Evinde tüm saatler, her zaman 09.05'i gösteren Kokeralp, "Her 10 Kasım'da içimiz hep yanık oluyor. Elbette biz de onun yanına gideceğiz. Ne mutlu ki Zübeyde Hanım böyle bir evlat yetiştirmiş. Dünyaya saygı duydurmuş kendisini. Gençlere yalvarıyorum. Atatürk'e karşı saygıları, sevgileri olsun. Atatürk olmasaydı biz bu topraklarımızı kazanamazdık" dedi.

Almanya'dan emekli olduktan sonra 1985 yılında memleketi Edirne'ye dönen 2 çocuk annesi Mukaddes Kokeralp Çırak, yıllardır topladığı Atatürk fotoğraflarını, Çavuşbey Mahallesi'ndeki evinin duvarlarına asmaya başladı. Çırak, babasından gördüğü Atatürk sevgisini evinin her köşesine yayarak adeta Atatürk Müzesi kurdu. Çırak, son olarak Atatürk'ün sandalyeye oturmuş heykelini yaptırıp evinin baş köşesine koydu.

'O GÜNLERİ ÇOK ÖZLÜYORUM'

Edirne'deki tüm milli bayramlara bir elinde Türk bayrağı, diğer elinde Atatürk fotoğrafı taşıyarak katılan Çırak, anneannesi ve annesinin Selanik'te Atatürk ile aynı mahallede yaşayıp komşu olduklarını söyledi. Çırak, "Annem Selanik'ten gelme. Annemin evi ile Atatürk'ün evi arasında bir ev varmış. Zübeyde Hanıma komşu anne diyorlarmış, rahmetli Ali Rıza Amcaya da 'dayı' diyorlarmış. Benim dedem de Kazım usta onlara komşu ve kunduracıymış. Babam Makedonyalı, annem Selanikli. Küçüklüğümüzde her bayram her yeri bayraklarla donatırdık. Bayramlarımız bayram gibiydi. Hepsini çok güzel kutluyorduk. O günleri çok özlüyorum" dedi.

'ALMANYA'DA FABRİKADA ATATÜRK'Ü ANDIK'

1965 yılında çalışmak üzere gittiği Almanya'da yaşadığı 10 Kasım anısını hiç unutamadığını söyleyen Çırak, "1965 yılında Almanya'ya gittim. Orada bir fabrikada çalışmaya başladım. Fabrikadaki Alman şefimizin Atatürk'ü çok sevdiğini, onun kitaplarını okuduğunu öğrendik. 9 Kasım'da kendisine gittim ve 'yarın 9'u 5 geçe Atatürk'ün ölüm yıl dönümü, anmak istiyorum' dedim. 2 dakika saygı duruşu yaptık. O günü hiç unutamam" diye konuştu.

Her 10 Kasım'da siyah giyinerek törenlere katıldığını belirten Mukaddes Kokeralp Çırak, "Her 10 Kasım'da kıyafetlerimi hazırlarım. Zafer Bayramı'nda beyazlar giyerim, 10 Kasım'da da siyahlar giyerim. Her 10 Kasım'da içimiz hep yanık oluyor. Elbette biz de onun yanına gideceğiz. Ne mutlu ki Zübeyde Hanım böyle bir evlat yetiştirmiş. Dünyaya saygı duydurmuş kendisini. Gençlere yalvarıyorum. Atatürk'e karşı saygıları, sevgileri olsun. Atatürk olmasaydı biz bu topraklarımızı kazanamazdık" ifadelerini kullandı.

'BÜTÜN EVİ DOLDURSUNLAR, YİNE DE DOYMUYORUM'

Atatürk’ün fotoğrafları ve figürleriyle donattığı evinin her köşesine, hırsızlık olaylarına karşı kamera düzeneği koydurttuğunu belirten Çırak, "Çok eskiden beri hevesim vardı. Bütün evi Atatürk'le doldursunlar yine de doymuyorum. Çok seviyorum onu. Annemden, babamdan fazla seviyorum onu. Her sabah gelip onun heykelini seviyorum. Korkuyorum onu çalacaklar diye. Sırf bu sevgiden dolayı, çalınmalarına karşı her tarafa kamera koydurdum" dedi.