İstanbul'un ruhu

Bana göre araştırma sadece bilimsel-düşünsel bir gelişme değil, aynı zamanda sosyal-ruhsal olguları da içermektedir. En sevdiğim sosyologlardan biri olan Paderson, notlarında sosyal araştırmanın, siz de duyabildiğinizde etkili olduğunu yazmıştı. Buradaki işitme kavramı biyolojik işitmeyi yansıtmamakta, aynı zamanda irrasyonel yönleri de içermektedir.

"Şehirlerin de gerçekten ruhları var." Metafizik bir ruh değil, yaratıcı ve iş ruhudur

Sosyal Araştırmalar Merkezi ile Türkiye'nin birçok önemli stratejik düşünce kuruluşu arasındaki ilişkileri derinleştirmek ve uluslararası iş birliğini hem bireysel olarak hem de çalıştığım yer bağlamında güçlendirmek amacıyla gözlemler yaptım. Türkiye'de ideolojikleşme zaten azaldı. Büyük lider Haydar Aliyev'in Azerbaycan toplumunda yarattığı milli birlik ve devlet ruhunun son 15 yılda özellikle Türkiye'de güçlenmesi sevindiricidir.

Türkiye'nin bilim ve medya araştırmacıları, farklı siyasi ve ideolojik görüşlerine rağmen devletin bütünlüğü konusunda asla taviz vermiyorlar. Türkiye'nin uluslararası bir siyasi aktör olması, tüm alanların küresel değerinde niceliksel ve niteliksel bir artış yaratmıştır. Terörle ve darbelerle sürekli mücadele eden Türk toplumu Atatürk ruhuna sadık!

Türkiye'nin kültür, bilim, edebiyat, medya ve araştırma alanları bu açıdan oldukça çeşitli olsa da, ezici bir çoğunluk cumhuriyet değerlerine sahip çıkıyor ve emperyalist ağlara karşı devletin ulusal çıkarlarını güvenle savunuyor. İstanbul'daki araştırma enstitüleri ve araştırma merkezleri yorulmadan çalışıyor.

Gazetecilik alanında devam eden olumlu bir gelenek var. Rengarenk, çeşitli, sayısız dergi... Siyasi, felsefi, bilimsel, sanatsal, popüler kültüre özgü, her kesime hitap eden dergiler bu kadar etkili. Hatta ikinci el kitapların çok uygun fiyatlara satıldığı sahafçılar'da bile kitapların kenarlarını çeşitli dergiler süsledi. Bu arada, İstanbul'un ruhundan bahsederken, ikinci el kitap ve dergi reyonundaki "filozof" satıcılarının her birinin kendi araştırma görüşleri olduğu görülüyor. Uzaya, bilime, çocuklara, kadınlara yönelik sayısız dergi vardı. Şunu açıkça söylemeliyim ki Türkiye'de dergiler sosyal medya açısından hiçbir şekilde gündem dışı değil. Elbette "Tik-Tok gençliği" olarak adlandırılan web nesli de dikkat çekiciydi ama dergilerin sayısı, tasarımları, zarif düzenleri, her sayfanın kendine özgü karikatürleri ve grafikleri ile alabileceğiniz entelektüel ve manevi hazzı yaşıyorsunuz.

Türk dünyasının siyasi ve kültürel ortaklığında ciddi bir irade var. Özellikle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın bu bağlamda dile getirdiği samimi irade ve sonuçları ortadadır. Ekim ayının ortasında İstanbul serinliğinde milyonlarca turisti ağırladı. Ayrıca insanların kendi kültürlerini ve değerlerini ne kadar coşkuyla yaydıklarını da gözlemledim.

Ekim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ayıdır. Bu ayın hassasiyeti tüm çalışmalarda, yazılarda, araştırmalarda açıkça hissedildi.

İstanbul tarihi, bilimsel ve çeşitli değerleri ile Türk dünyasının zenginliğidir.