Üç milletvekili tarafından Meclis Başkanlığı'na bir kanun teklifi veriliyor. Altındaki imzalar Selahattin Bey (Mersin), Süleyman Necati Bey (Erzurum) ve Emin Bey (Samsun). Seçim yasasına eklenmesi için önerdikleri amacı belli bir maddede bu milletvekilleri " milletvekili seçilebilmesi için kişinin Türkiye sınırları içerisinde doğmuş olması" koşulunu getirmişler. Doğum yeri Türkiye sınırları dışında olan büyük kurtarıcıyı kendi kurduğu TBMM' nin dışında tutmaya kalkışmışlar.
Bir süre sonra seçim yapılacak. Gazi Mustafa Kemal Paşa milletvekili seçilmesin diye seçim kanununda bir değişiklik yapılmasını öneriyorlar.

Amaçları belli bu üç millet vekili TBMM 'nin özgür ikliminden yararlanarak giriştikleri bu saldırı karşısında yine bu özgür iklimden yararlanarak karşı saldırıya geçen Mustafa Kemal'i bulmuşlar:

Önerge Aynen şöyledir:

1- Büyük Millet Meclisi'ne üye seçilebilmek için Türkiye'nin bugünkü sınırları içindeki yerlerden birinde doğmuş olmak şarttır.

2- Daha sonra göçmen olarak gelenler, ancak bir seçim bölgesinde BEŞ YIL aralıksız yaşamışsa seçilebilir.”

Tuzağa bakın Kumpası, İhaneti, terbiyesizliği, küstahlığı görüyor musunuz? Bir ülkenin kurtarıcısına ve kurucusuna bu yapılır mı? Bunun adı tam anlamıyla İHANET tir. hatta bu adamlar vatan haini dir...

Atatürk Selanik'te doğmuş, o daha 30 yaşlarında genç bir subay iken bu kentimiz 1912 yılındaki Balkan Harbi'nde işgale uğramış, hasta adam Osmanlı'nın elinden çıkıp gitmiş.

Atatürk'ün bütün yaşamı askerlikte geçmiş, oradan oraya savaş meydanlarına görevle savrulmuş, hiçbir yerde ara vermeden beş yıl yaşaması söz konusu olmamış.

Görüşülmesine başlanan bu kanun teklifi yüreğine oturuyor ve Meclis kürsüsünde bir konuşma yapıyor.

Tutanaklardan veriyorum tabi ki sadeleştirilmiş TÜRKÇE metni :

“…Efendiler, maalesef doğum yerim bugünkü sınırlarımız dışında kalmış bulunuyor. Fakat bu böyle ise bunda benim katiyen bir kasıt ve kabahatim yoktur. Eğer düşmanlarımız tamamen maksatlarında muvaffak olmuş olsalardı, Allah muhafaza etsin, bu teklife imza koyan efendilerin memleketleri (seçim bölgeleri) dahi sınırlarımız dışında kalabilirdi.

Ayrıca, herhangi bir seçim bölgesinde beş yıl sürekli oturmamış isem, o da bu vatana ifa ettiğim hizmetler yüzündendir. Eğer bu maddenin öngördüğü şartı kazanmak isteseydim, Çanakkale savaşlarında Arıburun ve Anafartalar savunmasını yapmamam lâzım gelirdi.

Bitlis ve Muş'u aldıktan sonra Diyarbakır'a doğru genişleyen düşmanın Rus ordusunun karşısına çıkmamam lâzım gelirdi. Suriye'yi tahliye eden orduların enkazından Halep'te bir ordu teşkil ederek düşmana karşı savunmamam ve bugün milli sınır dediğimiz hududu fiilen tesbit etmemem lâzım gelirdi.

Zannediyorum ki ondan sonraki mesaim hepinizin malumudur. Hiçbir yerde beş yıl oturamayacak kadar mesai sarf etmiş bulunuyorum. Ben zannediyorum ki, bu hizmetlerimden dolayı milletimin muhabbetine ve teveccühüne (sevgisine) mazhar oldum. Belki bütün İslam aleminin muhabbet ve teveccühüne mazharım.

Vatandaşlık hukukundan (seçilme hakkından) ıskat edileceğimi (dışlanacağımı) asla hatıra getirmezdim. Tahmin ediyorum ve ediyordum ki, yabancı düşmanlar bana suikast etmek suretiyle de memleketimdeki hizmetlerimden beni ayırmaya çalışacaklardır.

Fakat hiçbir zaman hatır ve hayale getirmezdim ki, yüce Meclis'te isterse iki üç kişi olsun ve (düşmanlarla) aynı zihniyette bulunabilsin…”

Daha sonra bu olay basına yansıyınca halk gösteriler yapmış bu üç milletvekilinin kendi görüşlerini savunmadığını bildirmiş. Meclise telgraflar çekilmiş, bu üç milletvekili ile aynı düşünceleri paylaşanların kendi sancakları altında yerleri olmadığını belirtmişlerdir.

Bu kanun teklifine karşı toplumda büyük tepki oluştu, Ankara'ya binlerce telgraf çekildi ve Meclis teklifi reddetti. Ancak bu utanç verici ihanetin belgesi de arşivlerde kaldı...

Sevgili dostlarım Yüce Önder ATATÜRK' e yapılan ihanet ve kurulan seçim hileleri ve  tuzakların benzerlerini günümüz Türkiye'sinde de görmekteyiz 

ATATÜRK Büyük insan, büyük adam, büyük asker, büyük devrimci idi.

Neler yaşadı, neler çekti, ne hainlerle uğraştı dışarıdan saldıran 7 düvel yetmedi birde içimizdeki hain işbirlikçilerin kumpasları tuzakları oyunlarına karşı can siper mücadeleler verdi…

Seni seviyoruz. Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yat cennet mekanın olsun aziz ATATÜRK...