2023’ün son keşifleriyle herkese selam olsun…

12 şehit… 12 eve ayrı ateş… Ne diyebilirim ki, tüm sevenlerinin, vatanımızın başı sağalsın… Rabbim herkese sabırlar versin… Ne yıldı ama… İçinde birçok hüznü barındırarak, hatırlamak istemeyeceğimiz bir yıl olacak 2023… Her evden, her gönülden birini götürdü. Bilmiyorum, hangimiz kaybetmedik, değer verdiğimiz birini… Her sene güzel umutlarla giriyoruz yeni yıla. Nedendir bilinmez, her sene diğerini aratır oldu. Gene de umut hepimizin ekmeği… Onsuz yaşayamayız. Esasen bu hafta yeni yıl akşamını nasıl ve nerede geçirebilirsiniz, var olan etkinlikler neler diye keşifte bulunup; sizlere derleme yapacaktım. Ama en son aldığımız şehit haberleri benim de tadımı kaçırdı. Dilerim sevdiklerinizle, mutlu bir akşam geçirirsiniz. Zira ben rabbime şükredip, onlara sımsıkı sarılmayı planlıyorum. Hepimize neşe dolu, huzurlu, sağlıklı ve sevdiklerimizle güzel anlara imza atacağımız bir yıl diliyorum. Zira bence ülke olarak limitimiz doldu. Keyifli okumalar…

HAFTANIN KEŞİF TİYATRO OYUNLARI:

Geçtiğimiz hafta değerli birçok yazar, yönetmen arkadaşım oyunlarına davet ettiler. Büyük bir heyecanla davetlere icabet gösterdim. Keşiflerim sizlerle…

"BORDERLINE"

Birbirine zıt iki kardeşin, aynı bedendeki yolculuğu ve mutlak sona varışı…

Canser Çubuk’un yapımcılığını üstlendiği; Kaan Erkam’ın kaleme aldığı, Serli Seta Nişanyan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu; İdil Demet Şimşek ve Gökhan Yet’in hayat verdiği Borderline, 21 Aralık 2023 günü Oda Tiyatrosu’nda prömiyerini yaptı.

Kimi zaman güldüren, kimi zaman bizleri düşündüren bir oyun olmuş Borderline. Ki başlangıç sahnesi de oldukça ilginç kurgulanmış. Sahnede kefeniyle, mezarına koyulmayı bekleyen Halil bizleri karşılıyor. Selası okunan Halil, kendisiyle göz göze geliyoruz. Halil; doğumu esnasında ölümüne sebep verdiği İbrahim ile aynı bedende yıllardır nasıl var olduğunun hikâyesini bizlere anlatıyor. Yani nasıl Halil İbrahim olduğunu… Arafta kaldığını Halil ile beraber Melek hemşireden öğreniyoruz ve hep beraber Halil’in hayatını, ilişkilerini güzelce masaya yatırıyoruz. İşte bu perspektif, seyircinin kendi dünyasını ve elbette ilişkilerini sorgulaması açısından kıymetli.

Bu sezon izlemenizi tavsiye ettiğim nadide oyunlardan biri…

"MAVİ MÜZİKHOL"

 

Elçin Gürler’in kaleme aldığı, Muharrem Uğurlu’nun yönettiği; Gülşah Yavuz ve İpek Yorulmaz’ın rol aldığı Mavi Müzikhol müziğin, dansın, eğlencenin ortasında dramatik bir hikâyeyle seyirciyi yüzleştiriyor. Gül… Bahar… İki farklı kadın, tek bir mekân, ışıltılar, müzikler, danslar ve aynı son’lar…. Karşıtlıkların çatışması ile Ankara’da bir pavyonda başlayan oyun; Gül ve Bahar’ın dansları ile seyirciyi Ulus’tan çıkarıp Türkiye’deki tüm kadınların kalbinde bir yolculuğa çıkarıyor. Gül ve Bahar’ın Mavi Müzikhol’deki hikâyesi hem eğlenceli hem ışıltılı hem de sonuna kadar hüzün dolu. Tıpkı bu topraklar gibi. Her köşesinde bir sürpriz, bir kaos ve bir umut. İsimler değişir, mekanlar, müzikler, konuşmalar… Ancak değişmeyen tek şey kadın’dır. Bazen sistemin dışında bazen sistemin tam karşısında. Her koşulda sömürülen, kurban edilen kadındır! Ama bazıları vardır ki toprağın yedi kat altında bile gökyüzüne ulaşmaya çalışır. O zaman anlatacak bir hikâye vardır.

 “İnsan gökyüzüne bakınca bir garip oluyor. Hem daha iyi şeyleri hayal ediyorsun. Hem de hepimiz altındayız işte, hepimiz ufacığız. Hepimiz de bir süre sonra puf… Gökyüzüne ulaşacağız.”  

Aslında birçok şey yazasım var. Tam yazıyorum, hop siliyorum. Tam yazıyorum gene siliyorum. Spoiler vermekten çekiniyorum. Çünkü bence izlenmesi gereken bir şölen gibi ‘Mavi Müzikhol…’ Oyunun başladığı andan itibaren bir yolculuğa çıkıyorsun ve o yolculuk bu coğrafyada, ‘kadın’ olarak var oluşu bir kez daha sorgulatıyor. Biliyorum, çoğumuzun hayatı bir kırmızı müzikhol değil ama çoğu zaman kendi gökyüzünü göremeden, fark edemeden ölüyor bu topraklarda kadınlar…

Oyunun sonunda güzel bir söyleşi oldu. Oyunun yazımından, bizlerle buluşuncaya kadar olan hikâyesini yaratım ekibinden dinledik.  1 aya yakın zamanda sahneye koyulan oyun, mekânın sunduğu olanakları da işin içerisine katarak, klasik bir oyun olmaktan çıkıyor. Özellikle oyunun son kısmında seyirciyi bekleyen ve şaşırtan sürprizse çok iyi bir şekilde kurgulanmış. Kırmızıdan maviye dönüş, sembolik bir anlam da taşıyor… Kendi gökyüzüne ulaşmak istersen, değişim istediğin gibi olmalı…

Oyunculukları çok beğendim. Gül ve Bahar’ı çok iyi sahiplenmiş iki kadın: ‘Gülşah Yavuz ve İpek Yorulmaz…’ Oyunculuklarıyla katmanları iyice artmış. Elbette Muharrem Uğurlu’nun yönetmenliği burada kendini ortaya koyuyor. Gerek müzik seçimi gerekse az dekorla yaratılan dünya bizi o müzikholün kimi zaman birer müşterisi kimi zaman seyircisi yapıyor.

Instagram’da gerek Elçin Gürler’i gerek ebruylakesfet sayfamı takip ederek, Ocak takvimine ulaşabilirsiniz.

Şimdiden iyi seyirler…

Oyunun Künyesi

Yazan: Elçin Gürler

Yöneten: Muharrem Uğurlu

Oyuncular: Gülşah Yavuz & İpek Yorulmaz

Yönetmen Yardımcıları: Pelin Koçak & Serap Üsküplü

Işık Tasarım: İlker Togay

Reji Asistanı: Öznur Ay Bolat

Koreografi: Serap Üsküplü

İdari Koordinatör: Başak İlhan

Sahne Direktörü: Metecan Enderer

Afiş Tasarımı: Müjgan Sıkkaş

"BİR GÜN BİR TELEFON GELİR"

Zülfikar Yazgaç’ın yazıp, yönettiği ‘Bir Gün Bir Telefon Gelir’ adlı oyunumuz, bu cuma günü saat 20’de, Beykoz, Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde seyircinin karşısına çıkacak.

Özellikle kadına, doktora, sağlık personeline ve gücü yeten yetene uygulanan şiddetin kara mizah tarzında sahnelendiği 2 perdelik oyunumuz, “Bir Gün Bir Telefon Gelir” adından da anlaşılacağı gibi bir telefonla bakış açımızı değiştirip; sorgulatır. Böylelikle seyirci şiddet uygulayanın da perspektifinden oyuna dahil olur. Bir nevi sahnede seyirciye katharsisi yaşatır.

Züyatro’nun yapımcılığında sahneye konan Merih Fırat, Yaşar Ayvacı, Mehmet Elmas, Tolga Öz, Yaşar Şengül, Gülşen Sezek, Zülfikar Yazgaç ve bendenizin yer aldığı oyunumuzun teknik masasında Murat Donat oturuyor. Fotoğraflar ve afiş değerli manevi babam Yaşar Şenyüz’e ait. En kısa zamanda toparlanıp, aramıza dönmesini umut ediyoruz. Tüm ekip olarak kendisine acil şifalar diliyoruz.

Biletleri https://kultursanat.beykoz.bel.tr/etkinlik/3189/bir-gun-bir-telefon-gelir web sitesinden temin edebilirsiniz...

Gelirseniz muhakkak bir kare çekilmeden gitmeyin… Şimdiden iyi seyirler…