Enver Hoca'nın Korugan'ı... Spotlar: Makedonya'dan geçerek Arnavutluk sınırına ulaştık. Balkan yarımadasının batısında, Adriyatik Deniz'ine kıyı bir ülke olan Arnavutluk'a giriş yaptığımızda karşımıza Enver hocanın düşmana karşı yaptırdığı ülkede toplam sayısı bir milyonu bulan beton yapımı (Bunlara Korugan deniyor) her tarafta göze çarpan askeri savunma sığınaklarını görünce Arnavutluk'un neden bu kadar geri kaldığını bir nebze olsun anladık. Üç saattlik yoldan sonra başken Tiran'a vasıl olduk. Tiran'da İtalya'nın işgali döneminden kalma İtalyan ve Rus tarzı yapılar öne çıkıyor. Şehir merkezinde geniş bulvarlar, caddeler ve devasa meydan şehri bir başka güzel gösteriyor. Her yol Tiran'a geliyormuş izlenimi veren bir trafik akışı söz konusu. 150 yıllık şehir olan Tiran'ın genelinde İtalyan mimarisi hâkim. -------------------- Enver Hocanın Korugan'ı... Makedonya'dan geçerek Arnavutluk sınırına ulaştık. Balkan yarımadasının batısında, Adriyatik Deniz'ine kıyı bir ülke olan Arnavutluk'a giriş yaptığımızda karşımıza Enver hocanın düşmana karşı yaptırdığı ülkede toplam sayısı bir milyonu bulan beton yapımı (Bunlara Korugan deniyor) her tarafta göze çarpan askeri savunma sığınaklarını görünce Arnavutluk'un neden bu kadar geri kaldığını bir nebze olsun anladık. Söylenildiğine göre bu Koruganlara yapılan masrafla 250 bin adet konut yapılabilir ve Arnavutların konut ihtiyacını karşılarmış. Üç saattlik yoldan sonra başken Tiran'a vasıl olduk. Tiran'da İtalya'nın işgali döneminden kalma İtalyan ve Rus tarzı yapılar öne çıkıyor. Şehir merkezinde geniş bulvarlar, caddeler ve devasa meydan şehri bir başka güzel gösteriyor. Her yol Tiran'a geliyormuş izlenimi veren bir trafik akışı söz konusu. 150 yıllık şehir olan Tiran'ın genelinde İtalyan mimarisi hâkim. Tiran'da İskender Bey Meydanı'nı İskender Bey heykeli, Türk eseri Ethem Bey Camii ve saat kulesi ve Hafız İbrahim Dali Medresesi başkente görülmesi gereken en önemli yerlerden. Tiran meydanında küçük bir Osmanlı camisi olarak Ethem Bey Camisi müslümanlara hizmet ededursun yine aynı meydanda büyük bir katedralin inşası ise devam ediyor. Ülkede Türk iş adamlarının petrol ve iletişim sektörlerinde önemli yatırımlar yaptıklarına şahit oluyoruz. Tiran her haliyle dışarıdan gelecek yatırmcılara göz kırpan edasıyla gelişmeyi bekliyor. Epoka Türk Üniversitesi Tiran'da Türklerin açtığı Epoka Üniversitesine gittik. Türklerin 1993 yılında açtıkları M.Akif Ersoy Koleji Arnavutluk'ta ilk sırada yer alıyor. Kolej 1999 yılında öğrenci sayısı ve artan kalitesiyle her yerde anılır olmuş. Epoka Üniversite binası 1930 yılında bir İtalyan mimar tarafından düzenlenmiş. Bu binanın komünizm döneminde Arnavutluk'ta sistemin lider kadrosunu yetiştiren bir eğitim kurumu olarak yıllarca hizmet ettiğini İskender Bey'den öğreniyoruz. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eroğlu, Halkla İlişkiler Müdürü İskender Bey ve Türkoloji öğretim görevlisi Cemile Hanım bizi çok samimi karşıladılar. Şahane bir yemeğin ardından çay ve sohbet faslıyla devam etti. Üniversite 2007 de kurulmuş. Epoka "Çağ" anlamına geliyor. Üniversitede Türkiye'den giden 40'da Türk öğrenci var. Türkiye'nin resmen tanıdığı ve anlaşmalı öğretim üyesi gönderdiği üniversite yakın zamanda büyük yerleşkesine taşınarak yedi fakültede eğitim verileceğini yetkililerden öğrendik. EpokaÜniversitesi bir yıl önce açılmış olmasına rağmen beşyüz civarında öğrencisi var. Karadağ Namı Diğer Montenegro Akşam vakti Tiran'dan ayrılarak Karadağ'a doğru yolumuza devam ediyoruz. Karadağ tam bir çevrebilim ülkesi görünümü veriyor. Adriyatik'e 200 kilometre kıyı şeridi olan ülke, küçük nehirler, kayak merkezleri ve hâsılı tam bir tabiat harikası... Ülkeyi çevreleyen Adriyatik Denizi'ndeki Dalmaçya kıyıları göz kamaştırıyor. Geceyi Karadağ'ın tarihi Ülçin şehrinde geçirdik. Burası korsan gemilerinin kaçıp saklandıkları doğal bir liman görünümünde. Üstelik girişindeki kale de dışarıdan gelen gemilerin gözünü korkutmaya yetiyor. Karadağ isminden de anlaşılacağı gibi dağlık bir bölge, ancak Adriyatik sahilleri Avrupa'nın en temiz ve güzel sahillerinden. Karadağ deprem riskinin en az olduğu ülkelerden biri. Dalmaçya sahillerindeki villalar gerçekten göz kamaştırıyor. Ülçin'de ezan sesiyle uyandık. Ülçin şerhindeki Osmanlı'dan kalma tarihi merkez camiye gittik. Mustafa Hatipler tarafından Türkiye'den gönderilen halıları ve Prof.Dr.Ali Osman Özcan Bey'in temin ettiği 40 adet Kur'an-ı Kerim'i cami imamına hediye ettik. İmam son derece memnun oldu. Ülçin sahilinde sefer vakti kahvaltı yaptık. Ülçin böreklerinin tadılması gereken bir lezzete sahip olduğunu hatırlatalım. Eski Yugoslavya'nın topraklarında bugün 7 ayrı devlet var. Bunlardan en yenisi Karadağ. Karadağ sahillerinin önemli yerlerini Ruslar satın alıp villa yapmışlar. Ayrıca Ruslar tarafından büyük oteller inşa ediliyor. Karadağ'da görülmesi gereken birkaç yer akıllardan gitmiyor. Sveni Stefan (Eski bir balıkçı köyü olmasına rağmen şimdilerde zengin turistlerin uğrak mekânı bir adacıktır. Prens Charles ve Prenses Diana'nın Balayına buraya geldikleri ifade ediliyor ve görülmesi gereken diğer bir mekan Kotor. Yarın:Hırvatistan'da Bilim Sempozyumu