“Bekle! Dönmeyeceğim” adlı roman dizi kitabım çıkalı henüz yirmi gün oldu. Anlatılan tema; kadın, erkek kahramanların yaşam şekilleriydi. Daha da çok bir kadının, anne ve eş olduğu günümüzdeki zorluklarda, modern hayattaki sıkıntıları ile yaşadığı çelişkili sorunlar içinde, toplumun sancılarına maruz kalmış, çoğu yerde yasal haklarını dahi kullanamayan kadın kahramanın; aile yapısını var gücüyle korumaya çalışması. Ruhuna güç, sabır katıp; onurundan ödün vermeyip; azimli kadın duruşunu sergilemekti.
Kadın kahraman karakterini; toplumdaki kadınların sorunlarını dinleyip, araştırıp, roman türünde yazdım. Bu kadın gücünü, kadın haklarını savunan, varoşlarda ve gelişmiş kentlerdeki kadınların, sosyal aile yapısına desteği ile tanıdığımız; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Saygın Fatma Şahin’e armağan etmek için, 22 mart 2013 Cuma günü ziyaretine gittim.
İlgili bakanlık binasına adım attığımda içimde tanımsız bir his oluştu. Bu his durumu; onur, mutluluk, sevinçti... Çünkü; O çok katlı bina içinde çalışanların emeği, çabası ülkemdeki biz kadınların, aile yapısına destek çabalarıydı. Türkiye Cumhuriyeti kadınlarının eş, anne olma onuruyla aile olgusunu geliştirip büyütmekteki rahat ve huzurlu olmalarına verilen zaman ve mücadele vardı.
Bakanımızın biz kadınlara desteğini, basın ve medya tarafından öğrenmiş bulunuyorduk. En son 8 Mart 2013 “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”ndeki konuşmasıyla yine Türk kadınını huzura kavuşturmuştu. Sayın Bakanımız Fatma Şahin konuşmasında:
“Ailemizle yuvamızla işimizle sorunun değil çözümün bir parçası olmaya devam edeceğiz.” Kadının duygusal zekasının ve varlığının, toplumun ve toplumsal barışının en büyük güvencesi olduğunu belirtiyor.
İnsanı diğer insandan üstün kılan özelliğinin ne dili, ne ırkı, ne mezhebi, ne rengi, ne de cinsiyeti olduğunu vurgularken; “Bize verilen sorumluluğun hakkını vermek ve çalışmak, insanı insandan üstün kılan en büyük özelliktir.”
Fatma  Şahin, analığın çok önemli bir vasıf olduğunu dile getiriyor;
“Yüce Mevlamın, bize verdiği en kutsal görev. Hepimiz biliyor ve inanıyoruz ki; hiçbir makamı, hiçbir parayı, evladımızın bir tüyüne değişmeyiz. Analığımızı, doğurganlığımızı, ailemizi güçlü değer tutmak zorundayız. O yüzden aile ve iş yaşantısını uyumlaştırmak, o yüzden eğitimin, sağlığın, sosyal güvencenin önündeki bütün engelleri kaldırmak için yola çıktık.”
Fatma  Şahin, iki gün boyunca Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında Kadının Statüsü Genel Kurulu'na katıldığını anımsatarak, BM’de konuşulan konunun Türkiye ve Türkiye'nin başarı hikayesi olduğunu söylüyordu: “Kainatın, kadının ve erkeğin onuru ve sorumluluğu üzerine yaratıldığını ifade ediyordu.”
Bu konuşmaları basından duyan bir kadın olarak gururla odasına girdiğimde; kendilerini görünce duygulandım ve;
“Bir Türk kadını adına;
“Bizi temsil eden makamınızda, sizin gibi bir gücü görmek mutlandırdı beni. Kadınlarımız adına size teşekkür ediyorum.” deyip imzalı kitabımı kendilerine sundum.
Öyle sıcak, öyle doğal, bir o kadar da kadın onuruyla konukseverdi. Nezaketi odasına girince mütevaziliği ile belli olmuştu. O bir Güney Doğu kadının gücünde, Kuzey, Güney, Batı, Doğu bölgelerindeki kadınların kalbi, sesi olup, iyi anne, iyi eş olma modelinin en anlamlı örneğiydi.
“Bekle! Dönmeyeceğim” adlı roman kitabıma ve kadın temasına memnun olduğunu söyleyip, bir kadın yazarı desteklemesiyle hoşnut olup, yanından ayrılmak istediğimde, yine misafirini evindeki gibi ayağa kalkıp yolcu etmesi, biz Türk kadınının sıcak samimiyetini göstermişti…
Mutlulukla yanından ayrıldığımda, her türlü zorluk içinde hüzünlenen kadınlarımızın umudu, desteği, gücü olduğunu bir kere daha anlamıştım.
“Kadın sevgidir, kadın güçtür, kadın yürektir.”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i tüm kadınların yanlarında, yüreklerinde hissetmelerini ve kendilerini yalnız ve çaresizlik içinde yaşamamalarını diliyorum.