HABİB BABAR'ın röportajı için tıklayınız...

O Türkiye’nin kendi güzel vicdanı güzel pırıl pırıl yürekli oyuncularından…  Güler yüzüyle, tebessümle bakan gözleriyle, sempatik davranışlarıyla, vicdani duygularıyla deyimi yerindeyse evimizin kızı gibi… Yeri geldi sosyal sorumluluk projelerinde, yeri geldi ekranlarda, yeri geldi etkinliklerde gördük onu… Marifetleri saymakla bitmez Ayçin Tuyun’un…. Kısacası, Ekranlarda, sosyal medyalarda, gazetelerde her yerde onu görüyoruz. Çünkü sosyal sorumluluk onun hayatının önemli bir parçası. Kadın ve çocuk hakları konusunda sesi en çok çıkan isimlerden biri… Güzel oyuncu, Manisa’nın Turgutlu ülkesinde dünyaya geldi. Öğrenimini sırasıyla Beykent koleji, Ataköy Cumhuriyet Lisesi, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik ve Romanya Bükreş Ekonomi Üniversitesi’nde tamamladı. Oyunculuk eğitimini Türker İnanoğlu Vakfı’ndan aldı Ayçin Tuyun…Yer aldığı dizi ve sinema filmleriyle gönüllerde taht kurdu… Tabii en önemlisi yakalandığı kanseri yendi… Ayçin Tuyun ile dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun sohbetimize

A Y Ç İ N Y

ÖNCELİKLE SAĞLIK SORUSUYLA BAŞLAMAK İSTERİM. SAĞLIK ÇOK ÖNEMLİ. ÜZÜCÜ BİR HASTALIKLA KARŞI KARŞIYA KALDINIZ… ŞİMDİ NELER YAPIYORSUNUZ? SAĞLIĞINIZ NASIL?

(Sorumuz karşısında gözleri doluyor… ) Her şeye rağmen “Çok şükür bu da geçti” diyorum… Tedavim sırasında yok olan saçlarıma, kirpiklerime, kaşlarıma kavuştum. Çok duygusal bir aşama oldu benim içim. Bu durumu yaşayanlar beni çok iyi anlayacaktır. Hastalığa bir misafir gibi baktım; onunla sertleşmek yerine gülümsemeyi ve neşeli olmayı tercih ettim. Korku ve endişe hastalığın daha fazla sertleşmesine yol açardı ama ben bu yolu seçtim ve kazandım. Koruma haplarını ihmal etmemeye özen gösteriyorum ve günlük hayatıma kendimi yormayacak şekilde spor yaparak devam ediyorum.

Aycin Tuyun

KANSERE İNAT GÜLÜMSE

SPORA OLAN İLGİNİZİ GÖRÜYORUZ. HANGİ SPORLARI YAPIYORSUNUZ?

Çoğunlukla yoga ve pilates ilgi alanıma giriyor. Dinç ve sağlıklı kalmak yanı sıra yorucu gündelik koşturmalardan ötürü faydasını görüyorum. Tabii sağlık bakımından zorlu bir süreç de geçirdim. Bu süreçte sağlığın önemini çok iyi anladım. Kemoterapi sürecinden sonra kendimi tamamıyla doğa ile baş başa bıraktım. “Kansere İnat Gülümse” mottosuyla yola çıkarak kendime güvendim ve mücadele ettim, kızım bu süreçte motivasyon kaynağım oldu. Nişanlımdan ise kanser olduğumu bir süre sakladım. O sıralar yönetmeninin nişanlım Habib Göktekin’in olduğu ‘Kısasa Kısas ‘adlı filmde başrol olarak yer alıyordum.

HASTALIĞIMI NİŞANLIMDAN GİZLEDİM

Bu süreçte projenin sekteye uğramaması için hastalığımı gizledim… Zira dünyanın en iyi aksiyon oyuncusu olma gibi bir hedefi olduğu için etkilenmesini istemedim; çok zor günler geçirdim ama yansıtmamaya çalıştım. Gerçeği otel odasında anlattığımda öylece donup kaldı ve duygulandı… Öğrendikten sonra elimi hiç bırakmadı, hep yanımda oldu hep destek oldu. Nişanlımın, kızımın, yakınlarımın ve sevenlerimin desteğini bu süreçte hep hissettim, beni yalnız bırakmadılar. Kendilerine sizin aracılığınızla da teşekkür ederim.

BU ZORLU SÜRECİ NASIL ATLATTINIZ?

Ben hayata hep pozitif bakan bir insanım. Kanser olduğumu öğrendiğimde bu illete karşı sonuna kadar savacağıma ve bu savaşı kazanacağıma inanıyordum. Doktor tedavisiyle birlikte bir süre şehir yaşamından uzak, memleketimde doğa ile iç içe yaşadım. Doğa ile el ele vererek bu illetten kurtuldum şükürler olsun… Şuan tedavilerim devam ediyor. Rabbim hiç kimseye hastalık vermesin…

REKLAM FİLMİYLE SANAT DÜNYASINA MERHABA DEDİM

OYUNCULUK SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI? İLK YILLARINIZDAN BAHSETMEK İSTER MİSİNİZ?

Oyunculuğu meslek edinme gibi bir düşüncem yoktu, daha çok hobi gözüyle bakıyordum. Akademi k kariyer yapmak istiyordum fakat ekranlarda yer aldıkça oyunculuk bende daha ağır basmaya başladı. İlk olarak 13 yaşında Orkid reklamında oynadım. 16 yaşında Şeytan Sofrası adlı dizide başrol oynadım. 17 yaşında Evin Kızı Ceyhan filminde evin şımarık tatlı kızı rolünde küçük bir rol aldım, o rolümle zirveye çıkmaya başladım. Hemen sonrasında 18 yaşında Beşinci Boyut, Ümmü’nün Türküsü, Beyaz Gelincik gibi projelerde yer aldım sonrası ip söküğü gibi geldi…

A A A A A

EĞER AÇIK SAHNELERDE YER ALSAYDIM DAHA FAZLA ŞÖHRET OLABİLİRDİM FAKAT BU DURUMA HASSASİYETLE YAKLAŞARAK AÇIK SAHNELERE OLUMSUZ BAKTIM

SİNEMA SEKTÖRÜNÜN OLUMSUZ YÖNLERİ VAR MIDIR?

Açık sahneler… Eğer açık sahnelerde yer alsaydım daha fazla şöhret olabilirdim fakat bu duruma hassasiyetle yaklaşarak açık sahnelere olumsuz baktım. Bu durum kimi zaman sinema sektöründe yolumu kesti hatta veto da yedim… Tüm bunlara rağmen hassasiyetlerimden ödün vermedim.

OYUNCU OLMAK İSTEYENLERE ÖNERİLERİNİZ NELERDİR?

Her şeyden önce eğitimlerini tamamlamalılar. Eğitim her zaman çok önemlidir. Bu hayatta alanı ne olursa olsun herhangi bir hedefin eğitimini iyi bir şekilde alırlarsa daha emin ve daha başarılı bir şekilde yol izlemiş olurlar. Azim ve umutlarından hiçbir zaman vazgeçmesinler.

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE DE YER ALDIĞINIZI GÖRÜYORUZ. BU KONUDA DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR?

Sosyal sorumluluk projelerine tüm kalbimle önem veriyorum. Özellikle kadın ve çocuk hakları projelerine hassasiyetle yaklaşıp önemsiyorum. Daha özgür ve huzurlu bir yaşam için kadınlarımızın maddi ve manevi özgürlüklerini önemsemelerini ve bir birey olduklarını göz önünde bulundurmalarını temenni ederim.

PEKİ YENİ PROJELERİNİZ VAR MI?

Hastalığım nedeniyle bir süre setlerden uzak kaldım. Ancak artık yeni projelerle hayranlarımla kucaklaşacağım yeniden. İlk olarak habercaddesitv’de bir programa başlıyorum. Bu programda mucize hayatları ele alacağım. Programımın büyük çıkış yakalayacağına inanıyorum.

PROGRAMINIZIN İSMİ NE OLACAK?

Gülmeye başlıyor… Habib bey sizin kanalınızda yayınlanacak olan programımın ismini daha sonra birlikte açıklasak daha iyi olmaz mı? İsmi yapacağım basın toplantısıyla hayranlarıma duyuracağım. Aslında anlattıklarımla programın ismiyle ilgili ipucu verdim.