Gölcük ilçesinde yaşayan Vahdettin Er, 2000 yılında kaybolan oğlu Serkan Er'i bulabilmek için arayışları aralıksız sürdürüyor. O dönem 15 yaşında olan Serkan'ın kaybolmasından kendisini sorumlu tutan Er, aradan geçen süreçte hem işini kaybetmesine hem de eşiyle boşanmasına rağmen oğlunu aramaktan vazgeçmedi. Oğlunun fotoğrafını ilçenin çeşitli yerlerine yapıştırarak çare arayan Vahdettin Er, Serkan'ı gören ya da tanıyan kişilerin kendisine ulaşmasını istedi.

'KAYBOLDUKTAN 2 GÜN SONRA BİR TELEFON AÇTI'

Kaybolmadan önce oğluna internet kafeye gittiği için tokat attığını anlatan Vahdettin Er, "Benim çocuğumun kaybolduğu yıllarda ben okuldan bir hafta izin almıştım ona. Annesi hasta olduğu için onu hastaneye yatıracaktık. Oğlumu sabah çarşıya gönderdim. O dönemlerde köfte ekmek tezgahımız vardı. Sabah saat 07.00'de tezgahı açtı. Çarşıya gelip, onu arayınca bulamadım. Daha sonra internet kafede buldum. Arkasından dokununca kalktı, dışarı çıktı. Ben de çenesine bir tane vurdum. Malzemeleri alması için para verdim. Sonra da 'Eve git' dedim. Eve gitmemiş. Okula gitmiş. Arkadaşları saat 15.00'te benden köfte almaya geldi. Ben onlara, 'Serkan'ı gördünüz mü?' diye sorunca, bana 'Serkan'ın eve gideceği şeklinde bazı şeyler söyledi' dediler. Ben de korkup tezgahı kapattım ve bunun peşine düştüm. Ama bulamadım. Kaybolduktan 2 gün sonra bir telefon açtı. 'Baba, nasılsın?' deyip kapadı. Bir daha da sesini duyamadım. Kaybolduktan sonraki sabah öğretmenleri İzmit'ten gelirken, Seymen'de durakta görmüşler. Onlara, 'Annem hastanede yatıyor. Onu görmeye gidiyorum' demiş. Bir daha da gören olmamış. Öğretmen okula gelince diğer öğrenciler Serkan'ın kayıp olduğunu söylemişler. O da, 'Eyvah' demiş ama iş işten geçti. Eğer Serkan'ı gören, bilen, tanıyan varsa, Allah rızası için bize bir haber versin" dedi.

'ONUNLA YATIP, ONUNLA KALKIYORUM'

Oğlunu bulmak için tüm varlığını sattığını söyleyen Vahdettin Er, "Ben oğlumu 21 yıldır arıyorum. Bir haber çıkaramadım. Elimde, avucumda ne varsa döktüm. Şu anda perişan bir durumdayım. Param olsa bir o kadar daha dökerdim. Yeter ki oğlumdan en ufak bir haber çıkarayım. 21 yıl geçmesine rağmen halen acım taze. Onunla yatıp, onunla kalkıyorum. Bugün perişan bir haldeyim. Ben oğlumu aramaktan vazgeçmedim, geçmeyeceğim. Elimde neyim var, neyim yoksa onun yoluna döktüm ve dökeceğim. Bugün içim yanıyor. Her sabah kalktığımda kahroluyorum. Ne olursunuz, bilen, gören varsa bir haber versin. Bu acıyla artık yaşayamıyorum. Ben KOAH hastasıyım. Lütfen bize yardımcı olun" diye konuştu.