1919 yılında Konya'nın Dereköy'ünde doğmuştur. Babası Bitlisli, annesi Balıkesirlidir. İlk öğrenimden sonra serbest çalışmaya başlamış ve başarılı olmuştur. Şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmıştır.

Toprağı bol olsun Bir Ermeni can dostumuz Müteveffa Konya’lı hemşehrimiz şair, yazar Panos Özararatı sizlere anlatmak istedim.  O, bir Türk Milliyetçisi Ermeni orjinli bir kişi olarak Ermeni soykırımını, Ermeni mezalimini  şiddetle reddeden ve kınayan  çok değerli bir kişi idi. O Hak dinlerin temelinde olması gereken Haram helal kavramlarına haiz ortaklık kültürüne değer veren biri idi . Panos Özararat Komşuluklara komşu haklarınada çok değer vere kişiliği ve toplum içinde büyük küçük saygı ve sevgi çerçevelerini çok iyi çizen bir kişiliğe sahipti o nedenlede hem iş dünyasında bir sanayici olarak yükseldi ve hemde cemiyet içinde sevilen sayılan bir kişilik olarak yerini aldı.

Ermenilerin  soykırım yalanını tüm yaşamı boyunca yazıları ve şiirleri ile ortaya koyan Panos Özararat, 1919 yılında Konya Meram’a iline bağlı Dere köyünde dünyaya geldi. Aslen Bitlisli olan babası Artin Efendi, 1915 yılında, on sekiz yaşında iken, trenle Bağdat Münih Demir yolu sevkiyat merkezi olan  Konya’ya geldiğinde Ermeni kökenli Vali Artin Celal tarafından himaye edildi. Osmanlı ordusuna Un Üretimi Yapan ve çalışanlarının çoğu Ermeni olan un değirmeninde işe başlatıldı Artin, burada ustasının kızı Arsine ile evlendi. Ailenin bu evlilikten Panos’tan başka Kirkor, Markar ve Surpik adlarında üç oğlu ile bir kız çocukları dünyaya geldi.

Panos, oldukça zeki bir çocuktu, ortaokulda okuduğu sıralarda bir yandan da babasının yanında değirmenciliği öğrendi. Ortaokulu bitirir bitirmez de dökümcülük mesleğine girdi. Askerlik sonrası kardeşi Kirkor ile birlikte Aziziye Caddesi civarında büyük bir dökümhane kurdular. Zamanla hafriyatçılık işine de başladı. Konyada İlk iş makinaları Panos tarafından Kullanıma sokuldu.  Konya Meram Yolu Üzerindeki Konya’nın  İlk Alt geçiti Panosun Halatlı hafriyat makineleri ile açıldı Konyalılar bu alt geçide BATTI ÇIKTI  adını koydular. Konya’da pek çok dökümcü ustasının yetiştiği dökümhanenin  bulunduğu mahalle de  Ahmet Efendi Çarşısı yapılması kararlaştırılınca, dökümhane kapatıldı sökülerek Beyşehir yolu üzerine taşındı.

İş hayatının yanı sıra müzik ve edebiyatla da ilgilenen Panos, ut çalıp, âşık tarzı şiirler kaleme aldı. Şiirleri 1950 ila 1980 yılları arasında “Gününe Göre” sütununda önce mahallî zamanla da İstanbul gazetelerinde yayımlandı. Şiirlerinde çoğunlukla yaşadığı dönemin Konya ve Türkiye’sinin meselelerini işledi. 1970’li yıllarda dış temsilciliklerimizi hedef alan Ermeni terör örgütü Asala’nın cinayetleriyle, Kıbrıs’ta cereyan eden vahşi Rum mezalimini bizden biri olarak mısralarıyla telin etti.

Panos Özararat 1973 yılında da Amerika’da iki diplomatımızı hunharca katleden Amerikan vatandaşı bir Ermeni üzerinden de Asala terörüne karşı çıkmıştır. Bununla ilgili olarak Yeni Konya gazetesinde yayımlanan haber ve şiiri şöyledir:

Özararat’ın katil terörist Ermeni’ye sert cevabı

Bir süre önce Amerika’da iki diplomatımızın bir “Amerikan vatandaşı” Ermeni tarafından hunharca öldürülmesinin yankıları devam ederken, şehrimizdeki kendi hâlindeki yaşantısıyla herkesin saygı ve sevgisini kazanmış olan Panos Özararat, bu kaatil ırkdaşı için bir şiir yazarak duygularını dile getirdi.

Ermeni asıllı Türk vatandaşı olduğunu ve bununla kıvanç duyduğunu belirten Panos Özararat’ın cani Ermeni’ye verdiği şiirli cevap şöyle:

BUNU CİHAN BÖYLE BİLSİN

Din kitabı yazmış dinsizin biri

Canavar ruhlu kansızın biri

Şerefsiz namussuz densizin biri

Nasıl kıydın bizim o iki cana

Amerikalıdır Ermeni’yim der

Kenef ağzıyla çeşit herze yer

Ermeniliğe de leke sürer

Ne idüğü belirsiz yuh olsun sana

Mıgırdıç mısın Yanıkyan mısın

Kudurmuş köpek sen insan mısın

Kana susamış bir hayvan mısın

Sana söylüyorum kulak ver bana

Burası Türkiye Ermeni yoktur

Ermeni asıllı vatandaş çoktur

Hepsi Türk teb’ası hepsi de Türk’tür

Bunu iyice sok kalın kafana

Türk’ü tanıtayım bilmiyor isen

Aç gözünü bak görmüyor isen

Ermeni asıllı olmama rağmen

Bir Türk’ü değişmem tüm Amerikan’a

Açık künyemi de yazdım buraya

Hitap ediyorum bütün dünyaya

Şüphelenirsen gel de Konya’ya

Aslını görüver anlat babana” (Yeni Konya, 5 Şubat 1973)

Konya basının önemli değerlerinden biri olan Şair yazar Panos Özararat, tedavi için yatmakta olduğu Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesinde 15 Nisan 1985 tarihinde hayatını kaybetti. Cenazesi 20 Nisan1985 da Konya Saint Paul Kilisesi’nde yapılan dinî merasimin ardından Musalla Mezarlığında bulunan Ermeni Mezarlığı’na defnedildi. Silva Hanım la evli olan Özararat; Samson, Varujan ve Margarit adlarında üç çocuk babası idi

Şair Yazar Panos Özararat Daha sonrada Asala’yı telin ettiği şiiri sebebiyle dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün takdirine mazhar olmuştur. Ermenistan’ın 24 Nisan anmalarına tepkisi 25 Nisan tarihli Yeni Konya gazetesinde şöyle verilir:

“Panos’um Yunustan olmadı farkım

Ellerde maşa olmak nedendir”

“Katliam gününü nefret ve hayretle karşıladık”

Ermeni asıllı olmasına karşın, Ermenilerin bu tür davranışlarını şiddetle eleştiren Panos Özararat, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e gönderdiği şiirine bir de mektup ekledi ve mektubunda bunları dile getirdi:

“Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız,

Ben, şu anda 55 yaşlarında Konya’nın Dere köyünde doğmuş Ermeni asıllı Hristiyan Türk vatandaşıyım. Bir hesapla doğumumum sözü edilen katliam günlerine rastlaması gerek. Oysa, ben ve benim aile efradım Anadolu’nun göbeğinde ve çok tutucu tanınan bir şehirde, savaşların, sıkıntıların getirdiği bunalımlar dışında herkes gibi gayet mutlu yaşamaktayız. Hiç kimseden hiçbir ayırım görmedik, hissetmedik.

Hiçbir tesir altında kalmadan içimden gele gele ifade etmek istiyorum duygularımı. Orta hâlli bir Türk vatandaşıyız ve herkes gibi ülkemizin mutluluğuyla, sıkıntılarıyla yaşantımızı sürdürüp gitmekteyiz. Sık sık ortaya sürülen “katliam günü”nü bütün nefret duygularımızla ve iğrenerek izliyoruz. İnsanların mutluluğunu bozmaktan başka bir şeye yaramayan bu tür davranışların kuruntu olduğu kanısındayız.

Duygularımızı, düşüncelerimizi sunduğum şiirimde ifadeye çalıştım. Bunun böylece bilinmesinin gerektiğini de şahsınızda bütün Türk ulusuna saygılarımla arz ederim.”

Panos’un hadiseyi telin ettiği şiiri şöyledir:

“KATLİAM GÜNÜYMÜŞ!

Yaralara melhem sürmek yerine

Nesillere zehir vermek nedendir?

İnsanları sevip saymak yerine

Masumlara kini yaymak nedendir?

Dünyada geçecek kısa ömrümü

Acıya beleyip güzel günümü

Gönülde açılan gonca gülümü

Yolup da ağuyu sunmak nedendir?

Gördün mü Türklerden daha merdini

Düşmandan kurtulan güzel yurdumu

Baharda Nisan’ın yirmi dördünü

Katil Türk diye anmak nedendir?

Hiroşima’ları yakıp yandıran

Vietnam’da milyonları öldüren

Dünyamızı cehenneme döndüren

Devletleri melek sanmak nedendir?

Panos der Ermeni asıllı Türk’üm

İftihar ederim yok benim korkum

Panos’um Yunus’tan olmadı farkım

Ellerdeki maşa olmak nedendir?” (Yeni Konya, 25 Nisan 1975)

Panos Özararat ile birebir yaşadığım bir anekdotu sizlere aktarmak isterim

Babam Rahmetli Hanefi Aytekin Konya Basınında önemli yeri olan Panos Özararat ile sürekli görüsür Ülke ve memleket sorunları üzerine fikir teyattisinde bulunurlardı yine bu sohbetlerin birinde Babam Panos amcaya dönüp, Fakat asla onu incitmeden onurunu zedelemeden

‘’Sevgili Panos bilirsin ki seni çok severiz Birçok Ermeni Türk isimleri alarakislam dinini tercih edip Müslüman oldular temelde sen Hıristiyanda olsan aslında Bir Müslüman dan hiç farklı değisin Gel Şahadet getir ve Müslüman ol’’ teklifini yaptı

Panos Özararatın verdiği yanıt ise oldukça enteresan ve düşündürücü idi

‘’Çok teşekkür ederim Hanefi Beyciğim Dinlerimiz hak dini dir Bende kendimi İslama ve Müslümanlığa çok yakın hisseden biriyim hatta birçok kere dinimi değiştirip Müslüman olmayı düşündüm.

Panos Özararat’ın diyeceklerini heyecanla bekliyorduk o şöyle devam etti;

‘’Diyelimki Müslüman oldum adımıda değitirip Panos yerine Ali Yaptım Yahu arkadaş bu ahali bundan sonra bana çarşıda, pazarda, yolda belde, camide GAVUR ALİ demeye başlayacak… Gavur Ali geldi Gavur Ali gitti Ben bunu kaldıramam onun için Hıristiyan kalacağım ve Hıristiyan olarak kalan ömrümü tamamlayacağım’’

dedi verdiği bu espirili cevap Yıllarca nesilden nesile anlatılacak bir güzel anı olarak belleklerimizde yerini aldı…

1915 öncesi 6 bin Rum, 5 bin Ermenilerin yaşadığı bilinen Konya şehrinde bir Ermeni mahallesi ve  bir Ermeni kilisesi bulunmaktaydı ancak Ermeni kilisesi yandı ve haritadan silindi Konya’da yaşamakta olan Ermeni ve Rumlar da Günümüze gelene kadar başka şehirlere Ülkeler göç ederek Konya’yı terk ettiler… Ancak Panos Özararatın eşi Fransaya yerleşmişti vasiyeti gereği eşi Panos’un yanına doğduğu topraklara definini vasiyet etmişti Panos Özararat’ın eşi Silva Özararat Fransa’nın Nice şehrinde 80 yaşında vefat etti. Silva Özararat’ın cenazesi yurt dışından Konya’ya getirilerek Konya Kilisesinde yapılan dini törenden sonra sevgili eşi Panosunun yanına Musalla Ermeni Mezarlığına defini gerçekleştirildi