Her hafta olduğu gibi bu hafta yine çok değerli bir konuk aldım. Siirt’te avukatlık ve arabuluculuk yapan Avukat Diyaeddin Temiz ile önceki gün bir araya geldik. 2023 yılı genel seçimlerinde Siirt’te Ak Parti’den aday adayı olan Temiz ile sizler için çok özel bir söyleşi yaptık.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1977 doğumluyum. Altı kardeşli memur bir babanın üçüncü çocuğuyum. Evliyim, Zeynep ve Ömer’in babasıyım. Önce eğitim fakültesini daha sonra da hukuk fakültesini bitirdim. Halen Siirt’te serbest avukatlık ve uzman arabuluculuk yapmaktayım.

Siyasete ilginiz nereden geliyor?

Siyasetin mutfağı diyebileceğimiz bir yerde,MGV’de, büyüdüm. Milli Gençlik Vakfı’yla tanışmamı, oraya gitmeye başlamamı siyaseti ruhumda filizlendiren başlangıç olarak sayabilirim. Merhum Erbakan Hoca’nın siyasi bir deha olarak Türk siyasetine temayüz ettiği ve geniş halk kitlelerini peşinden sürüklemeye başladığı 1990’lı yıllardı. Bizler de programlarını takip ederek demeçlerini okuyarak Milli Görüş hareketini anlayarak büyüdük. Bunun yanında iyi bir gazete okuyucusu olmaya başlamıştım. Haberleri kaçırmaz, kitap okumalar derken, yaşadığım çevreye, ülkeye, dünyaya karşı farklı bir bakış açısı kazandım. Sorgulama, dertlenme önce aklıma daha sonra yüreğime düştü. JackLondon’un Martin Eden adlı otobiyografik romanında “ Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü.Okudukları açlığını daha da artırdı” der. Bende de bu emsale benzer bakış açısı ve üretkenlik isteği geliştikçe, bu fikirleri siyaset yolu ile hayata geçirme, somutlaştırma olanağım olabileceği düşüncesi oluştu diyebilirim.

Sanırım ilk kez aday adayı oluyorsunuz?

Evet. Kardeşim Nurten Başkan’ın 2011- 2019 yılları arasındaki başarılı ve uzun süreli Kadın Kolları Başkanlığı görevi benim siyaset planlamalarımı öteledi. Bakınız sizlere çok iddialı bir şey söyleyeceğim: Nurten Başkan’ın 2018 yılında son Kadın Kolları Başkanlığı Kongresi’ni Reis Recep Tayyip Erdoğan izlemiş olsaydı belki Nurten Başkan halen siyasete devam ederdi. O salonun ambiyansı, coşkusu, kalabalığı, organizasyon başarısı ve Başkan’ın konuşması kendi döneminin en iyi kongrelerinden biriydi. O gün tırnaklarıyla kazıya kazıya yakaladığı başarıyı canlı görme imkânım oldu. Şanssızlığı kongreye Reis’in veya herhangi bir Bakan’ın gelmemesi ve tanıtımının Ankara’da yapılmamasıydı. Sonrası malum, kendisi siyaseti bıraktı.

Peki, neden Ak Parti?

Ak Parti’nin gerçekleştirdiği hizmetler Cumhuriyet tarihimizin yüz akı devasa hizmetlerdir. Türkiye’ye çağ atlatan hizmetlerdir. Böylesine hizmetkâr bir partide siyaset yapmak gurur verici. Hele tam bağımsızlık yolunda, lider ülke hedefine emin adımlarla ilerleme heyecan verici.  Elbette bu başarının mimarı da liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz nerede niçin durduğumuzu iyi biliyor ve bundan mutluluk duyuyoruz. Ak Parti’yi ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatmak kolay. Çünkü Ak Parti’nin hizmet heybesi başına kadar dolu. Halk bu hizmetleri göründüğü gibi olan samimi, münevver ve mütevazı insanlardan duymak istiyor.

Siirt’in geleneksel siyasetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siirt’in geleneksel siyaset anlayışını zamanın ve değişimin ruhuna uygun hale dönüştürmeyi istiyorum. Resmi aday adaylık sürecinden önce TÜİK’i ziyaret ettim. Biliyorsunuz TÜİK Bölge Müdürlüğü Siirt’te. Verileri tek tek inceledim, oradaki uzmanlarla konuştum. Bu değişimi yakalayamayan siyasetçiler kaybedecektir.

Mesela bizde siyaset 50 yaş üstü insanların hakimiyetine göre yapılıyor. Bizim Siirt’in 50 yaş ve üstü nüfusu toplam nüfus içinde % 14 civarı iken, sadece 15-19 yaş arası nüfus toplam nüfus içerisinde oran olarak %11 civarındadır.

Şehrin istikbalini geniş kitlelerin insafına özellikle de gençlere yayabilmeyi ve toplumsal çıkarları önceleyen bir anlayışı yerleştirmeyi hedefliyorum.

Gençler demişken, gençlik için hedefleriniz nelerdir?

"Çocukları özgür bırakmak istiyorum" "Çocukları özgür bırakmak istiyorum"

Özgüveni bizimkinden çok daha gelişkin kuşaklar geliyor. Ama bizlerin bu kuşaklarla bağları zayıf. Onların gönül ve zihin dünyalarına girmede sorun yaşıyoruz veya gerekli zamanı ayıramıyoruz. Bunu ciddi bir sorun olarak görüyorum. Sadece 0-19 yaş aralığındaki nüfusumuzun toplam nüfus içerisindeki oranı % 43,31. Nerede bu gençler? Ressam, müzisyen, futbolcu, yazar, çizer, sanatçı, bilim insanı yetişiyor mu? Siirtspor’da ilk 11’de oynayan kaç Siirtli var? En genç yazarımız kim? Gençler sporda, sanatta, müzikte, edebiyatta profesyonel boyuta ne oranda geçebiliyor? Bu gençler ne yer, ne içer, nasıl vakit geçirir? Neredeyse İzlanda nüfusu kadar nüfusumuz var, genç nüfusumuz neredeyse iki katı ama neden üretkenliğimiz çok daha az?  Bu sorunun üzerine yoğun bir şekilde eğileceğim. Milli Eğitim Müdürlüğü, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Üniversitemizi sık sık ortak projelerde bir araya getirmeliyiz. Gençlerimizin yeteneklerinin zayi olmasını engellemeliyiz.

Ak Parti milletvekili listelerinin belirlenmesinde Kürt, Arap ayırımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Etnik yapı üzerinden yapılan bir ayırımı ne zaman ve nerede duysam, aklıma ilk olarak Veda Hutbe’si gelir. Şöyle der Efendimiz (SAV) : “ Ey insanlar! Rabbiniz bir, babanız birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem de topraktandır… Arabın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur” der. Yine İlimleri ve gönül pınarlarıyla bu topraklara bereket ve güzellikler katan Evliyalarımız gelir. Aralık 1996 yılında vefat eden Şeyh Muhammed Kazım Hz, Mart 2008 yılında vefat eden Şeyh Müşerref Hz, Ocak 2009’da vefat eden Şeyh Muhyittin Hz gelir. Onların vefatındaki Siirt’in sel olup cenazelerine akan kalabalık gelir. Bu pınarlardan beslenenler bu ayırımı nasıl yapar diye düşünmeye utanırım. Sonra Koronadan Aralık 2020’de vefat eden Hacı FeremezTEKİN’in, Mayıs 2021’de kaybettiğimiz Muhtar Emrullah Tren, yakın zamanda kaybettiğimiz Hacı Suat Miro gibi sade ve mütevazi yaşantılarıyla Siirt’in tüm renklerini gördüğüm taziyeler gelir. Bu halkın etnik siyaset diye bir gündemi bence yok. Maalesef bazı siyasetçilerimiz isteyerek veya istemeyerek bu hatalı ve tehlikeli konuyu öne çıkararak, kendilerine avantaj sağlamaya çalışıyorlar diye düşünüyorum.  İnsanlar hür iradeleriyle etnik kimliklerini tercih etmiyorlar. Yaradan nasıl uygun görmüş ise öyle dünyaya gelmişiz. Ben Müslüman olarak dünyaya gelmenin ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Etnik yapımızı da Allah’ın bizlere sunduğu bir zenginlik olarak görüyorum, üstünlük olarak değil.

Peki, ya bölgesel ayırım merkez, Botan, Garzan için düşünüyorsunuz?

Ben siyasetin birleştirici, uzlaştırıcı boyutunu savunurum. Bölgesel ayırıma da bu nazarla bakar ve değerlendiririm. Adayın niteliklerine; eğitim kalitesine, milletimizi temsil edip edemeyeceğine, vizyonuna bakarım. Sıralamanın da buna göre yapılmasını uygun bulurum. Milletvekilliğine layık ve ehil olanlar içinden sıralama yaparım. Bu sıralamada ilk üç sıra Pervari de olabilir, Merkez de, Eruh da veya Kurtalan da… Kaliteli üç adayın düştüğü bölgeyi hesaba katmayı şahsen doğru bulmam, hele ulaşım ve iletişim imkanlarının bu derece yaygınlaştığı bu dönemde. Mesela Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Hocamıza oldum olası milletvekilliğini çok yakıştırırım. Kendileri Pervarilidir. İyi de bir Pervarili. Aday olsaydı Hocam Kusura bakmayın birinci sıra kontenjanı Merkez’indir, İkinci sıra Garzan’ın, üçüncü sıra Botan’dır” mı diyecektik?   Bırakın Siirt’i, dünya aklımızla alay ederdi.  İnsanları tercihinde söz sahibi olmadıkları olay veya olgularla değerlendirmeyi rasyonel bulmuyorum.  Baraj öncesi Siirt Merkez köylerden olan Güneşli, Kayıklı, Kelekçi Köyleri Batman Hasankeyf’e bağlandı. 1990’dan önce Kozluk, Batman, Şırnak gibi nüfusu şu an ki Kurtalan İlçemizden fazla olan üç ilçemiz vardı şimdi yok. Güçlükonak Eruh’un bir bucağı iken ilçe olup Şırnak’a bağlandı. Buraları Siirt’in hangi bölgelerine bağlayacağız?

Siirt’e dair en önemli vaadiniz nedir?

Diğerkam insanların etkileşimiyle bu kente yaşayanların mutluluğuna hizmet edecek bir ekosistem oluşturmak.

Biraz açar mısınız?

Bireysel çıkarlardan ziyade toplumsal çıkarlara, doğrulara, gerçeklere dayanan taleplerin gündem olduğu, tartışıldığı, arzulandığı çevreleri kent geleceğinde hakim kılma; şehrin yarınlarını bu etkileşim kitle içindeki asli unsurlar veya asli unsur olabileceklerle birlikte düşünsel ve eylemsel bir davranışla toplumsal değişim ve gelişime hizmet etmek istiyorum.

Siirt’in ekonomik gelişimi için ne tür projeleriniz var?

6 Şubat Depremini bir milat kabul ederek, sanayi faaliyetlerinin belirli bölgelerde temerküz etmesinden ziyade, kentimiz gibi Deprem riski açısından nispeten daha güvenli,  Terör olaylarının bitme noktasına gelmesi, teşvik paketleri, sanayi kuruluşlarının belli bölgelerde yığılıp tıkanması, işçi maliyetinin yüksekliği, tedarik zincirlerinin değişmesi gibi değişkenler şehrimizin ekonomik potansiyelini hali hazırda artıran unsurlar. Bunun yanına yapımı uzun sürse de bitirilme aşamasına gelen karayollarımız da artılar hanesine eklenebilir. Popülist yaklaşımlardan ziyade, rasyonalist bir tutumda hareket edeceğiz. Bu alanın paydaşları olan Valilik, İl Genel Sekreterliği, Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi, Belediyeler, Üniversite, Ticaret ve Sanayi Odası ile ilgili STK ile koordineli çalışma içerisinde olacağız. Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve Üniversitemizle birlikte üretilecek, üretilebilecek birçok proje ve yatırım var. Destekleyici ama desteklerken de sorgulayıcı ve denetleyici olacağız. Memleket için yatırımlara tam destek vermenin yanında, yatırımın işlerliğini, verimliliğini, sürdürülebilirliğini de sürekli kontrol edeceğiz.  Umut tacirliğinden fazlasıyla hayal kırıklığına uğramış bir kent olarak buna mecburuz. Ekonomik büyümememizi üretim temelinde inşa etmeliyiz.

Önce Vatan Gazetesi adına bizimle yaptığınız bu içten söyleşi için çok teşekkür ederiz. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.