FUNDA AKOSMAN ERMAN

Şimdilerde de yeni çıkardığı kitabında bu hikayelerini derledi. "Neden Geldim Amerika'ya - Amerika'da İz Bırakan Türkler" kitabı çıktı!

İsteyen herkes hem online hem de kitapçılarda bulabilecek Kopernik Kitap 

https://kopernikkitap.com/neden-geldim-amerikaya?tag=9786053495369 

11 Ağustos 1990 Amasya doğumludur. Sırasıyla Diyarbakır, Karabük, Sakarya, Orlando, Trieste, İstanbul ve Chicago’da yaşadı ve şu an ABD’nin başkenti Washington DC’de yaşamaktadır. İstanbul Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) ve İşletme (İngilizce) bölümlerinden onur derecesi ile mezun oldu. İtalya'da Trieste Üniversitesi'nde Erasmus değişim öğrencisi olarak Ekonomi Fakültesi'nde çalışmalar yaptı. Outsourcing (Dış kaynak kullanımı) gelişmekte olan ülkeler için şans mı yoksa sömürü mü? başlıklı tez çalışmasını tamamladı. ABD'de Disney'in International College Program'ında yer aldı. 2019 yılında ise Washington Bay Atlantic Üniversitesi'nden MBA – Girişimcilik yüksek lisansını yüksek onur derecesiyle tamamladı. 5 senedir ABD’de yaşamaktadır. 

Anıl tanıdığım en çalışkan, samimi ve girişken insanlardan biri. Uzun yıllardır her çalıştığı işte başarıyı yakalayan bir dostumuz, kendisiyle içten bir söyleşi gerçekleştirdik, buyrun keyifli okumalar; 

1. Merhaba Anılcığım kendini ve yolculuğunu anlatır mısın ? 

Merhaba Funda Hanım! Öncelikle güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Akosman Ailesini tanımak ve birlikte çalışmak benim için büyük mutluluk. Önce Vatan Gazetesi’nin yeri ben de çok ayrıdır. Abdullah Akosman Bey Türkiye’de birçok medya patronunun gösteremediği vizyonerliğe sahip. Bana gelirsek medya sektörüne 2005 yılında on beş yaşındayken Fenerbahçe Televizyonunda program asistanı olarak başladım. İlerleyen süreçte muhabir oldum, ardından da farklı televizyon ve gazetelerde çalıştım. Babam Emniyet Müdürü olduğu için Anadolu’nun farklı şehirlerinde yaşadım. Son 3 senedir ABD'nin başkenti Washington DC’de yaşamaktayım. Önce Vatan Gazetesi’nin ABD Temsilcisi olarak görev yapıyorum. Beyaz Saray, Pentagon, ABD Dışişleri Bakanlığını takip etmenin yanı sıra ABD’deki Türklerin göç ve hayatlarıyla ilgili özel röportajlar yapıyorum. Aynı zamanda NBA’e akredite olan bir gazeteciyim. NBA’deki Türk yıldızlarını takip ediyorum ve onlarla söyleşi gerçekleştiriyorum. Kısaca nerede olursa olsun ABD’de haber için nerede bir Türk, ben oradayım! Türkiye’den farklı televizyon kanallarına da Amerika gündemini aktarıyorum. 

2. Kariyer hedeflerini nasıl belirledin ve Amerika’ya gitmeye nasıl karar verdin ? 

İngilizce iyi öğrenebilmek için yurtdışına çıkmam gerekiyordu. Hayatımda ilk defa yurt dışına 20 yaşında çıktım. Bu ilk yurtdışına çıkışım Amerika’ya 2011 senesinde oldu. Disney’in Collage Programıyla geldim. Burslu olduğu için program ücreti ödemedim üzerine çalıştığım için para da kazandım. Florida’nın Orlando şehrinde hem çalıştım hem de eğitimler aldım. ABD’nin farklı eyaletlerinin yanı sıra Avustralya'dan Meksika’ya İngiltere’den Çin’e farkı ülkelerden çalışma arkadaşlarım vardı. Düşününce hem farklı kültürleri tanıyabiliyor hem de çalışıp para kazanıyordum. Bu benim için büyük zenginlikti. İtalya’ya Erasmus değişim öğrencisi olarak Avrupa Birliği’nin bursluyla İtalya’nın saygın okullarından Trieste Üniversitesi’nde ekonomi dersleri aldım. Daha sonra mezun olmadan tekrar Amerika’da çalışmak için 2012’de yine aynı programla Disney’de bulundum ardından Türkiye’ye gerdi döndüm. Türkiye’de belirli bir süre çalıştıktan sonra Önce Vatan Gazetesinin temsilcisi olarak 2016 senesinde Chicago’ya geldim. Küçüklük hayalimdi Amerika’ya gitmek bir de gazetecilik fırsatı çıkınca neden olmasın diye düşündüm ve yola koyuldum. Orta Batı bölgesinde yaşayan Türklerin hayat hikayelerine odaklandım ve bununla bağlantılı özel röportajlar gerçekleştirdim. Daha sonra Los Angeles’tan New York’a Amerika’nın farklı şehirlerinde haber ve röportajlar için bulundum. Son 3 senedir Başkent Washington DC’de Türkiye’deki farklı televizyon kanallarına ABD gündemini aktarıyorum. 

3. Amerika hayallerindeki gibi mi çıktı? 

Amerika benim filmlerden gördüğüm çocukluk hayalimdi. Geldikten sonra demokrasi, özgürlük ve medya alanında ne kadar gelişmiş olduklarını gördüm. Buna lafım yok ama bazen örneğin ehliyet almak için gittiğinizde sistemlerinin çalışmadığına şahit olabiliyorsunuz ya da bazen altyapı sorunları görünce "süper güç" bile olsa ülkelerin bazı konularda aksaklıkları olabildiğine tanıklık ediyorsunuz. Mesela Miami ya da Los Angeles şehirkeri Türkiye’de olduğundan çok daha fazla abartılıyor. GTA’nın Vice City oyunuyla Miami’nin her yerini biliyorum gerçekten gittiğimde ‘Aaa bu kadar mı? Aslında çok da görkemli değilmiş’ dediğimi hatırlıyorum. Hollywood keza. Aynı tepkiyi orda da vermiştim. Amerika pazarlamayı kesinlikle çok iyi yapıyor. Ama ne olursa olsun benim için hem mesleki hem de hayat tecrübesi kazanmak adına önemli kazanımları oldu olmaya devam ediyor. 


4. Sen hem ülkemizde başarlı bir gazetecisin hem Amerika’da ülkemizi en iyi şekilde temsil eden ve de isim edinen bir şahsiyetsin tekrar kutluyorum, bu merdivenleri nasıl çıktın, motton neydi? 
Çok teşekkür ederim mahçup ediyorsunuz. Ben hala ‘deneyen’ birisiyim. Her zaman ‘Neden olmasın?’ diye düşünürüm ve öyle hareket ederim. En kötü ne olabilir diye düşünürüm ve denemekte fayda olduğu için kendimi böyle motive ederim. Çocukken Beyaz Saray’dan Türk televizyonlarına haber aktarma hayalim vardı. Türkiye’de hayallerini kurarken bu gerçekten zor derken bir yandan da çalışmalarımı yapıyordum. Ayrıca medeni cesaretimi en zorlu ortamlarda bile kaybetmemeye çalışıyorum. En kötü ne olabilir diye düşünerek hedefler koyarak ilerliyorum. Mesela ABD’ye gelirken 5 senelik plan yapmıştım şu an baktığımda büyük ölçüde Allah’a şükürler olsun gerçekleştirdim. 

5. Beyaz Saray’a girip haberleri ilk ve en yetkili makamdan bizlere aktarıyorsun bu noktaya gelmek için hangi merdivenleri çıktın

Her ne kadar gazeteci olarak da Amerika’ya gelseniz tanıdıklarınızın yanında kendinizi güvende hisediyorsunuz. ABD’de ilk olarak Chicago’ya gelmemin en büyük sebeplerinden birisi farklı bir şehirden haber ve röportajları aktarmaktı. Aynı zamanda üniversiteden yakın arkadaşım Bedrettin Kanlıbıçak evinin kapılarını açtı ve ABD’de hayat kurmak için yardımcı oldu. ABD yüzölçümü olarak çok büyük olduğu için kimi zamanlar seyahatlerden dolayı yorulduğumuz anlar oldu. Birlikte röportajları gerçekleştirdiğimiz, fotoğraf ve video konusunda başarılı, Önce Vatan Gazetesi'nde ABD’deki başarılı Türk kadınlarımızın röportaj serisini gerçekleştiren Rona Doğan’ın bana eşlik etmesi de Amerika’da hayatı kolaylaştırdı. Gurbette yeni bir hayat kurmak Türkiye’den görüldüğü gibi kolay değil. Maddi ve manevi mücadele etmeniz gerekiyor. Bunlarda başarılı olduktan sonra ABD’de gerçekten Türkiye’ye göre söz konusu basın olunca kapılar hızlı açılıyor. 2 sene Chicago’da yaşadıktan sonra Washington’a haberin tam merkezine taşındık. Gerek Beyaz Saray gerek Pentagon’da soru sormaktan çekinmedim. Çünkü gazeteci olarak haber almak ve onu aktarmak en önemli görevimiz. Aynı zamanda bulunduğum ortamlarda Türk gazeteci olduğumu belirterek onlarla her zaman irtibatta oluyor, görüşüyorum. 
 



6. İnsan ilişkilerin de her zaman samimi ve bu söyleşilerini derlediğin kitabın çıktı hayırlı olsun, tebrik ederim, hatta isteyenlere ilham olsun, nasıl kitap yazmak fikri doğdu ve hayat buldu ? 


ABD’ye ilk geldiğimde kitap çıkarmak hedeflerim arasındaydı. Bir gazeteci olarak da hayallerimden biriydi. Amerika’da bulunduğum son 5 senedir üzerinde çalıştığım 'Neden Geldim Amerika'ya? - Amerika'da İz Bırakan Türkler' kitabım okuyucuyla buluştu. Kitabım sayesinde ABD'de yerleşik bulunan ancak hikâyeleri yakın çevreleri dışında pek fazla bilinmeyen önemli isimlerin dikkat çeken hayatlarını aktardım. Bir anlamda Türkiye'nin kültür elçisi olan, bilim insanlarından başarılı sporculara, önemli müzisyenlerden farklı meslek erbaplarına pek çok insanın ABD'deki hayatını konu ettim. Bu kitapla, hem bilinmeyen hikâyeleri öğreniyor hem de göçmenlerin dünyasıyla tanışıyorsunuz. Bir bakıma arşiv niteliği taşıyor. İnşallah kitabın devamı gelecek ve seri olacak. Kitapta beni en çok etkileyen ABD’deki en ünlü Türk olan Doktor Mehmet Öz oldu. Kendisi zoru başardı ve milyonlarca kişi tarafından takip ediliyor. Onun yoğun programı ve çalışma azmi hepimize örnek oluyor. Nice Dr. Öz’ler çıkar inşallah ve farklı yer alanlarda sesimizi duyururuz.


7. Bundan sonraki hedeflerin nedir? 

ABD’de 5 senemi tamamladım ve kişisel hedeflerime ulaştım. Bundan sonra yazılı medyadan sonra görsel alanlara ilerleyeceğim. Özellikle Türkiye’de yoğun olarak videolar izleniyor bu alanda çalışmalar yapacağım. İkinci kitabım için de kolları sıvadım. Özel röportajlarıma devam ederken sürprizlerimiz olacak. 5 senelik hedefimi gerçekleştirdiğim için bu sırada önümüzdeki 5 senede hangi alanlarda neler yapabileceğim üzerinde çalışıyorum. 



8. Yaşamını nerde sürdürmeyi düşünüyorsun ve dünyanın gidişini nasıl buluyorsun her anlamda; ekonomik, siyasi, sağlık ve pandemi açısından da … 

Geçtiğimiz senelerde başlayan COVİD-19 hayatımızı ve düşüncelerimizi çok değiştirdi. Bazen hayal aleminde, bilim kurgu filminde olduğumuzu düşünüyorum. Ama maalesef hepsi gerçek milyonlarca kişi hayatını bu hastalık yüzünden kaybetti. Daha sonra Türkiye’mizde gerçekleşen doğal felaketler. Hepsine çok üzülüyorum ve dünyamız ülkemiz için dua ediyorum. Son zamanlarda da Afganistan’daki görüntüler hepimizi derinden üzüyor. Üst üste o kadar çok olay geldi ki gerçekten üstte yer kalmadı. Koronavirüs bize planları çok da uzun vadede yapmamayı öğretti fakat gazetecilik anlamında öğrenecek daha fazla yolum olduğu için önümüzdeki yıllarda kendimi Amerika’daki projelerimi gerçekleştirmeye adayacağım. 



9. Yurt dışında yaşamak isteyenlere, gazetecilik yapmak isteyenlere ne önerirsin ? Teşekkürler Önce Vatan Gazetesi Ailesi olarak seninle gurur duyuyoruz, başarılarının devamını diliyoruz, sevgiler. 

Tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum sizlerin desteği için mutluyum. Gerçekten Türk medyası maddi ve manevi zorlu zamanlar geçirirken ailemiz ayrı bir soluk katıyor. Ben de sizlere çok teşekkür ederim. ABD dünyada gazetecilik yapılabilecek ilk ülkelerden birisidir. ABD’de habere ulaşmak ve akredite olmak gerçekten sizin çalışma azminizle doğru orantılı. ABD’ye gelmeden önce İngilizcelerini kesinlikle geliştirmeleri gerekiyor. Aynı zamanda gazetecilik anlamında çok fazla fırsat olan bu ülkede hangi alanda ilerlemeleri gerektiğine en başta karar vermeliler. Politikadan, spora, kültürden, ekonomiye önemli kuruluşlar bulunuyor zevk aldıkları işi ve alanı belirlemeleri gerekiyor. Her zaman soruları ben soruyordum fakat bu sefer siz bana sordunuz. Kitabım çıkar çıkmaz hemen yazdığınız için çok teşekkür ederim Funda Hanım. Desteğiniz her zaman çok değerli. Sizlerle yeniden bir araya gelmeyi çok istiyorum. Okuyucularımıza benim hikayemi okudukları için çok teşekkür ederim. Tabi ailemden uzak olmak hiç kolay değil. Annem, babam, abim ve yeğenlerimi çok fazla özlüyorum fakat sadece yakın ailem için değil Türkiyemizi temsil etmek ve iyi işler başarmak için buradayım. Tekrar teşekkürler.