Türkiye’nin en önemli seramik yarışmalarından olan “hanterra Seramik Yarışması” nın ödülleri sahiplerini buldu. Üçüncü senesinde “VAZO” konusu ile düzenlenen “hanterra Seramik Yarışması”, tasarım ve üretimde özgünlük ve kalitenin önemini hatırlatmayı amaçlıyor.

Yarışmanın jürisinde bu yıl Türk Seramik Sanatçılarından Tuba Önder Demircioğlu ve Ezgi Hakan, iç mimar Ayhan Geveli, İtalyan seramik sanatçısı, küratör   Domenico Laracà  ile İngiltere’ den  seramik sanatçısı Anna Thomson  yer aldı. Jüri üyeleri, ödül alacak eserleri, eserlerin konu ile ilişkisi, işlevine uygunluğu, ergonomik olması,  tasarımın özgünlüğü, yaratıcılığı ile üretim sürecinin  baştan sona teknik niteliklerini göz önünde bulundurarak belirledi.

Türkiye’de seramik sanatını daha da yaygınlaştırmak için yapılan ve herhangi bir kısıtlama olmadan Türkiye’de yaşayan, seramiği seven herkesin katılımına açık olan “hanterra Seramik Yarışması”, Sibelco, Colorobbia Art, Valentine Clays, Mars Hobi ve Stüdyo Fırınları ile Ceramila’nın sponsorluğunda düzenlendi.

Her sene düzenlenen ve bundan sonraki yıllarda da seramik sanatına destek amacı ile bu geleneği sürdürmek adına yapılacak “hanterra Seramik Yarışması”nın kurucuları Elif Özbay Şahan ve Kurtuluş Şahan yarışma ile ilgili;

“Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de son yıllarda seramiğe artan bir ilgi olduğunu; yurtdışındaki seramik sanatını ve sergilerini yakından izlemeye çalıştıklarını, yarışma düzenlemeye başlamalarının temel sebebinin Türkiye’de de özgün tasarımın, kaliteli üretimin örneği olan ürünlerin, bu yarışma ile daha görünür olmasına katkıda bulunmak, el yapımı seramiğin ne kadar emek harcanarak yoğun bir üretim gerektirdiğini, her birinin eşsizliğini anlatmak olduğunu  vurgulayarak, üçüncü senesinde düzenledikleri   “hanterra Seramik Yarışması”nın heyecanla ve keyifle daha çok insana ulaştığını görmenin mutluluğunu yaşadıklarını” söylüyorlar.

Yapılan değerlendirme sonucunda 298 başvurudan 25 katılımcının 27 adet eserinin sergilendiği “hanterra Seramik Yarışması”nda Başarı ödülünü Derin Sevil Bodur, Mansiyonları Ecem Akarlar Şentürk, Aylin Gündoğdu, Tunahan Açıkgöz elde etti.

Yarışmanın ödül töreni, 23 Şubat 2024 Cuma günü, saat 17:00’de Saint Michel Fransız Lisesi Jeanne D’Arc Sergi ve Konser Salonu’nda gerçekleşti. “hanterra Seramik Yarışması”nda  ödül alan seramik  sanatçılarının  eserleri 23 Şubat– 9 Mart tarihleri arasında seramik sanatını seven sanatseverler tarafından  izlenebilir.

“hanterra Seramik Yarışması” 2024 ve daha önceki yıllardaki yarışmalar  ile ilgili tüm detaylara www.hanterrayarisma.com web sitesinden ulaşılabilir.

KUBİLAY KAN İĞNEADA “CAZ MAZ” FESTİVALİNDE!

Caz müzisyenleri 8-10 Mart'ta Kırklareli'ndeki Longosphere'de gerçekleştirilecek 'İğneada: Caz Maz' festivalinde bir araya gelecek.

Festival, katılımcılarına doğanın eşsiz güzellikleriyle beraber “köklerden göklere” unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

Müziğe klasik piyano ve keman eğitimiyle başlayan Kubilay Kan konservatuvar eğitimine trompet ve şarkıcılık alanlarında devam etti. Kendine özgü tarzıyla jazz, blues ve soul türlerini harmanlayan sanatçı dinleyicilere farklı bir deneyim sunuyor.

Festivalde 9 Mart Cumartesi günü trompet ve vokalde Kubilay Kan’ a piyano’ da Yusuf Çebe, kontrabas’ta Can Acar ve davulda Bilge Candan eşlik edecek.

Festivalde Mert Pekduraner, Onur Diner, Sonic Alchemy ve Can Tutuğ gibi birçok sanatçı da sahne alacak.

Caz konserlerinin dışında festivalde meditasyon, atölye çalışması ve spor etkinlikleri de düzenlenecek.

Etkinliğin ilk gününde besteci ve gitarist Mert Pekduraner ile Onur Diner sahne alacak.Festivalin ikinci gününde Kubilay Kan Quartet ile Sonic Alchemy, üçüncü gün ise Can Tutuğ müzikseverlerle buluşacak.

GÜLBİN ÖZDAMAR AKARÇAY’DAN

‘GÖRSEL SOSYOLOJİ; KAVRAMLAR, DÖNEMLER, YÖNTEMLER’ KİTABI

Akademisyen fotoğrafçı Gülbin Özdamar Akarçay’ın ‘GÖRSEL SOSYOLOJİ: Kavramlar Dönemler Yöntemler’ adlı kitabı raflardaki yerini aldı. Kitap Türkiye’de ‘Görsel Sosyoloji’ alanında yayınlanan ilk çalışma olması nedeniyle ülkemizdeki fotoğraf fikriyatına değerli bir katkı sunuyor. Özdamar Akarçay özellikle ‘Belgesel Fotoğraf’ alanında çalışan fotoğrafçılara ve fotoğrafın görsel bir veri olarak nasıl kullanılacağına dair anahtar kavramları, dönemleri ve yöntemleri akıcı ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor.

Yazar kitabında kendimizi ve içinde yaşadığımız dünyayı anlamamızı kolaylaştıran sosyal, kültürel ve estetik eleştiri biçimleri olarak fotoğraf ve sosyoloji pratiklerinin kesişim noktası olan görsel sosyolojiyi hem fotoğrafçılar hem de sosyologların yararlanabilecekleri bir alan olarak ortaya koyuyor.

SOKAK CANLARIMIZ ADINA BİR İLK GERÇEKLEŞTİRİLDİ

AVisa Veteriner Kliniği veteriner hekim Semih Atay, veteriner hekim Emel Ölmeztürk ve Haçiko (Hayvanları Çaresizlik Ve İlgisizlikten Koruma) Derneği Bursa Sorumlusu Zeynep Dimidoa 'nın katkıları ile hayvanseverler için ‘Acil Yardım, İlk Müdahale Eğitim Programı’ yapıldı. Daha önce yapılmamış olan bu projeye hayvanseverlerin ilgisi yoğundu. Katılımcı hayvanseverlerden Tuğba Bıyıklı, Muazzez Koçali, Utku Ünen, Filiz Oyalı Tunç, Hülya Aytekin, Canan ve Büşra Ay  bu eğitimden memnun olduklarını belirten cümleler kullandı. Böyle bir proje için Haçiko Derneği Bursa Sorumlusu Zeynep Dimidoa ve İl Sorumlu Yardımcısı  Melih Algın, eğitim konusunda desteklerini esirgemeyen AVisa Veteriner Kliniği Veteriner Hekimleri Semih Bey ve Emel Hanım’a sonsuz teşekkür ederek, eğitime haftada iki gün olarak devam edileceğinin müjdesini verdi.  AVisa Veteriner Kliniği  hekimleri Semih Atay  ve Emel Ölmeztürk bu eğitimin hayvanseverler için büyük katkı sağladığını ifade etti.

İSTANBUL MODERN’E BİR ÖDÜL DAHA

İstanbul Modern ‘2024’ün Harika Eserleri’ listesine girdi. Dünyanın En İyileri sıralamasında yer aldı ve şimdi de Yılın Binası Ödülü’ne uzandı. İstanbul Modern’in Renzo Piano imzalı yeni müze binası prestijli bir ödülün daha sahibi oldu. Galataport içindeki müze, dünyanın önde gelen mimarlık platformlarından ArchDaily’nin kültürel mimari kategorisinde ‘Yılın Binası’ ödülüne layık görüldü. Dünya çapındaki müzelerle, kültür sanat kurumlarına odaklanan ‘Kültürel Mimari’ kategorisi o yıl inşa edilen en dikkat çekici yapıları kapsıyor. 15 kategoride verilen ödüller aday olan projelerin barındırdığı niteliklere ve bulundukları konumdaki topluluğa nasıl yarar sağladığına göre platformun okuyucuları tarafından belirleniyor. Kurucu sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu ve ana sponsoru Doğuş Grubu Bilgili Holding’in ortak katkısı ile inşa edilen İstanbul Modern’in yeni binası daha önce de Architectural Digest’in her yıl açıkladığı ‘2024’ün Harika Eserleri’ listesine seçilmiş, National Geographic’in se ‘Dünyanın En İyileri’ sıralamasında yer almıştı.   

‘KIZIL KARMA’ RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

‘Leyleklerin Uçuşu’ ‘Kızıl Nehirler’ ‘Kurtlar İmparatorluğu’ ‘Taş Meclisi’ ve daha onlarcası. Yazdığı polisiye romanlarla ülkemizde de çok sevilen dünyaca ünlü Fransız yazar Jean-Christophe Grange yeni romanını yayınladı. 2018 çıkışlı ‘Ölüler Diyarı’ndan bu yana yazarı bekleyen Türk okurlar ‘Kızıl Karma’ isimli yeni romana kavuştu. Kızıl Karma ülkemizin en ünlü kitap satış noktalarında ‘En Çok Satanlar’ listesine girdi. Yazarın yeni romanının konusu ‘Mayıs 1968’de Paris adeta bir yangın yeriyken, genç bir kadının yoga pozisyonunda, çıplak ve parçalanmış cesedi bulunur. Polis Jean Louis Mersch cinayeti soruşturmaya başlar. Herve ile Nicole de ona yardımcı olurlar. Bir başka kadın arkadaşları daha cinayete kurban gittiğinde, ölümün kendi çevrelerinde kol gezdiğini düşünmeye başlarlar. Mersch, Herve ve Nicole bu cinayetlerin Hindistan’la bağlantılı olduğunu anladıklarında Kalküta’dan Varanasi’ye uzanan bir maceraya atılır ve korkunç gerçeği Ganj Nehri’nin kıyılarında keşfederler. Ama karma sonlanmamış, kötülüğün son halkasıyla yüzleşmek için gidilecek son bir durak kalmıştır. Jean-Christophe Grange cinayetlerin peşinden koşarken kendi kaderlerini de değiştiren üç çarpıcı karakter ve hiç düşmeyen bir tempoyla bir kez daha kötülüğün sınırlarını araştırıyor’.

Romanlarında sıra dışı seri katilleri izleyen yazar için kötülük kavramı çocukluk tramvalarıyla açıklanabilir. İstanbul’u ve Türkiye’yi çok seven Grange Kapadokya’dan çok etkilendiği dile getiriyor..

TARİHİ ‘BULGUR PALAS’ AÇILDI

İstanbul’un sembolik yapılarından biri daha onarılarak halka açıldı. Yüzyıldan uzun bir tarihe sahip olan Bulgur Palas İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bir kültür ve sanat merkezine dönüştürüldü.

İstanbul’un 7. tepesinde yükselen tarihi Bulgur Palas yeniden hayat döndü. Sahibi Habib Efendi’nin tahıl ticareti yapması nedeniyle Bulgur Palas adını alan yapının temeli 1912 yılında atıldı. Türkiye’deki pek çok sembolik yapıda imzası bulunan Giulio Mongeri tarafından tasarlanan Bulgur Palas, 1926’da tamamlandığında vefat eden sahibinin borçlarına karşılık Osmanlı Bankası Hazinesi’ne gitmişti. Yıllarca lojman ve arşiv binası olarak kullanıldı. İlerleyen yıllarda bakımsızlık nedeniyle metruk bir hal alan yapı 3 yıl önce 30 milyon lira bedelle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. Restorasyon sonrası açılışı Ekrem İmamoğlu yaptı.

Üyeleri arasında Ara Güler’in de yer aldığı Magnum Fotoğraf Ajansı da Bulgur Palas içerisinde süreli sergilere yer verecek. Fatih Kocamustafa Paşa Mahallesi’ndeki Bulgur Palas haftanın 7 günü ücretsiz olarak gezilebilir.

 

İSTANBUL’DA AVANTGARDE ORKESTRA RÜZGARI ESİYOR

Genç, dinamik ve yetenekli müzisyenlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan Avantgarde Orkestra, önceki akşam İstanbul’da Dada Salon Kabarett’te sevenleriyle buluştu.

Kapalı gişe sahne alan, yaklaşık 3 saat sahnede kalan ve 50’den fazla şarkı söyleyerek muhteşem bir konsere imza atan Avantgarde Orkestra, dinleyicisine unutulmaz bir gece yaşattı.

Kurumsal organizasyonların, özel davetlerin gözde orkestrası Avantgarde Orkestra, 15 kişilik dev kadrosuyla geçmişten bugüne şarkılar içeren renkli repertuvarıyla İstanbul’da Avantgarde Orkestra rüzgarı estirdi.

Rezervasyonları günler öncesinde dolan ve merakla beklenen Avantgarde Orkestra, yoğun istek üzerine 9 Mart Cumartesi akşamı yeniden Dada Salon Kabarett’te sahnede olacak.