Zeytin Dalı, huzur ve emniyet alanı, Türk barış ve adalet alanı inşa etmek için elini uzatmış Mehmetçik selamı… Yıllardan beri zulüm gören Kardeş Suriye halkına evine dönmenin yolunu açmak, malları ve hakları gasp edilmiş insanlara şefkat elini uzatmak için yapılmıştır. Kardeş halkları kurtarma harekâtı… Bu yönü ile Afrin Harekâtının ismi iyi düşünülmüştür, bu isim Türkiye’nin ne yapmak istediğini yeteri kadar açıklamaktadır. Bu harekât Türkiye’nin düzen kurucu rolünü bir kez daha ortaya çıkartmış, hasımlar nezdinde dahi insanlığa huzur getirecek bir misyonla, dünyada hakiki barışın kurulmasına giden yolu açmıştır.

Harekâtın yapılacağı defalarca duyurulmuş, elindeki silahı bırakmayanların bedelini canıyla ödeyeceği defalarca ihtar edilmiştir. Bir operasyon yapılacağı gizli tutulması gerekirken yapılmamış, baskın yapmak gibi askeri mecburiyetten vazgeçilmiş, harekât aylar öncesinden beri davulla zurna ile haber verilmiştir. Teröre bulaşmış kişiler tehdit edilmiş girdikleri yanlış yoldan dönmeleri defalarca ihtar edilmiştir. Bunu yapmanın esas maksat şudur: : Bölge halkı hasmımız değildir. Hiç kimseyi haksız yere öldürmek istemiyoruz. ABD’nin dolduruşuna gelmeyiniz, sizi kullanıyorlar! Onların Kürt sevgisi falan yoktur, onların Kürt devleti kurmak gibi bir projeleri yoktur. Onların bölgeyi ufalama hedefi vardır. Onların insanları birbirine düşürmek fesat çıkarmak hedefleri vardır. Onların binlerce insanı yerinden yurdundan sürerek evsiz, evlatsız ve vatansız bırakmak hedefleri vardır. Onların acıması yoktur, onların insanları kan ve ateşe sürükleyerek kaos yaratmak hedefleri vardır. Onların “Büyük İsrail’i” kurmak projeleri vardır, oyun içinde oyun tezgâhlıyorlar. Bölgeyi boşaltarak İsrail’e yol açıyorlar. Nihai hedef “Büyük İsrail projesidir.” Kardeşlerimiz bu oyuna alet olmayın, bu oyuna gelmeyin diyerek uyarıldılar. Ellerindeki silahları bırakmaları defalarca söylendi. Türk Ordusunun İslam Ordusu olduğu, hakkın kılıcı olduğu, tekrar tekrar hatırlatıldı. Esas maksadın oyunları bozmak, halka huzur ve asayiş getirmek olduğu tekrar tekrar anlatıldı. Harekâtın adının “ Zeytin Dalı “ olarak seçilmesinin esas maksadı da budur.

Bütün bunlara rağmen terör örgütü ve onların arkasındaki şer güçler silah bırakmış mıdır? Bırakmamıştır! Halka zulüm etmeye, elektriğini, yolunu, suyunu kesmeye devam etmişlerdir. Sınırları aşarak Amanos Dağları’nda veya Hakkâri’de Şırnak’da terör saldırıları yaparak, ABD/İsrail’in taşeronluğunu “Büyük İsrail Planının” hizmetkârlığını yapmışlardır. Bıçak kemiğe dayanmıştır. Türkiye, aldatılmış bu çocukların kanının dökülmesini hiç arzu etmediği halde, istemeye istemeye operasyon yapmaya mecbur kalmıştır.

Esasen bu harekât bir “Barış ve İstikrar” harekâtıdır. Bu harekât “düzen kurma” harekâtıdır. Kimsenin kimseye haksızlık yapmayacağı bir sistemin arayışı, Müslüman dünyasında birlik şuurunun oluşması, Türkiye’nin fabrika ayarlarına dönmesi ve İslam Birliğini kurmasının kilometre taşıdır.

PKK/PYD’den çok kuvvetli direniş bekleyen, verdikleri silah ve eğitimin testini yapmak amacıyla, kulaklarını dört açan batı dünyası, hayal kırıklığına uğramıştır. Türk Ordusunun bataklığa saplanması için pusuya yatıp bekleyen bu güçler, “Türk Ordusunun yüksek muharebe gücü” karşısında şaşırıp kalmışlardır. Türk Savunma Sanayinin son 10 yılda aldığı merhale çok şaşırtıcıdır. Kendi milli eğitim ve doktrinini geliştiren Türk Ordusu her an “sürpriz silah, taktik ve stratejik yeteneklere” sahip olduğunu dost ve düşman herkese göstermiştir. Bu harekâtın başarısı için camilerden, kışlalara yükselen dualar, oğlunu sefere gönderen anne ve babaların metaneti, yüksek vatanseverliği “Fatih Ruhunun” dirilişe geçtiğini göstermektedir.

Siyasi karar alıcıların yüksek cesareti, başta Sn. Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkililerin risk almaktan korkmamaları, batıya kafa tutmaları ve insani değerleri haykırarak savunmaları bütün insanlığın ilgisini çekmiş, Türkiye merkezli bir kurtuluş hareketinin işaretini vermiştir. Zeytin Dalı sadece kuru bir zeytin dalı değil bütün insanlığın kurtuluş hareketidir. Bu nedenle İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, İtalya ve NATO bu harekâta destek olmuş, Ortadoğu’da “Büyük İsrail kurmak” amaçlı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) projesine son vermiştir.

Müslüman dünyanın ortasında zulüm ve terör üreten İsrail terör devletinin ABD’nin Kudüs’ü başkent olarak tanıma kararından sonra “Filistinli gençleri boğarak öldürmeleri, 12-13 yaşındaki çocukların kolunu bacağını kırmaları “ bütün insanlık tarafından nefretle karşılanmaktadır. Ortadoğu da terörü ve zulmü müesseseleştirmeye çalışan güçlere karşı mili ve insani değerlerle hareket eden Türk siyaseti ve Türk Ordusu bu harekâtla bütün insanlığa bir kez daha barış mesajını vermiştir. Zeytin dalını uzatmıştır. Bu mesajı doğru algılamamaları halinde Türkiye bundan sonraki 10 yıllık süreçte bütün insanlığı kurtaracak askeri teknolojik kapasiteye ulaşacak; dünyada hakiki huzuru ve barışı temin etmek üzere tek başına kararlar alacaktır. Bu kararların sonunda Türk-İslam Dünyası merkezli yeni bir dünya kurulacaktır.

Türk siyaseti küçük düşünen, gölgesinden korkan, dişi kelimelerle konuşan çapsız ve kapasitesiz siyasetçilerden kurtulmuştur, darbelerle, göz korkutarak yapacakları hiçbir şey kalmamıştır. Bundan sonraki süreçte Sn Cumhurbaşkanı’ndan kurtulmaya çalışmak batı için bir kurtuluş yolu olmayacaktır, Türkiye’de bundan sonra sahneye çıkacak bütün siyasetçiler ABD ve İsrail’in BOP Projesini kafalarına çarpa çarpa vuracak, entrikacıların kâbusu olacaktır.