İslam görüntüsü altında İslam’a karşı yürütülen ihanetler İslamın Yer yüzüne gelişinden bu yana çeşitli zamanlarda oluşan vakalar la doludur. Kuşku yok ki bu alanda daha evvel yapılmış çok değerli olumlu çalışmalar vardır. Son yıllarda dincilik harekatları hep yükselmiştir. Bu yükseliş de siyasi iktidarların holdingleşen tarikatlara ve cemaatlara verdikleri destekler söz konusudur.

Gerçek İslamı anlatırken cemaatlerden, tarikatlardan bağımsız bir biçimde Kuranı kerimden filitre edilmiş Muhammedî İslam diyerek anlatıyoruz. İşte bu noktadan hareketle ifade ediyoruz ki, Allah ve Kur’an ile aldatmanın, dahası ezan, namaz gibi kutsal kavramlarla kandırmanın temelinde yatan neden Muhammedî İslam çizgisinden sapmaktır. Bu sapma, dar bir çevrede kalan bir sapma değil kitleselleşerek Müslüman toplumların tümünü kuşatma altına alan büyük bir sapmadır.

Üstelik bu sapmalar sapkınlık bağlamında toplumu sarmalamaktadır. ve kurumlarımıza kuruluşlarımıza bu sakil durum  sirayet etmektedir. Sapmanın teşhis ve tespiti elbette çok zordur. Zira bu sapma, yüzyıllardır yerleşmiş kalıplara ve ön yargılara dayanıyor.  Bu sapmaların bazıları Musevilik ve Hıristiyanlıktan geçiş yaparak inanış sistemimize nufuz eden sapmalardır.

Albert  Einstein diyor ki: İnsanların kafasında oluşturduğu ÖN YARGILARI parçalamak Atomu parçalamaktan daha zordur. Kalıpları kırmanın ve ön yargıları parçalamanın çetinliği kadar teşhis ve tespitin ardından ortaya konacak çözümün de çeşitli saldırılara maruz kalması, türlü ithamlarla kuşatma altına alınması kaçınılmazdır. Ne var ki bu kaçınılmazlığa rağmen; “gerçeklerin er ya da geç bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır,” sözünden hareketle hakikatin kendini açığa vermesi sürecinde birilerinin yol açıcı olması kaçınılmazdır. Akıl sahipleri için bundan kaçış gerçeğe ihanet etmektir. 

İslamı gerçekleri sadece  kaynağından öğretecek olan konusunda ehliyet sahibi insanlardan  olmalıdır. Başkaca bir çözümde olamaz... Gerçek İslamın anlatımı ve halkımıza yansımaları asla ve asla tarikatlara cemaatlara ve oluşumlara bırakılamaz bırakılmamalıdır.   

Din, büyük bir toplumsal kurumdur. Dinin inkâr ve ihmali, salt imanî bir sorun olmayıp sosyolojik anlamda karşı karşıya kalınması muhtemel bir kısım problemlerin de kaynağını teşkil etmektedir. Bu cümleden olarak belirtelim ki imanî açıdan dine uzak olanların dahi din konusunda donanımlı, bilgili ve kanaat sahibi olması şarttır. 

Dinin ve dinsel değerlerin küresel politik atmosferde ne denli etkili olduğunu yaşayarak gördüğümüz günümüz dünyasında, İslam ve İslam orijinli mezhepsel ve siyasal hareketlerin ve onlardan kaynaklı bazı inançsal tartışmaların doğru ve isabetli bir tahlilini yapamayanların global siyaseti anlama noktasında da çoğu kere kimi fahiş yanlışlara sürüklenecekleri muhakkaktır. O halde din, yalnızca dindarlar için değil herkes için gereklidir. Kimine bir iman ve amel sistemi, kimine de bilgi sahibi olunması gerekli sosyokültürel bir yapı olarak…

Lütfen hatırlayınız Sayın Cumhurbaşkanımız bir süre önce Dünya Emekçi kadınlar platformunda bir konuşma yapmış ve konuşmasında 'İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar.' derken  son zamanlarda sözde ilahiyatçılar tarafından ortaya atılan ve büyük tepki çeken fetva adı altındaki konulara dikkat çekmiş ve bu konularla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'nın daha etkin olması için gerekli talimatları verdiğini söylemişti.

Aradan 1 yıl civarında bir zaman geçti Din alanında meydana gelen skandallar artarak çoğalıp gitmekte, Yüce dinimiz bundan büyük zarar görmektedir. Halkın camileri cemaat adı altında bölünüp parçalanmaktadır Buna seyirci kalmakta Vicdan sahibi her Müslüman Türk insanını derinden yaralamaktadır.

Umarız ki Dinimizin içinde bulunduğu tehlikeli gidişat KİN, NEFRET, İHANET, HIYANET, KÜFÜR yerini en kısa zamanda HUZUR, BARIŞ, SEVGİ sarmalına bırakır...

İslam'ı Gerçek kaynağı olan Yüce kitabımız KURAN üzerinden  halkımıza BİRLİK ve BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ PEKİŞTİREN asla ve asla ötekileştirip ayrıştırmayan bir dil ile anlatacak eğitim verecek GERÇEK DİN ADAMLARINA çok acil ihtiyacımız vardır...

İnşallah Güzel Ülkemizde  Allahla insanları kandırma ve FETRET dönemine son verilir diyor ve tüm inananları bu bağlamdaki kutsal çalışmalara katkı sunmaya bekliyoruz.