Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın geleneksel etkinliklerinden olan ve bu yıl Sakarya Üniversitesi TÜRKMER tarafından koordine edilen, Azerbaycan, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti, Kırgızistan, Kuzey Makedonya, Moğolistan ve Türkiye’den bilim insanlarının 100 bildiri sundukları Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi’nin 20’ncisi, 18-20 Ekim tarihlerinde Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Kongre, 18 Ekim 2022 günü 10.00’da, Kırgızistan- Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Kuzey Makedonya Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Vecdi Can,  Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzaev, Sakarya Üniversitesi TÜRKMER Başkanı Kırgızistan Prof. Dr. Köksal Şahin’nin açılış konuşmalarıyla başladı.

Kongrenin açılışındaki Prof. Dr. Alpaslan Ceylan başkanlığındaki “Türk Dünyası Özel Oturumu”na Kazakistan Miras Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Bolat Mırzaliyev, Kuzey Makedonya Vizyon Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdülmecid Nuredin, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Köksal Şahin, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fariz Ahmedov, Gagauz Yeri  M. Maruneviç adına Bilim Araştırma Merkezi Müdürü Dr. İrina Konstantinova, Macaristan Ulusal Kamu Hizmeti Üniversitesi’nden  Dr. Zoltán Egeresi katıldılar.

Üç gün boyunca Türk Dünyası’yla ilgili türlü alanlarda 14 oturumla devam eden kongre, 20 Ekim 2022’de 14.30’da yapılan kapanış oturumu’yla sona erdi.

SOSYAL BİLİMLER KONGRELERİNİN AMACI

 Prof. Dr. Turan Yazgan tarafından, Türk tarihini ve kültürünü araştırmak, kardeş ülkeler arasındaki kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla kurulan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’ın internet sitesinde, kongrelerin amacı şöyle anlatılmaktadır: 

“İnsanlığın “Bilgi”nin başlıca güç haline geldiği ve daha çok “küreselleşme” kavramı ile ifade edilen yeni bir döneme ulaştığı görülüyor. Nitekim sanayi toplumunun yerini “Bilgi Toplumu” nun almakta olduğu ve yaşananların “Bilgi Çağı”nın habercisi olduğu şeklindeki yaklaşımlar günümüzde genel kabul gören değerlendirmelerdir. 

Yaşanan bu dönüşüm sürecinin önemli bir karakteristiği de birçok alanda mesafe kavramının ortadan kalkmakta oluşu ve buna paralel olarak; toplumlararası ilişkilerde görülen büyük artıştır. Özellikle ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü ilerlemeler artan sorunlar karşısında işbirliği imkânlarını da beraberinde getirmiş, bölgesel teşkilatların sayısı giderek artmıştır. 

Tüm bu olan bitenden bilim dünyası da payını almış görünüyor. Zira bilginin başlıca güç haline gelmesi, bilgiye ulaşma ve paylaşımın kolaylaşması, küresel ve bölgesel sorunlardaki artış gibi gelişmeler bir yandan ortak süreçleri gündeme taşımış bir yandan da bilimsel işbirliğini adeta bir zorunluluk haline getirmiştir.

Türk Dünyası'nı soğuk savaşın sona ermesine paralel olarak Avrupa’nın doğusundan Uzak Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada ortaya çıkan başlıca jeopolitik unsur olarak ifade etmek yanlış olmayacaktır. Türk Dünyası'nı oluşturan ülke ve toplulukların demokratik birer ulus olarak gelişmeleri, reel egemenliklerinde artış sağlayabilmeleri ve dünya barışına katkıda bulunabilmelerinin başlıca hamlesi bilgi toplumu doğrultusunda işbirliğine dayalı atılacak adımlardır. Son çeyrek asra bakıldığında bu geniş coğrafyadaki ilişkilerin giderek arttığı görülmektedir. 

Artık kurumsallaşan ve bu yıl 20.'si düzenlenecek olan Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi’ni; bilimsel işbirliği ve paylaşımın kolaylaştığı daha da önemlisi bir zorunluluk haline geldiği küreselleşme şartlarında Türk Dünyası'nda artan işbirliğini bilimsel alanlara da taşıma gayretinin bir tezahürü olarak ifade etmek mümkündür.

Ortak bilimsel kongre ve sempozyumların başta ekonomi, yönetim, kültür ve eğitim gibi sahalar olmak üzere birçok alanda; iletişim ve işbirliği süreçlerinin de başlangıcı olacağı düşünülmektedir. 

Bu anlamda üniversiteler arası yapılan bu faaliyet hacmini aşarak kurulan irtibatlar ve iletişim köprüleri sayesinde başta yerel yönetimler ve bürokrasi olmak üzere ticaret ve sivil toplum gibi alanlarda da yeni işbirliği sahaları oluşturmaktadır. İşbirliği platformlarındaki bilimsel çalışmalar; gelişme, sınır aşan sorunlara yönelik çözümler üretme, siyasi ve kültürel yakınlaşmayı arttırma, yeni ortaklıkların tesisi noktasında önemli rol oynayacaktır.

Bu tespitlerden hareketle her yıl düzenlenen ve artık gelenekselleşen bu kongre özetle Asya, Avrupa ve Balkanlar’da yaşayan Türk ve akraba toplulukların sosyo-kültürel, ekonomik, politik ve eğitim süreçlerini bilimsel çerçevede araştırıp bilgi üretimi ve birikimi ile her alanda işbirliği zeminlerini oluşturmayı amaçlayan bir faaliyettir. 

Dünya genelinde büyük sağlık sorunlarına sebep olan pandemi süreci nedeniyle son iki kongrenin çevrimiçi olarak gerçekleştirilmişti. Bu yıl yüzyüze yapılacak olan kongremiz atayurdumuz Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te, Kırgızistan - Türkiye Manas  Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. 

20. Kongre’de, Türk Dünyası’ndaki bilimsel, ekonomik ve kültürel işbirliği potansiyelini etraflıca tartışmayı, yapılabilecekleri tebliğ ederek kayda geçirmeyi hedefliyoruz. Bu ana hedef doğrultusunda; Antropoloji, Arkeoloji, Coğrafya, Tarih, Türk Dili ve Kültürü, Töre Bilim ve Ahlaki Değerler, Din, Ekonomi, Maliye, Hukuk, İletişim, İstatistik, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, Sosyoloji, Psikoloji, Felsefe, Bilim Felsefesi ve Yöntem Bilim, Eğitim Bilimleri, Çevresel Sorunlar ve Sağlık, Spor, Turizm, Girişimcilik, Yönetim ve Organizasyon, Üretim ve Pazarlama, Muhasebe ve Finans vb. başlıklar altında hazırlanan özgün bilimsel tebliğler, Bilim Hakem Kurulu’nun onayını aldıktan sonra kongremizde sunulmak üzere kabul edilecek ve yazarı/yazarları tarafından sunulan tebliğler daha sonra derlenerek yayımlanacaktır.