Milletimle gurur duyduğum tarihi Yenikapı mitinginde ‘’Türk milleti küresel mahfillerde dönen oyunların farkındadır.‘’ şeklinde bir cümle kurdu MHP lideri Bahçeli. Milli eksenden taşmadan, son derece şuurlu bir konuşma yaptı. 
Kılıçdaroğlu’da her zamanki gibi tekrirden öteye gidemeyerek, teyakkuz sahiplerinin yemeyeceği göstermelik bir milli çerçevede, seküler sloganlar atıp meseleyi Mustafa Kemal’e bağladı. 
*     *    *
Konumuz TBMM Dışişleri Komisyonu Heyeti. 
Milleti düşmana karşı temsil niyetiyle mecliste makam işgal edenler, “Türk milletinin küresel mahfillerde dönen oyunların farkında olduğunun’’ farkında değiller herhalde! 
Şöyle ki,  Dışişleri Komisyon Heyeti’nin, New York Times ile yaptıkları söyleşide Türkiye’deki kanlı darbe girişimi ilgili sorulara verdikleri yanıtlar, aklın mantığın kabul edebileceği türden değil. 
Sual gayet açık: 
-Darbenin arkasında gerçekten ABD’nin olduğuna inanıyor musunuz?
Komisyon Başkanı AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan’ın verdiği cevap kılıçtan keskin. Özhan, bu harekâtın arkasında ABD’nin olduğuna -kesinlikle- inanmadığını söylemiş… 
Hakkını yemeyelim. Özhan, gelen tepkiler üzerine, “Oradaki kesinlikle kelimesini muhataplarımıza ‘imalı’ olarak söyledim. Jest ve mimiklerim görülmeden böyle eleştirilerde bulunulması art niyetli.’’ şeklinde özetlenebilecek basın açıklamasıyla kendince duruma açıklık getirmiş… 
Zaten orada resmi bir görevde değil Taha Özhan… Dünya basınına -her türlü manipülasyona açık biçimde- servis edilebilecek bir söyleşinin aktörü değil zaten sayın milletvekili... Onu, surat ifadesini görmeden yargıladığımız için biz haksızız… Özür dileriz!
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ne demiş bakalım:
“Hayır. Kişisel olarak inanmıyorum ama insanların buna inanmasının sebebi çok basit. Türkiye’de darbeyi kim yaptı? Fetullah Gülen. Planlayanlar onun adamları. Bunu o organize etti. Peki nerede yaşıyor? Pensilvanya’da. Ne zamandan beri? 19 yıldır. Yani ABD bu darbeyi destekliyor. Demek istediğim, sokaktaki insanın görüşü bu.” 
Yani, muhterem kabaca demiş ki; ‘’Milletimin düşüncesi, bu tezgâhın arkasında sizin olduğunuz. Ama onlar ne anlar? Bence siz yoksunuz.’’
Gerçekten son yıllarda yapılmış en orijinal analiz ile karşı karşıyayız. Herhalde, temsil makamının vermiş olduğu ukalalık çatısında, muazzam bir sosyolojik değerlendirme söz konusu(!) Salıcı, ya -hiyerarşik kibir tortuları bulunan-  bu açıklamasında ne kadar gülünç duruma düştüğünün farkında değil, ya da çok daha çirkin çok daha ahlaksız kumpasların peşinde. 
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın da mevzuyu, Türk milletinin düşmana karşı panikatak ve sabırsız tavırlar sergilemesi sonucu sağlıklı düşünememesine bağlayıp, “Açıkçası, sokaktaki insanlar ABD’den Gülen’e karşı çok çabuk adımlar bekliyor. Ve bunlar gelmeyince, ‘Evet belki de bu darbenin arkasında ABD var’ diye düşünüyorlar.” ifadelerini kullanmış.  
Kardeşiyle yaramazlık yaparken annesine yakalanıp bütün suçu kardeşine atan çocuk misali…  
Yahu bu kadar komik cevaplar olabilir mi?  
Darbeyi yıllardır ABD’nin ekmeğini yiyen, Clintonlar başta olmak üzere birçok hükümetle karanlık ilişkileri olan, “üst akıl” hizmetine bağlı evrensel bir istihbarat şebekesi işleten Feto yaptı ama gelgelelim Amerika’nın hiçbir suçu yok. 
Bu mudur yani? İnsanların aklıyla alay etmek, milli iradeyi alenen satışa sunmak bu kadar kolay mıdır?
Milleti temsil olayını çok yanlış anlamış bu zatlar. 
“Sokaktaki insan”, neredeyse bir aydır meydanlarda emperyalist vesayet odaklarına karşı dinini ve vatanını muhafaza ederken, “sokaktaki insan’’ın sözde temsilcileri darbenin bir numaralı sanıklarına ‘’Şirinler’i’’ oynuyor. 
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? 
Bu tondaki esnek açıklamaları terörist başı Feto yapsa anlarız. Fakat sizdeki bu ahvali anlayamıyoruz ey temsilciler! 
Aşırı cehalet mi, ikili oynama mı, yoksa deşifre olan bir kriptoluk örneği mi mevcut, orasını zaman gösterecek. 
Ama merak etmeyin, bu millet bunu da unutmaz! 
Daha önce de dediğim gibi. 
Gelecek… 
Herkesin sırası gelecek…