“Hayır cephesinde referandum öncesi kırılan gafları yazmışsınız. Ama, evet cephesinin hayırcılara yönelik olumsuz söylemlerine, gaflarına hiç değinmemişsiniz. Halbuki Cumhurbaşkanı da, hayırcıları müzeye koyacağız” demişti.

Bu eleştiriyi, geçen haftaki yazımızı okuyan bir dostumuzdan aldık.  

“Haklısınız, evetçilerin, notlarımızda bulunan olumsuz söylemlerini de yazacağız” dedik.

Söz yerini bulmalı.

Sosyal platformda, yakından tanıdığımız “hayırcı dostlarımızın” da yaptığı bir paylaşım vardı. 

Güya Başbakan Binali Yıldırım “Referandumda evet oyu verenler cennete gidecek” demiş.

Üzerine ciddi ciddi yorumlar yapılıyor, Başbakan’ın “Kendi görüşüne oy verenleri cennete yollama cüreti” sorgulanıyordu.

“Arkadaşlar bu haberin kaynağı nedir?” diye sorduğumuzda, “Abi internette var ya…” diyorlardı.

Kaynak vermiyor, ama bu gibi sözlerle güya siyaset yapıyorlardı.

Bir gün Halk TV’de Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un konuk olduğu programı izliyorduk. Henüz “Evetçileri denize dökme kararını” açıklamamıştı.

Başbakan’ın “hayır diyenlere terörist” dediğini ifade ederek “Sen kimsin ulan bana  terörist diyorsun…”  şeklinde bir çıkış yapıyordu.

Sunucu uyarıyor kısık sesle, “hakaret etmeyelim” diye.

Bozkurt devam ediyor;

“Kim terörist, Hüsnü Bozkurt terörist, kim şehit, evet diyenler şehit… Allah Allah…”

Ben de aynen öyle dedim;

Allah Allah!

Halbuki ajansları da takip ediyorduk, Ulusal TV, Halk TV, kanallarını da izliyorduk. Ama birinci kaynaktan okumamış, dinlememiştik bu haberi.

Sosyal platform paylaşımları bir yana; CHP Konya Milletvekili canlı yayında söyleyince, “Vardır bir bildiği” deyip, internette başladık, “Başbakanın büyük gafını!” araştırmaya.

Sonunda karşımıza bir internet sitesi çıktı.

“Son Dakika” başlığıyla haber spotu gibi bir paylaşım yapılmış “Binali Yıldırım; Evet oyu verenler, vefat etmesi durumunda şehit sayılacak” demiş!

Allah Allah!

Çeviriyorsunuz; “Başkanlık, DAEŞ, FETÖ, Varlık Fonu derken, gündemi bir nebze değiştirebilen Van Persie’ye  üstün hizmet ödülü verilecek” gibi bir spot çıkıyor karşınıza.

Allah Allah!

Çeviriyorsunuz, yine “Son Dakika” başlıklı bir paylaşım; “Diyanet İşleri Başkanı; ‘Evet oyu vereceklere cennette tapulu arsa tahsis edilmesi için TOKİ ile anlaşmaya vardık’ diye bir spot” çıkıyor karşınıza.

Tövbe tövbe!

Hadi bir-iki örnek daha verelim siteden;

“AK Parti MKYK Listesinde kendine yer bulamayan Devlet Bahçeli, “Ne istediniz de vermedim’ dedi”

“Hükümetten flaş teklif… Kemal Kılıçdaroğlu’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlanacak!”

Baktıkça epey güldük.

Esprilerden ziyade, bu esprileri “siyaset malzemesi yapan, ciddi argümanlar gibi kamuyla paylaşan siyasetçilere güldük.

Adamlar sayfanın altında bir yere “koyun resmi yerleştirip” yanına da “Bu sitede duyduğun her şey asılsız. Ama duyduklarına itibar etmemek için hiçbir neden yok. … Sağlığa zararlı değildir. Okuyun, okutun” yazmışlardı.

Ve günlerce o sitenin paylaşımlarını, hükümetin, hükümete yakın isimlerin gerçek açıklamasıymış gibi gündeme getiren “hayır cephesi çalışanları” vardı.

“Başbakan bize terörist dedi, Cumhurbaşkanı bize terörist dedi” çıkışlarının aslında kendilerince üretilen bir “yanıltma metodu” olduğunu kendileri de biliyorlardı!

Onlar yüklendikçe Necip Fazıl’a, Osman Yüksel Serdengeçti’ye rahmet okuduk. “Olsaydınız da bunlara vereceğiniz cevabı görseydik… “ diye.

Sanırım yazının başındaki serzenişe cevap olmadı. Zira arkadaşımız, “Cumhurbaşkanı hayırcıları müzeye koyacağız, dedi” demişti.

Baktım;

Cumhurbaşkanının ifadesi aynıyla “Biz hayır diyenleri denize dökmeyiz, biz onlara demokrasi müzesi yapacağız…” şeklindeymiş.