Millî şuur, milletin yaşama biçiminin göstergelerindendir. Tarihsel bilgi, ulusal bilincin oluşumunun ana mekanizmasıdır; tarihsel deneyim ise ulusal fikir haline gelen bilgiyi uygulayan hem kültürel hem manevi bir güçtür. Böyle bir dünya görüşü, ulusal bir fikir haline gelen tarihsel bilgiyi yorumlayıp halkın istifadesine sunan yazar ve tarihçilerin eserlerinin önemini değerlendirmek için ana kriterdir.

Kazakistan SSCB’den bağımsızlığını kazandıktan sonra sosyal bilimler alanında çok sayıda araştırmacı milli bilincinin oluşturulması için tarihi araştırmalara yöneldiler. Böylesine milli ve kutsal görev alanında arşivlere ve kütüphanelere girerek özveriyle çalışan pek çok bilim adamı olduğunu söyleyebilirim. Ancak şurası da bir gerçektir ki, her kalem sahibi hedefine ulaşacak ve yazılarıyla halkı milli şuur verecek diye bir kaide yoktur. Diğer bir deyişle hedef ve amaç ne kadar milli ve ulvi olsa da neticeye ulaşmak da o kadar kolay değildir. Bu, belli bir yetenek ve yoğun bir emek istemektedir. Bu sebeple halkın bağımsızlık döneminde gözünü açmak ve milli konularda hassasiyetini sağlamak konusunda başarılı olanlara bağımsız bir devletin bir ödül tayin etmesi de doğaldır.

Bu açıdan bakıldığında Kazakistan’ın başkenti Astana’daki “L. N. Gumilev Avrasya Milli Üniversitesi” tarafından Kazakistan Cumhuriyeti’nin Ahmet Baytursınulı Sosyal Bilimler Devlet Ödülü tayin etmiş olması takdire şayandır. Bu konuda bir komisyon da başarılı eserleri seçmek için görev yapmaktadır. Bu komisyona ödül için önerilen adaylar konusunda Mustafa Çokay ve diğer Alaş tarihi şahsiyetleri konusunda araştırmalar yapan bir bilim insanı olarak ben de fikrimi belirtmek isterim.

Bu seneki ödüllerin geçen yıla göre farklılık arz eden temel özelliği yazarların bağımsız ama ulusal fikri gündeme getirmeleri, çalışmalarını “Devletçilik ve Ulusal Bilinçte Benzerlik (eşitlik): Tarihi ve Edebi Araştırma” teması altında gruplandırmalarıdır. Çünkü, bugüne kadar devlet ödülü için grupların değil, bireylerin aday gösterilmesine öncelik verilmiş idi.

Bilimsel çalışmaları tek bir konuya göre gruplandırılmış ve devlet ödülüne aday gösterilen kişiler Kazakistan’ın bilinen tarihçi ve edebiyatçılarıdır. Bunlar arasında özellikle Yerlan Sıdıkov, Dikhan, Kamzabekulı, Tursın Jurtbay ve Mambet Koygeldiyev özgün çalışmalarıyla Kazak milli ve manevi hayatına sayısız katkıda bulunan ve aynı zamanda Kazakistan bilim çevreleri tarafından tanınan bilim adamları olarak ön plana çıkmışlardır.

Halkın değerlendirmesine de sunulan bu bilim insanlarının eserlerine biz de ayrı ayrı görüşlerimizi ortaya koymak istiyoruz. Kazakistan Bilimler Akademisi üyesi, tarihçi Prof. Dr. Y. Sıdıkov’un “Totaliter Bir Süper-Etnik Gücün Oluşum Aşamasında Rusya-Kazakistan İlişkileri” başlıklı monografisi, mevcut Kazak-Rus siyasi ve ideolojik ilişkisine yönelik konumunu tanımlayan ve bilimsel bulgular sunan bir çalışmadır. Tarihsel şahsiyetlere yönelik biyografi çalışmaları olarak da “Jambıl”, “Kunanbay Sülalesi Tarihi”, “Ahmet Baytursınov - Milletin Hocası” isimli çalışmaları Kazak milli bilincin yenilenmesine katkı sunan yeni bulgularıyla öne çıkmaktadır.

Bir diğer bilim insanı Alaş Milli Hareketi konusundaki araştırmaları edebi anlamda yeni bilişsel zirvelere yükselten Kazakistan Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Dikhan Kamzabekulı’dır. “Alaş’ın Manevi Temelleri”, “Alaş Kökeni” ve “Türk Heyeti” araştırmaları XX. yüzyılın başındaki Alaş aydınlarının ortaya koyduğu milli fikirleri bağımsızlık değerleri ile bütünleştirilmesi açısından değerlidir.

Yazarın, geleneksel toplumun kültürel ve manevi değerlerini, siyasi ve toplumsal ahlakını yücelten Alaş figürlerinin özgün mirasını günümüzün tarihsel bilgi ve deneyimine tanıtmayı amaçlayan eserleri bilim camiasında büyük takdir görmektedir.

Bu grupta üçüncü olarak ele almak istediğimiz bilim insanı T. Jurtbay Kazak bilim ve edebiyat çevrelerinde saygın bir isimdir. O filoloji bilimleri doktoru, profesör, yazar, edebiyat eleştirmeni olarak tanınmaktadır. Milletin maneviyatında yeni bir akım ve yeni bir dalga haline gelen önemli ve temel eserleri arasında, M. Avezov’un “Beşiğini düzelt!...” çalışmasına atfedilmiş monografisi, “Zamansız: Yedisu Trajedisi (M. Avezov’un “Zulüm Dönemi (Lihaya godina)” öyküsünün edebi-tarihsel incelemesi)” çalışması ve “Derkenar (Abay’ın dış dünyası: edebi ve karşılaştırmalı analiz)” eserlerinin değerlendirilmesi önerilmiştir. Muhtemeldir ki, bunlar ödül için yarışan eserlere önerilen tema ile birlikte gruplandırılmış olmalıdırlar. Bu çalışmalar, T. Jurtbay’ın kendine has yazı çalışmalarının zirvesindeki bilimsel araştırmalardır. Edebi çalışmalara kendi yönü, kendi araştırma yöntemleri ve en önemlisi sanatsal ve bilişsel ilkeleriyle gelen bilim insanının özgün ruhu, Abay ve M. Avezov’un yanı sıra diğer edebi kişilikleri yeni bir açıdan tanıma ve tanıtma bilim okulunun temelini attı. Bu eserlerde sunulan sonuçlar tarihsel bilginin güncellenmesinde ve pratiğe uygulanmasında büyük bir uygulama değerine sahiptir.

Ele almak istediğimiz son araştırmacı, tarihçi ve Kazakistan Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. M. Koygeldiyev bağımsızlık döneminde Kazakistan tarihindeki Alaş Milli Hareketi’nin tarih araştırmalarının temelini atan ve bu konudaki araştırmaların metodolojik ilkelerini belirleyen bir bilim insanıdır. Halen bağımsız tarihsel bilginin oluşumundaki cesur çalışmalarıyla Kazakistan’da tarih biliminin önde gelen isimlerinden biri olarak tanınan Koygeldiyev’in eserleri arasında “Alaş Ayaklanması” monografisi, “Mazlumlar” monografisi ve “İhanetin Anatomisi” çalışmaları ödül için değerlendirmeye sunulmuştur. Bu çalışmaların bilimsel başarısı bağımsız tarihsel bilginin oluşturulmasına öncülük etmesindedir. Bilim adamının bu eserlerdeki temel metodolojik konumu, tarihsel bilinci Sovyet ideolojisinin etkisinden kurtarmaya yöneliktir. Bu doğrultuda Sovyet modernleşmesine alternatif olarak sunduğu argümanlar, devlet ideolojisinin konumları arasında yerini almaya layıktır.

Kamuoyunun değerlendirmesine sunulan eserler, doğrudan doğruya tarih bilinci oluşturmaya yönelik devlet programının içinde bulunduğumuz dönemde uygulanmasına hasredilmiş olup, sosyal bilimlerin içeriğini güncelleyen ve aynı zamanda tarihsel bilgiyi pratiğe katan uygulama değeri büyük eserlerdir.
Milli tarih bilincini pekiştiren bu eserler grubunun bilim alanında devlet ödülüne layık olduğunu inancını taşımaktayım. Meslektaşlarıma bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diliyorum.