Batı ;puslu ve bulanık havayı sever..Bu yüzden en çok haz aldığı ;karanlık, izbe, ürkütücü ve karmaşık sokaklarda dolaşmaktır..
Batılı yalnızdır ve kendi ördüğü kozasında yaşamaktan zevk alır ;on dokuzuncu yüzyılın başlarından itibaren mimaride yapmış olduğu uzay kapsülü modeli ruhsuz monolitlerde tek başına yaşamaya alışmıştır.
Batı suni değerlere ayrı önem verir ve suni kalabalıkları sever ;Onlar için kalabalık ya Noel kutlaması ya arenada çığlıklar içerisinde dört-beş Matadorun hayvan katliamını seyretmek ya da stat da futbol heyecanıdır.?!
Kalabalık adına zevk algı değerleri bunlar olduğundan yeryüzünde "aynı zevklerin!" paylaşılmasını  ister..
Bu yüzden batı bencil ,egoist ve transfer edicidir.
Batı kan dökmeyi ve kışkırtmayı sever; Son yüzyıl tarihine bakıldığında batının ne korkunç kan dökücü canavarlar yarattığına dünya şahittir.
Bir Hitler psikopat gestaposu, bir şövenist ırkçı faşist İtalyan Mussoli’nisi, bir kan emici Rus Stalin’i, bir Sabra –Şatilla kasabı Şaron’u,  bir Sırp Miloseviç’in dünyayı nasıl kana boğduklarına yeryüzü insanları şahittir..
Rus Stalinin ; Kırım Türklerinin ayaklarına çizme giydirerek benzin doldurup “Stalin Meşalesi “diye insanları yakması ,binlerce Kırımlı Türk’ü vagonlarda aç,susuz ve havasızlıktan öldürmesi;
İtalyan ve Fransız sinemacıların Bosna-Hersek’te sırf canlı görüntü olsun diye ormanlarda Bosnalı kadın ve çocukları aç köpeklere parçalatması ;
Hollandalı BM askerlerinin kendilerine sığınmış Bosnalıları  Sırplara teslim edip Srebsenitca katliamına sebep olması.,
Daha dün sayılabilecek bir zamanda sekiz bin Afganlının yarısını tır dorselerinde havasızlıktan diğer yarısını kurşuna düzerek öldüren ABD si ve İngilizlerle  birlikte Irak Ebu GUREYB hapishanesinde yaptıkları işkence ve katliamlar hala hafızlarda capcanlıdır,
Her gün onlarca Doğu Türkistanlı kardeşimizi en acımasız şekilde işkencelerle öldüren bir Çin’i,
Müslüman kadın ve çocukları  canlı canlı yakarak ve suda boğarak öldüren bir Budist Arakan’ı, 
Afrika da Müslüman kabileleri birbirlerine kışkırtarak palalarla öldüren ve insanları  canlı canlı timsahlara atan Fransa’sının yaptıkları acı zulümler unutulmamıştır.!
ABD ve Rusya nın bugün mazlum dünya Müslüman halkları coğrafyasında kan dökmedikleri bir karış toprak yok gibidir.
Batı kan dökmeyi sevdiği kadar kan dökücüleri korumayı da sever;Bir zalim Saddam’ı bir Esed’i ,Bengaldeşli Hasina Vecid’i,Mısırlı Sisi yi ve daha buna benzer bir sürü işbirlikçi zalimi iktidara taşımış , korumuş ve korumaya devam etmektedir..
Batı ;örtücü ve gizleyicidir;Bizde üç ağacın yeri değiştirildi diye ortalığı velveleye veren her saniyesini dünyaya canlı yayınla bildiren batı ,bugün Avrupa’nın göbeği Hamburg ta olan korkunç polis zulmünü tamamen izole etmiş, Avrupa’nın göbeğinde sıkı yönetim ilan etmiş, kendi halkına uyguladığı acımasız tavrı tüm dünyadan saklamıştır.Daha da acı olanı bu acı gösterilerin ülkemizde gerekli ilgiyi hiç görmemesidir?!.(Bir kaç görüntü alan TRT yi de astronomik para isteği bahanesiyle Avrupa yayını durdurmuştur?!)
Bugün :”Kerkük te bombalanan camilerden ,Pakistan sınırında her gün insansız uçaklarla öldürülen onlarca masum sivilden,Angola’da İslâm dininin yasaklanıp her gün camilerin yıkılmasından,Gazze de yakıt ve elektriğin olmamasından her gün diyalizde onlarca insanın vefat etmesinden,Tacikistan da zindanların Müslüman gençlerle dolduruluşundan ;hangi dünyanın insanları haberdardır.?!”
Batı sinsi ve saklayıcıdır;İyiyi ,güzeli ve tekniği saklar ve asla transfer etmez.Bugün Dünyanın en verimli sularından olan Afrika da ki  Sarı ve Beyaz Nil’in geçtiği ülkeleri, Avrupa ve Fransa yüzyıla yakındır iliklerine kadar sömürmüş; Sırf bilgi transferi olmasın diye Ülkelerinden getirttiği şişe sularını kullanmış, buna karşılık bu fakir ülkelerin hiç birisine en ufak bir arıtma tesisi kurmamış ve su kuyuları açmamış;Suyun içinde insanları susuzluğa mahkum etmiştir. Yetmez gibi su dan dolayı böbrek rahatsızlığına yakalanan Afrikalıları "yeni ilaçlarlarla kobay olarak "kullanmıştır..
Biyolojik durumlarından ve hijyenik şartlarından dolayı “katarak” olan bu ülke insanlarının kör olmasını zevkle seyretmiş, en ufak bir tıbbi muamelede bulunmamış ve daha acısı kurdukları minyatür kiliselerle kendi batıl anlayışlarının kölesi etme adına halkı Hıristiyanlaştırmanın hesaplarına girmiştir.
Batı düşürümcü ve karıştırıcıdır;Kendinden olmayan ülkelerde devamlı şekilde bir kaos ve karışıklık üreterek hayatiyetini lüks içerisinde geçirmeyi hesaplar.
Batı en büyük doğa katliamcısıdır;Afrika da organize ettikleri "safari"lerle masum hayvanları öldürmekten ayrı bir zevk alır.
Bitki ve ağaç katliamcısıdır;Kendisi dışında Ülkelerin bütün yeşilini yok ederken, kendilerine ait bir tek ağaçları için “otoban yolunu değiştirecek” kadar bencil ve egoisttirler.
Batı olayları değerlendirirken çok yüzlü ,fırsatçı ve tutumlarında korkunç derecede taraftarlardır..
Batının suçları hiç şüphesiz bu yazdıklarımızla sınırlı olmayıp suç dosyası yazılanlardan çok daha kabarıktır.. Yazılanlar bu mezalim devletler adına devede bir kıl nispetindedir.II
II.Cenevre Toplantısı mı ? Koca bir balon ve patlamış mısır gevreğinden ileri olmayacak bir toplantıdır."Daimi ülkelerden" seçilecek bir grubun belki dört-beş ay sonra “durumu yerinde görmek ve incelemek gibi?!” komik ve alay edici ;belki sadaka babında üç beş kuruşu Zalim Esed’e nasıl veririzin bir kılıf hikayesi olarak değerlendiriyorum..
Başta da yazdığım gibi “kurt bulanık ve puslu havayı sever !”.
Hele hele Türkiye nin içinde bulunduğu nazik şartların gölgesi altında olduğunu hissettikçe..!
En kalbi saygılarımla..