Bursa / NEDRET HOTUN

BU SERGİYİ GEZERKEN ÖLDÜRÜLEN KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYAR GİBİSİNİZ

Kadının Statüsü Derneği ve İpek Lions Kulübü hem son bir yılda öldürülen 430’dan fazla kadının fotoğraf ve adlarının yer aldığı sergiyi açmak, hem de öldürülen kadınların feryatlarını tüm kamuoyuna iletmek için bir araya geldi. 

 Sergi açılışını Genel Yönetmen Nükhet Tuzlacıoğlu, Kadın Statüsü Derneği Başkanı Av. İlknur Kutucu,  İpek Lions Kulübü Başkanı Nazan Bozan ve Konsey Başkanı Dr. Ahmet Öztürk yaptı. 

Son bir yılda kadın cinayeti 430’u geçti

Öldürülen kadınların isim ve fotoğraflarının bulunduğu şövalenin altında her evden çıkan cenaze için bir çift ayakkabı konuldu. Sergi Park Ora’da izlenebilir. Kurdele kesiminden sonra söz alan  Av.İlknur Kutucu bu önemli konuda toplumsal duyarlılığın oluşması için duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaştı  ‘‘Sözü fazla uzatmayacağız. Kadın cinayetlerinin sayısı sadece son bir yılda 430’u geçti. 2000'li yıllarda ise toplam 15.000'i . Bu her gün birden fazla, ortalama iki günde üç kadın öldürülüyor demek. Bu cinayet sayısı çığ gibi büyüyor demek. Bu yasaların ve uluslararası sözleşmelerin, alınan önlemlerin yetmediği demek. Öldürülen kadınlar sadece bir fotoğraf, istatistiklerde bir sayı değil. Onlar bir anne, bir evlat, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost, bir insan. Ya geride kalanlar ? Bir anda, annesiz kalan çocuklar,  Acıyla yanan ana-babalar, kardeşler… Ve artan cinayetlerle travma yaşayan toplumumuz… Hepimiz, hepimizden özür dilemeliyiz. Koruyamadık… Bu acı durumu daha somut göstermek için, öldürülen kadınların fotoğraflarını toplayıp sergileme kararı aldık. Elbette herkesten ilgi bekliyoruz. Ama önce; Toplumu korumakla, vatandaşının can güvenliğini sağlamak, bunun için her türlü tedbiri almaktan sorumlu devlete sesleniyoruz.

Devlet,  kanunları çıkarıp, sözleşmelere imza atarak bu sorumluluktan kurtulamaz. Bunların uygulanmasının sağlanması, uygulamada beklenen sonuç alınmadığında (ki alınamıyor) bunun nedenlerini araştırması, negatif etki varsa, o uygulamadan vazgeçmek yerine, negatif etkiyi ortadan kaldıracak ek tedbirler almalıdır.    Örneğin, evden uzaklaştırma kararı, yaşamı korumakta, en önde gelen bir tedbir kararıdır. "Erkek Egemen" kültüre sahip bazılarının görüşüne göre," evden uzaklaştırılan kişi, gidecek yeri olmadığından sokakta kalıyor, öfkesi artıyor, süre sonunda eve dönünce şiddeti daha da arttırıyor, hatta öldürüyor" deniyor. Bu tespitte doğruluk payı olduğuna inanılıyorsa, bu inanç bu tedbirden vazgeçmeyi değil, buna yeni tedbirler eklemeyi gerektirir. Bu söylem bahane edilerek tedbirden vazgeçme yolunun taşlarının döşenmesi kabul edilemez. Bu ve bunun gibi düşüncelere şiddetle karşıyız. 

Ancak, uzaklaştırılan eşin, bu süre içinde, belli bir yerde barınması sağlanarak, orada, gerek öfke kontrolü, gerekse toplumsal cinsiyet eşitliği,  insan hakları ,ailede saygı ve sevgi  gibi konularda eğitilmesi gibi uygulamalar, değerlendirilmesi gereken önemli bir tedbir olabilir.  Ayrıca, tedbir sadece karar süresi boyunca değil, süre sonunda eve dönüşten sonra da kadın, çocuk ve ev halkını şiddetten koruyacak bir yola dönüşmelidir. Bu araştırmalar için (ŞÖNİM. dışında) ayrıca uzmanlardan oluşan bir birim kurulmalı, bu birim sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışacak şekilde organize edilmelidir…

Mevcut yasa ve yönetmeliklerde olmayan önlemler olarak, bazı ek çözüm önerilerimizi de  kamuoyuna sunmak isteriz; 

Eril toplum yapısında kültürün etkileri ile kadına dayatılan statünün değişmesi, "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği"nin sağlanması için ciddi bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Bunun için; konu, ilkokuldan başlayarak müfredata alınmalı, zorunlu ders olarak işlenmeye başlanmalı. Askerde, Camilerde, kamu spotlarında, her yerde  eğitici konuşmalar, anonslar yapılmalı. Koruma talepleri mutlaka ciddiye alınmalı, ihmali görülenler cezalandırılmalıdır. Örneğin, karakollarda kolaya kaçmak için barıştırmaya zorlayarak eve gönderme şeklinde sık görülen karakol uygulamaları takip edilmeli, polisin görevini yapması sağlanmalıdır. Ayşe Paşalı'yı unutmayalım, tedbir yerine evine gönderilmiş ve öldürülmüştü.

Bütün makamları kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi amacıyla gerekli sosyal   ve hukuksal reformları düzenlemeye, önlemleri gözden geçirerek daha etkin politikalar oluşturmaya davet ediyoruz. Bu konuda, elimizden geleni fazlasıyla yapmaya ve çözüm getirecek girişimlere destek olmaya sonuna kadar açık olduğumuzu belirtmek isteriz’ dedi…