Sevgili dostlarım merhabalar! Nasılsınız efendim? Dilerim yaşantınız hep şiir tadında güzellikler ile dolu dolu olur!

Efendim bugün sizlerle olan sohbetimizi fuarın son gününde yazdım. Lakin paylaşmak bugün kısmet oldu. Dilerseniz sizlere selamlar, sevgiler yollayarak başlamak istiyorum sohbetimize. Yok efendim kahve ya da çay içmek istemiyorum. Fuar boyunca sağ olsunlar tüm belediye standlarımızda sınırsız kahve ve çay ikramı vardı ve tıka basa doyduk. Sanırım çay/kahveyi çok fazla tükettim. Ama sizler demini almış çaylarınızı ya da bol köpüklü kahvelerinizi yudumlayabilirsiniz. 

Vee fuar bitti efendim.  

Emeklerin ve gönül sesi sahiplerinin okuyucularla buluşmasının 9. günü tatlı ve hoş saatlerle geçti. İnşallah seneye Adana 17. TÜYAP kitap fuarına ömrüm yeterse yine katılım sağlayarak, sizlerle fuar izlenimi sohbetimizi gerçekleştirebilmek kısmet olur.

Kitap okuyor muyuz sevgili dostlarım? Kitap okuma alışkanlıklarımız hâlâ devam ediyor mu? Geleceğimizin umudu ışığı çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliyor muyuz? 

Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda ne yazık ki sessiz dostlarımız raflarda yerini sadece konu mankeni olarak almakta. Hani bir soran olursa da; "Aaa elbette evde kütüphanemiz var" diyoruz ya hani zaman zaman. Kendim dahi teknolojiye yenik düşerek aldığım çoğu eseri daha okuyamadım ne yazık ki. Bu yıl da fuardan kıymetli eserler aldım. İnşallah hepsini okuyarak bilgi dağarcığımı da genişleteceğim. İnşallah kitapsever dostlarımız da arzu ettikleri eserleri alabilmişlerdir. Bu yıl fuarda özellikle küçük okuyucuların fazla olması da beni çok mutlu etti. Aralarında şiir yazan çocukların olması beni o kadar heyecanlandırdı ki seneye birer dörtlük şiirleriyle yanıma geleceklerinin sözünü de verdiler. İnşallah seneye sizlere minik şairlerin kendi gönül sesleri ile süslenmiş bir köşe yazımı paylaşacağım. Şimdiden çok heyacanlı ve mutluyum!

Sevgili dostlarım  biliyorsunuz geçen yıl fuarda gizem dolu anlar yaşamıştım. İlk fuar heyecanımda cebindeki cevizi kitaplarıma dokundurarak bana şans dileyen yaşlı bir amca ile tanışmıştım hatırlarsanız. O anki heyecanımla adını sormayı akıl edemediğim yaşlı amcanın ismini de kendim "Ceviz Dede" koymuştum. Biliyorsunuz yaşlı amcadan sonra rızkım da açılmıştı. Bana şans getirsin diye verdiği cevizi saklayarak bu yıl da eserlerimin yanına koydum. Biliyordum ki bana manevi huzur ve cesaret verecekti yine. Öyle de oldu nitekim. Hani belki görürsem ellerinden öperim diye o kadar çok aradı ki gözlerim Ceviz Dede'yi. Ama ne yazık ki göremedim. Adını, nerde yaşadığını bilemediğim güzel insana sağlık, afiyet diliyorum sizlerin huzurunuzda. Kimbilir belki de görmek kısmet olur seneye. 

Efendim fuar izlenimlerim adı altında sizlerle gözlemlerimi paylaşmış fuar alanında sadece kitapları değil insanları da yakından tanıma fırsatı yakaladığımı dile getirmiştim. Farklı kişilikte insanları tanıma fırsatı bulduğumu... Hayal kırıklığım had safhada bu konuda inanın. İnsan aç gözlü olunca hele hele de "ben merkezli" olunca o kadar basitleşiyor ki şaşıp kalıyorsunuz. Sizin her davranışınızı taklit edene bile rastgelebiliyorsunuz mesela. Bu çok komik inanın. Kameraları görüp haber konusu olmak için aralarda gezeni bile görebiliyorsunuz. Ya da ünlü biri gelmişse resim çekilip sosyal medyada paylaşmak için çırpınanı da. Ya da mütevazı ve asil insanların görgüsüne de hayran kalıyorsunuz. Gözü gönlü tok bilge kişilere. Egodan uzak, amaçları sadece edebiyata gönülden bağlı dostluklar kurabilmek. Bu güzide insanların sayıları da artar umarım.

Efendim tüm belediyelerimize bir kez daha bizleri okuyucularımız ile buluşturdukları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu arada Sarıçam Belediyesi standında öyle güzel dostluklar edindim ki. Birbirinden kıymetli büyüklerimle fuar boyunca sohbete doyamadım. Öylesine duru ki dostlukları ne ben merkezliler ne de hasetler. Gönülleri zengin, gerçek edebiyatseverler. Açgözlülük yapmadan stantta yer alan herkes birbirine destek oldu burada. İnanın çok huzurlu vakitler geçirdim aralarında. Feyz alıyorsanız eğer  bulunduğunuz ortamdan, bu en büyük kazanç bence. 

Yani demem o ki; sadece fuarı ticari anlamda görmeyip güzel dostluklar da kazanıyorsunuz. En güzel ticaret bence kazanılan dostluklar olsa gerek.

Bu yıl daha da çok dostluklar kazanarak fuara veda ettim. Tabi ki eserlerimi de beklediğimin üzerinde tanıttım ve satışını yaptım. Gecen yıl "Çiy Damlaları" eserimi alan okuyucularımın tekrar gelmesi beni ziyadesiyle onore etti. Hele hele aralarında Adana'nın en kıymetli edebiyatçısı büyüğümün eserimi okuyarak analiz yapması, notlar alması ve artık roman, hikaye yazmam için teşvik etmesi beni çok mutlu etti. Değerli büyüğümün ellerinden öpüyor kendilerine sağlık, afiyet diliyorum.

Efendim işte yine bir gün standımda derin bir sohbete dalmışken; bir tekerlekli sandalye ile karşıdan gelen yaşlı bir teyzenin çağla yeşili gözleri ile gözgöze geldim. İnanılmaz bir göz teması ile kendimi bir anda teyzenin yanında buldum.  Zümrüt yeşili başörtüsü gözlerini daha da öne çıkarmış apak nur gibi yüzüyle gülümsüyordu bana. 

Teyzeye fuarı gezmeye mi geldiğini sorduğumda aldığım cevap ise "kitap  okumayı çok severim, kendime kitap almaya geldim" dedi. O an annem aklıma geldi. Zira annem de kitap okumayı çok seven biridir. Kızları ve eşi  ile fuara gelen teyzeyi dayanamayıp yanaklarından öptüm. Bir güç ona sımsıkı sarılmamı istiyordu. Gitsin istemiyordum. O ışıl ışıl gözler hep bana baksın istiyordum. Yeni eserim Şiir Teknem'den de kendilerine armağan ettim. Ama öyle aseletli ki teyze ısrarla "emeğinin karşılığını ödenmeli" diyerek ücret konusunda ısrar etti durdu. Kabul eder miyim hiç! Anneme söz verdim "fuara gelen kitap okumayı seven yaşlılara hediye et kızım" diye beni sıkı sıkı tembihlemişti. 

Neyse efendim teyzenin gözleri beni öyle büyülemişti ki bu duyguyu sizlere inanın ifade edemiyorum. Sanki yeşil gözlü bir melek standımın önünde duruyordu. Kalbim küt küt çarpıyordu heyecandan. 

Ohh Tanrı'm muhteşem dakikalardı. Teyze de bana kanının çok ısındığını belirtip telefon numarasını vererek, beni şehrine davet etti. Dostluk adına iğne işi ile işlenmiş boncuklu bir yüzüğü de bana armağan ettiler. Tıpkı Ceviz Dede gibi bana dualar ederek vedalaştık. Ama ben o dakikaların bitmesini hiç istemedim ki. Apak nurlu teyzenin duaları sayesinde daha fazla okuyucu ile buluştum. Teyzenin resmini kendisine söz verdiğim için paylaşamıyorum sizlerle. Gün boyu o bir çift yeşil gözün beni izlediğini, koruduğunu hissettim. İnşallah umarım teyzenin gönlüne hoş bir seda bırakabilmişimdir. 

Sevgili dostlarım tabii ki hepimiz emeğimizin karşılığını almak isteriz ama ben kendi adıma çantamdaki cüzdanımı öyle kabarık dolduramasam da gönül cüzdanıma epey dost doldurdum. Dilerim kurmuş olduğum bu dostluklar kadim olur.

İki gün önce eserimi alan okuyucularımın dün beni arayıp bularak takdir etmeleri de ayrıca onore etti beni. Naçizane yazdığım şiirlerimin gönüllere hoş bir seda ile dokunmuş olması kazancın ötesi bir duygu.

Resim çekildik mi efendim çekildik evet. Ünlü yazarlarla da. Lakin o görselleri paylaşım  yapmaktan ziyade duygularımı sizlerle paylaşmak istedim ben. Zira hedefim görsel bir şov yapıp resimler çekilmek değil de okuyucu ile eserlerim hakkında sohbet etmek idi. Notlarımı da aldım. Bu arada sevgili dostlarım "Şiir Dede" adı altında bir köşe yazım vardı. Takipçilerimden bir genç kızım beni bularak böyle bir eser de benden beklediğini dile getirerek tebrik etti. Ona da buradan kucak dolusu sevgiler yolluyorum. Kilis Ağzı eserlerimi sayfamdan takip eden okurlardan da  tam puan almak beni ziyadesiyle mutlu etti.

Kızım Berra'ya eserlerini armağan eden tüm yazar dostlarıma da teşekkür ediyorum. Kalemleriniz daim olur inşallah!

Ve beni şiirleri ile büyüten sevgili anneme, Edebiyat ufkumu genişletip yetiştiren kıymetli Edebiyat öğretmenime bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 

Eserimi okuyup bu yıl yeniden gelen birçok şiirseverin beni yetiştiren annem Emine Karadaş'a, Öğretmenim Uğur Elhan'a selam sevgiler yollayarak takdir etmiş olmalarından da mutluluk duydum, gurur duydum.

Sevgili dostlarım inşallah seneye yeni bir eserle 17. TÜYAP kitap fuarında tekrar buluşmak dileğimle sağlıcakla ve esen kalınız efendim!