Gülnar'da, 10 Kasım'da ailesi çadır kurduğu sırada ortadan kaybolan Müslüme Yağalarama çalışmaları, 8'inci günde de sürdürülüyor. Bugüne kadar küçük kızdan ize rastlanılmazken, jandarma ekipleri, ortaya atılan tüm iddiaları mercek altına aldı. Müslüme'nin kaybolduğu yere hiç getirilmediği yönündeki iddia, görgü tanıklarının ifadesi ile çürütüldü. Bir taş üzerinde saptanan kan lekesinden alınan numune ise analiz için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi, aile üyelerinden de örnek alındı. Aramaların 6'ncı gününde, Müslüme'nin ayak izinin olduğu ileri sürülen bölgede de AFAD ekipleri, termal kameralar ile inceleme yaptı. İzlerin, hayvan ayak izi olduğu saptandı.

DİK YAMAÇLARA HALATLA İNİLDİ

Çalışmalarını sürdüren AKUT ve AFAD ekipleri, Müslüme'nin kaybolduğu bölgedeki kanyonda sarp ve dik yamaçlara halatlarla indi. Neredeyse her taşın ve ağacın altı didik didik edildi. Jandarma ayrıca Müslüme'nin aile üyelerinin de aralarında olduğu 100'e yakın kişinin ifadesini aldı. Ekipler, ifadeler arasında çelişki olup olmadığını da inceliyor.

Baba Mehmet Yağal'ın "Husumetlilerimiz var" açıklaması ile 20 kilometrelik alanın havadan ve karadan taranmasına rağmen Müslüme'den iz bulunamaması, kaçırılma ihtimalini güçlendirdi.

YÖRÜKLERDEN AİLEYE DESTEK

Öte yandan bölgeye gelerek, acılı baba Mehmet ve anne Selvi Yağal ile görüşen Yörük-Türkmen Vakfı Mersin Şube Başkan Yardımcı ve Taşeli Yörükleri Derneği Başkan Yardımcısı ve avukat Şerife Arıcı Yıldız, "Olayı hem bir sosyal dayanışma hem de bir hukukçu sorumluluğuyla takip ediyoruz. Müslüme hepimizin yavrusuydu, bu dağların kızıydı. Acısı, hepimizin yüreğini çöktü. İlk günden bugüne bekleyişimiz; artık heyecanın ötesinde, endişeye dönüştü. Müslüme'nin bulunması için bu çalışmaların takipçisi olacağız" dedi.

Soruşturma savcı ile görüştüğünü açıklayan Şerife Arıcı Yıldız, "Buraya gelmeden önce Gülnar Adliyesi'nde soruşturma savcısı ile görüştük. Soruşturmanın seyri hakkında bilgi aldık. Savcımız sağ olsun, hukukun sınırlarını zorlayarak gerçeği ortaya çıkarmak için soruşturmayı çok boyutlu olarak derinlemesine sürdürdüğünü bize izah etti. Burada oldukça geniş bir ekiple yürütülen çok samimi bir çaba var ama artık biraz yorgunluk, keder ve üzüntü var. Buna rağmen dualarımız Müslüme için. Dileriz ona beklediğimiz gibi kavuşuruz, korktuğumuz başına gelmemiştir. Hiçbir çocuğun, ailenin bunu yaşamasını istemiyoruz" diye konuştu.