Yaşamımız, günlerimiz çevremizdekileri yorumlamakla geçiyor, hiç dikkat ettiniz mi? Yorumlamak bir tarafa, çevremizdekileri yargılamaya harcıyoruz epeyce bir zamanımızı.

Onur yıllardır aynı şirkette çalışıyordu, ekibe yeni bir kadın yönetici geldi. İlk proje atama toplantısının ardından Onur, kendisine verilen projelerin çok zor projeler olduğunu farketti, bu kadının onun ayağını kaydırmak istediğine karar verdi. Herkesten duyduğu gibi kadın yöneticilerle çalışılmazdı! Yıllardır verdiği emeği egoist biri uğruna yakamazdı. Ekip dört kişiydi. Onur'a üç, iki kişiye altı ve daha üç ay önce işbaşı yapan birine ise dört proje verilmişti. "Yöneticinin senin ayağını kaydırmak istediği fikrine nasıl kapıldın?" diye sordum. "Çünkü en karmaşık ve zor projeleri bana verdi." dedi. "Bana verilen projeler için aynı anda birçok kişi, ekip ve üretici ile çalışmak, geçmişte yapılan projeleri de gözönünde bulundurmak gerekli. Oysa diğerlerine verilen projeler, bir iki kişi ile çalışılıp kolayca kurulacak ve ayağa kaldırılabilecek işler." diye ekledi. "Şirketin yapısını, ve şirketteki insanları, geçmiş projeleri en iyi tanıyanlar kimler ekipte?" diye sordum. "Tabi ki benim! Neredeyse şirket kurulduğundan beri bu işi yapıyorum. Ekibin diğer üç üyesi başlayalı bir-iki yıl oldu." "Peki yöneticin senin potansiyelini, bilgi birikimini, ilişkilerini kullanarak diğerlerine göre daha kısa zamanda daha başarılı olarak bu üç projeyi bitirebileceğini düşünmüş olabilir mi? Ve hatta karmaşıklığını da öngörerek sana fazla yüklenmemek adına diğerlerine daha fazla sayıda proje verirken sana üç proje vermiş olabilir mi?" Epeyce düşündü: "Hiç bu açıdan bakmamıştım!" dedi "Kesinlikle öyle! Diğer arkadaşların bana verilen üç farklı projede kesişen noktalar olduğunu bilme şansları bile yok. Hatta son işbaşı yapan arkadaşı benim projelerimde  kullanmamı önerdi. Ben bana ayakbağı olacak diye kızmıştım. Ama şimdi anlıyorum ki bana onu eğitme fırsatı veriliyor." Onur, başta egoist bir kadın olmakla yargıladığı yöneticisinin aslında onu sağ kolu olarak konumladığını yaptığımız bu görüşmeden sonra farketti. Yöneticisi bir üst pozisyona yükseldiğinde ekibin idaresini devraldı.

Yaşamımızda bazı durumlar ve olaylar biteviye tekrarlanabilir ama onlarda bile küçük farklılıkları kaçırmamaya dikkat etmek çevremizdekileri yargılamamak öncelikle sizin iç huzurunuz için gerekli.

Özlem sabah kızını okula hazırlıyordu, kahvaltı, giysi, diş fırçalama derken kızında bir direnç farketti. "Neyin var?" diye sordu, "Okula gitmek istemiyorum".  dedi kızı. "Niyeymiş?" diye sordu kinayeli, bildiği yanıtı aldı: "Karnım ağrıyor." Derin bir nefes aldı Özlem, gözleri tavana doğruldu, kimbilir kaç kere aynı diyalogu yaşadılar... Yetiştirmesi gereken işlerini beyninde sıralarken kızı ağlamaya başladı. Şimdiye kadar hiç ağlayarak direnmemişti okula gitmeye, "Demek ki yeni bir yöntem öğrenmiş küçük hanım" dedi kendi kendine ve yargısını açıkladı: "Ödevini yapmadın değil mi yine? İşi olan işe, okulu olan okula gider. Hadi bakalım giy ayakkabılarını." Özlem kızının karnının gerçekten ağrıdığını kontrol etmedi bile, ilk kez ağlamasını da dikkate almadı. Oysa kızının kahvaltıda içtiği sütün son kullanma tarihi gelmişti, okulda rahatsızlanıp Özlem'in kızını alması istendi. Bana geldiğinde ise tarifsiz bir suçluluk hissediyordu.

Başkalarına karşı peşin hükümlü olmamak, yargılamamak, sizi daha pozitif kılacaktır. Hangi koşullar altında hangi adımların atıldığını iyi sorgulamak kendinizi yargılamanızı da engelleyecektir. "Ben beceriksizin tekiyim, bir arabayi bile park edemiyorum." demek yerine "Arabayı iyi kullanıyorum ama park konusunda hala pratiğe ihtiyacım var." deseniz? Veya maç izleyen eşinize anlattıklarınızı ertesi gün hiç duymamış gibi size sorduğunda "Zaten sen beni hiç dinlemezsin!" deyip ona kızacağınıza, sizi gerçekten dinlediğini kontrol etmediğiniz için kendinizi uyarsanız? "Oğlum matematikte çok başarısız, sürekli öğretmeninden uyarı alıyor! Aman ben de nefret ederim zaten!" diyen arkadaşınıza, ektiğini biçmekte olduğunu kibar bir dille ifade etmeye çalışın :) Çünkü çocuklar kendilerine söyleneni değil gözlemlediklerini yaparlar. 

Peşin hükme ve yargılamaya son!