MÖ 480 yılında geçen konu şöyle;

Sparta Kralı, bir ordu ile karşı karşıyadır ve ordu son derece kuvvetlidir…çünkü Pers Kralı Xerxes, sahip olduğu gücü, önceden Yunan Krallıkları üzerine salarak bulmuştur.  Sparta Kralı, 300 cesur askerini toplamakta bulur çünkü tanrıları savaşa ikna edememiştir. Bu savaşcı yetiştirilmiş 300 asker, şartların zorluğuna rağmen ve ölmek pahasına Thermopylae’de Perslilerle savaşmaya hazırdır…

Bu giriş bir filme ait...

Savaş her safta savaştır. Canlı olan, ayakta kalmak için her safta savaşır. Olaylarla savaşır. Düşmanlarla savaşır, Kendiyle savaşır…

Goya’nın Hayaletleri ve Gülün Adı ise ortacağda geçen karanlığın baskın olduğu hüzün acı ve iç karartan filmler. Elektrik yok, gaz lambası ve  mumun işe yaradığı filmler… Ortaçağ; Feodal beylerin hakim olduğu 14. YY hatta 15. YY lara uzanan dönem.

Eeeee nolmuş dediğinizi duydum. 

Farkında mıyız şimdi  21. Yüzyıldayız.

Tekerrüriyet iş başında

Yine elektrik var ama yok. Yüksek yüksek faturaları ödersen ısınırsın ödersen karanlıkta kalmazsın…

Son üç aydır çöp şişe dizilmiş gibi gelen yüksek rakamlı faturaları ödemekten karanlıklara girdi ülkem.

Ne ısınıyor ne aydınlanıyoruz. Gizli kırbaç sırtımıza vira vira! Bu doğalgaz bu elektrik bu aidat bu enflasyon…

İnsan mıyız çürümüş sebze miyiz belli değil…döndüğümüz hal hal değil.

Kalitemiz çürüdü. Ne sosyallik kaldı ne insanlık. Dağa düşen uçakta survivor filmi gibi yaşam savaşı  verir gibiyiz.

Azucuk ye sallan babam sallan!

Pardon bugün değineceğim nakarat gibi zirve yapan pahalılık değildi !

Bu çağda yaşanan başka bir insanlık dramı;

Isparta'da yaşanan kar yağışı ve sonrasında gerçekleşen elektrik kesintileri mağdur olanlar hasta olanlar ve hatta bildiğimiz bilmediğimiz ölümler.

Bu kış şartlarında 4 günü bırakın eve iki saat elektrik gelmeyince nasıl ısınılabilinir ki? Işte onlar da ısınmak için her yolu denediler. İnanılır gibi değil. Durup bir empati yapın bakayım bir dakikalığına…

Olmuyor di mi? Düşünmesi bile korkunç. 500 bin Ispartalı muma ve gaz lambasında nasıl geçirdi o 4 günü… 

Bizim çağda lüks inşaatlarımız var, kombiler her eve acuk ucuk sokuldu. Hani doğalgaz ve elektrik başrolde olan…Rahattı konfor sanılıyordu. Taa ki faturalar şişip elimize verilene kadar.İşyerleri ise ödeyemedikleri faturalardan ne yapacaklarını şaşırıp çareyi kepenk kapatmakta buldu.

Kazara faturayı ödemiş ol, elektrik olmazsa ???  Laz gibi anahtarı bendedur diyemezsin.

Hepimiz laz kafalı olduk. 

Hadi şimdi yeri gelmişken;

Lazın biri yerde senet görmüş. Gitmiş ödemiş. Başka bir gün yine bir senet bulmuş sokakta. Parası yokmuş ödeyememiş. Yurt dışına kaçmanın yollarını aramış…

Yani

Evrildik çevrildik bir kuşa döndük. Çareler tükenmezmiş, devam mı demeliyiz?

Bir dokun bin ah işit bu olsa gerek…