Kimin yaşantısı dupdurağan ki? Yeri geliyor aniden hareketleniyor, yeri geliyor hız kesiyor, yeri geliyor dur durak tanımıyor! Eğrisi doğrusu diyoruz ya matematiksel deyimle… Kimi zaman o eğriler çalkantılı, kimi zaman da hedefe kilitlenmiş dosdoğru yükselişte. Hayatımızdaki yeni başlangıçlar yükseliş hızının tavan yaptığı grafikler! Yeni enerjilerle, dopdolu sinerjilerle o grafikler nasıl da tırmanışa geçiyor! Beynimizin sayısal ve sosyal gücü geri kalır mı? Hemen harekete geçiveriyor. Yeni bir işse bu, yeni eğitimler, yepyeni yüzler, yeni iş ortamı yeniden programlıyor beynimizi adeta. Yeni bir evse, yepyeni enerjiler, fasfarklı bir ortamda uyanmak, uykulu gözlerle elektrik düğmesinin yerini aramak, yeni evin şekline göre mobilyaların yerleşimini planlamak, yeni komşular, yeni paylaşımlar sayısal ve sosyal gücümüze mucizevi şekilde yarıyor! Yeni bir arkadaş, yeni bir çevre, yeni bir sevgili, karşılıklı iletişim nasıl da programlıyor yine yine yeniden bizi! Ve bizler ortama ve çağa ayak uyduruyoruz tıpkı evrensel bir müziğin ritmine kendimizi kaptırıp ahenkle dans eder gibi…
Peki hayatınızda her zaman çok garantici oldunuz da radikal değişimlere cesaret edemeyerek yeni atılımlar yapamadınız mı? O zaman minik adımlarla başlayın önce. Dans kursuna yazılın, yogaya başlayın, dengeleyin dengelenin. İncecik bir porselenden yudumlayın demli çayınızı keyifle. Yeni bir yabancı dil öğrenin. Beyin kıvrımlarınızı hareketlendirin. Spor yapın, enerjinizi katlayın. Dar zamanlara kaliteli ve keyifli dost sohbetleri sığdırın. Müziğin sesini her zamankinden biraz daha fazla açın ve yürekten eşlik edin melodisine. Kimsenin ruhu bile duymadan iyilikler serpin etrafınıza, bırakın ruhunuz güzelleşsin. Bunların size ne kadar iyi geldiğini gördüğünüzde, daha büyük adımlar için gereken cesareti bulacaksınız kendinizde. Denemeye değer! Haydi ertelemek yok, hemen şimdi!