Bundan tam 20 yıl önceydi Silivri GÜMÜŞYAKA'daki yazlığımızda bir yaz tatilini daha mutluluk huzur içerisinde ailecek dostlarımız komşularımızla geçirmekte idik
Tarih 16 AĞUSTOS 1999 du Yazlığımızın terasında yemek yedik dostlarımızla hoş sohbet muhabbet derken gece olmuş tarih 17 AĞUSTOS a geçmişti, Artık uyku vakti geldi dostlarla vedalaşıp ayrıldık herkes evinde mışıl mışıl uykusunu çekecek dinlenecekti...
O gece beni uyku tutmamıştı nedenini bilemiyorum. Bazan dünyayı gözlemleyen UFO haberleri, bazı kahinlerin Çanakkale'de deprem olacak öngörüleri basındada yer alınca zihnimizi meşgul eden konulardandı 16 AĞUSTOS gecesi ayın aldığı şekil baya bir ilgimizi çekmiş yapılan muhabbetin ana konusu DEPREM e odaklanmıştı...
Sohbetin bir bölümünde dostlarıma Yarın çok büyük bir deprem olacak binlerce insan hayatını kaybedecek evler köprüler yıkılacak hatta boğaz köprüsüde yıkılacak esprisi ile hitap etmiştim bu sohbet yıllarca benim depremi önceden bildiğim izlenimini vermişti TÜM yazlık komşularımıza...
7.4 büyüklüğündeki yok edici felaket bundan tam 20 yıl önce, 17 Ağustos'un ilk saatlerinde uykularında yakaladı binlerce insanı. Saatler 03:02'yi gösterdiğinde başlayan DEPREM 45 saniye içerisinde Marmara Bölgesi'nde çok büyük bir yıkıma yol açtı.
Her gece Yazlığımızın bulunduğu tatil köyünün güvenlik görevlisi BEKÇİ KEMAL yanında köpekleri ile site içerisindeki sokaklarda gezer, bazı noktalarda düdük öttürüp ''Güvenlik berkemal mesajı vererek'' gece görevini ifa ederdi...
17 AĞUSTOS un ilk saatleri hava sıcak hem de çok sıcak gerçekten kolayca uyunamıyor ama uykuda gözlerimden akmakta kafamı koyarsam yastığa uyurum... ve nitekim öyle yaptım yazlıktayız ya yer yatakları var pratik sünger yataklar çocuklar, eşim mışıl mışıl uyumaktalar bende koydum başımı yastığa uyurum diye...Kendimden geçmişim uyumaktayım ve sanki bir rüya görmekteyim bir ses geliyor kulağıma yerden ve derinden GURRRRRRRRR diye Konya'da kışlık evimiz o yıllarda kalörifer yakıtı KALYAK ile ısınırdı bir tanker yakıt gelmiş onu boşaltmakta GÜRRRRRRRR ...uykumun içinde iyi de yazlıktayız buralarda kışın pek oturan olmaz bu kamyonda neyin nesi hem de gece vakti derken birden bire sanki Bomba patlar gibi bir dikey Gümleme oldu yattığım yer yatağından sanki 10 cm. havaya fırlamıştım gözlerimi açtım 45 sn süren büyük felaket başlamıştı ...
Kanatları açıldığında 12 kişilik yemek masası olan kırmalı masanın kanatları TAK TUK TAK TUK vuruyor mutfak taki bazı eşyalarımız yerlere savruluyordu evin kiriş ve kolonlarının ÇATIR ÇUTUR ETMESİ çatırdaması duvarların hareket edişi hala gözlerimin önünde ... bir anda ayağa kalkıp kapıyı açıp dışarıya kendimi atmayı denedim ne mümkün ayağa bile kalkamadım müthiş şekilde başım dönüyor ev yıkılırsa kadere başımıza çökecek...
Depremin merkez üssü Gölcük başta olmak üzere İstanbul, İzmit, Adapazarı'nda binlerce ev ve iş yeri yerle bir oldu. O gece Marmara, beton yığınları altında kalan binlerce kişinin yardım çığlıklarını dinledi. DEPREM nedeniyle birçok yerde elektrik ve telefon hatları hasar gördü, iletişim kesildi. Gölcük tamamen karanlığa gömüldü. Canlarını kurtaranlar sokaklara döküldü, enkaz altında kalan yakınlarına ulaşmaya çabaladı.
Resmi raporlara göre depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı. Resmi olmayan rakamlara göre ise can kaybının 50 bine yakın olduğu öne sürüldü. Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak; kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterildi.
O gece onbinlerce ışık yanmaktaydı yarınlar için planlar hayaller umutlar vardı hepsi ama hepsi 45 saniyede snüp yok olup bitti...Bu çok acı günün 20. yılında YÜCE ALLAH tan Ülkemize böyle bir felaketi bir daha yaşatmasın dileğimizdir. Tüm hayatını kaybedenleri Rahmetle anıyoruz. Ruhları Şad olsun Kabirleri cennet mekanı olsun