diyebilirim. Çünkü Osman Pamukoğlu insan psikolojisini ele alıyor ve çok güzel inceliyor. Kitapların hepsinde doyurucu bilgiler var. Ahmed Arif’e gelecek olursak şiirlerindeki duygular neredeyse dokunabilecek kadar somut. İnsan ruhundaki duyguları çok hırçın ve yalın şekilde kaleme almış. Okurken resmen yazılanları yaşıyoruz gibi hissediyoruz. Buradan çok değerli sanatçı Funda Arar hanımefendiye teşekkürlerimi sunarım “Haberin Var Mı” şiirini çok güzel bir eser halinde seslendirmiş, hakikaten Türkiye’nin gelmiş geçmiş en ender seslerinden biridir.

Sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Ben teşekkür ederim Yağmur Hanım. Son olarak şunları eklemek isterim; Hazreti Ali'nin bir sözü vardır, kimisi bu sözün Benjamin Franklin’e ait olduğunu da söyler. "Ölümsüz olmak istiyorsanız ya yazılmaya değer bir hayat yaşayın ya da arkanızda bir eser bırakın."

Âşık Veysel diyor ya; “Ben giderim ismim kalır dostlar beni hatırlasın” diye. Okuyun, bir kaç dil öğrenin, herkesi bilmediği diller öğrenirseniz iş fırsatları ve aklınıza gelmeyecek güzel fırsatları bulursunuz. İlim ışıktır, cehalet ise karınlık. Gazeteniz okurlarına güzel okumalar dilerim, sevgiyle kalın, esen kalın.