DİYARBAKIR - Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde önceki yıllara oranla azalma eğiliminde olsa da zaman zaman tekrar gündeme gelen kan davaları, kanayan yara olmaya devam ediyor. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde geçen günlerde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan, 3 kişinin öldüğü, 2 kişinin de yaralandığı olaydan sonra kan davaları tekrar gündeme geldi. Husumetleri sonlandırmak için zaman zaman kanaat önderleri, siyasiler, devlet yetkilileri ve aşiretler araya girse de tarafların aile üyelerinden biri bile ikna edilemeyince barış sağlanamıyor. Ülke genelinde Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Van, Muş, Adana, Mersin, İstanbul gibi şehirlerde 1 milyona yakın nüfusa sahip olan ve yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişi bulunan Metina aşireti üyeleri de bölgenin kanayan yarasını durdurmak amacıyla 3 yıl önce bir dernek kurdu. 8 komisyonu bulunan derneğin barış komisyonu, üyelerin yer ve konumuna göre husumetli tarafların özellikle söz sahibi üyelerine ulaşarak barış konusunda girişimlere başlıyor. 100'e yakın komisyon üyesi, şu sıralar gündemde olan filyasyon ekipleri mantığıyla, husumetli tarafların söz sahibi aile üyelerine tek tek ulaşarak, barışa ikna etmeye çalışıyor.

'HER BİR BARIŞ ÇALIŞMASI EN AZ 6 AY SÜRÜYOR'

Metina-Der Başkan Yardımcısı Esat Güngürür, özellikle bölgede olumsuz bir olay olduğu zaman filyasyon ekipleri şeklinde çalıştıklarını belirterek, "Aşiretimizin değerli mensupları veya taraflardan birileri derneğimize müracaat ediyor. Biz de bu müracaatı titizlikle ele alıyoruz. Metina Derneği'nin barış heyeti onun üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu ailelerin yanında kim değerliyse, kimin sözü kıymetliyse biz onlara ulaşmaya çalışıyoruz ve ekip şeklinde başvurumuzu yapıyoruz. Tarafların etkili olan insanları ile bir araya gelip konu ile ilgili istişare yapıyoruz. Bu tür kan davalarının bölgemize faydalı olmayacağına o ailelerin büyüklerini ikna etmeye çalışıyoruz. Eğer o ailenin büyüklerini ikna edebilirsek artık daha sonraki ziyaretlerimizde o şekilde devam ediyor. Her bir barış en az 6 ay sürüyor. Bazıları 1 yıldan fazla sürüyor. Tarafların bütün söz sahibi olan insanlarını ikna etmek koşuluyla ancak bir barışı gerçekleştirebiliyoruz" dedi.

'KIZ KAÇIRMA, KAZA VE YARALAMA OLAYLARI DAHA KISA SÜRÜYOR'

Metina-Der Basın Sözcüsü Abdulkadir Öz ise Metina Aşireti'nin Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa üçgeninde yoğun bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayarak, "Bölgenin en aktif ve etkin aşiretlerinden biridir. Türkiye genelinde 1 milyona yakın nüfusa sahiptir. Kerkük ve Süleymaniye'den gelmedir. Mitanni Krallığı'na dayanmaktadır. 2017 yılından beri sivil toplum kuruluşu olmuş ve toplumun ihtiyaçlarını giderebilmek için çalışıyor. Derneğimizin 8 komisyonu var. Burada en etkin komisyonumuz Barış Komisyonu'dur. Bu komisyonda şu an 100'e yakın üyemiz var. Başlarında da bir başkan var. Bize barış için müracaat eden aileler, öncelikle bu komisyonumuza havale ediliyor. Komisyonumuzda üyeler arasında yer ve konumuna göre bir grup görevlendiriliyor ve o grup, ilgili ailelerle görüşmeler yapıyor. İkna ettikleri zaman barışa gidiyor. Kız kaçırma, kaza, yaralama gibi olayları çözmek biraz daha kısa sürüyor ama kan davaları uzun zamanımızı alıyor. Çünkü bu barışı sağlam bir zemine oturtmak için ailelerin bütün üyelerini ikna etmek lazım. Barıştan sonra tekrar bir husumetin oluşmaması adına çok detaylı bir şekilde çalışmalar yapılmaktadır. O yüzden ailenin içindeki bütün bireylerin ikna olması lazım. Aileler ikna edildikten sonra barış komisyonu bu durumu tören ve organizasyonlar komisyonuna havale ediyor ve barış töreni ile ilgili çalışmalar yapılıyor" diye konuştu.

'BU KONUDA MAHKEMELERE DE YARDIMCI OLMAKTAYIZ'

Komisyondaki üyelerin, bölgenin kültürünü çok iyi bildiklerini ve ikna kabiliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu aktaran Öz, şöyle konuştu:

"Şu an bile derneğimizde geçen yıl meydana gelen bir kan davasıyla ilgili uzlaşma çalışmaları yapılıyor. Derneğimiz 2017 yılında kuruldu. 3 yıllık süre içerisinde 6 kan davası, 5 yaralama olayı, 5 trafik kazası, 3 arazi anlaşmazlığı, 4 kız kaçırma olayı olmak üzere toplam 23 husumet konusunu barışla sonuçlandırdı. Tabi bunlar dernek kurulduktan sonra kayıt altına alınan sayılar. Dernek kurulmadan önce de çözülen davalar var. Derneğimiz topluma hizmet adına çok güzel şeyler yapıyor. Mesela mahkemelerin verdiği kararlarda her iki tarafta memnun kalmayabiliyor ama derneğimizin taraflar arasında yaptığı uzlaşma ile hem mağdur hem de mağduriyete sebebiyet veren kişi veya kişiler bu uzlaşmadan memnun kalıyor. Gerçekten bu konuda mahkemelere de yardımcı olmaktayız."