Türkiye’nin, Rusya, Çin ve İran, başta olmak üzere Asya ülkeleri ile olan ilişkileri her geçen gün artarak ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’nin adı geçen ülkelerle başta enerji ve teknoloji olmak üzere ekonomik, ticari vb. tüm alanlardaki yakın işbirliğini geliştirmeye başlamış olması sahip olduğu tüm potansiyelleri ileri taşımasına değişik seviyelerde katkılarda bulunmaktadır.

Tek Kutuplu Atlantik merkezli Batı sistemi yerini Çok Kutuplu Asya Pasifik temelli Doğu sistemine bırakmıştır. Dünyada yaşanmakta olan bu değişim birçok kendisini hissettirmektedir. Çin’in geliştirmekte olduğu OBOR projesi bunlardan bir tanesidir.

Çin’in toplam ekonomileri 21 trilyon dolar olan 69 ülkeyi ticari, endüstriyel ve sosyo-kültürel alanlarda buluşturacak “Tek Kuşak, Tek Yol” (One Belt, One Road-OBOR) projesi birçok ülke için olduğu gibi Türkiye açısından da son derece önemli bir projedir. 

OBOR (One Belt One Road) Projesi, Çin’in merkezinde yer aldığı, Asya, Avrupa, Orta Doğu ve kısmen Afrika’yı da kapsayan, ulaşım ağları, telekomünikasyon ve enerji ağları ile uluslararası entegrasyonun hedeflendiği bir projedir.

Tarihi İpek Yolu'nun modern versiyonu olarak anılan orta koridor aksının en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye, bölgenin ana damarı olan 'Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı' ile bu proje içerisinde yer almaktadır.

2025 yılında OBOR ticaret hacminin 2,5 trilyon dolar olması bekleniyor. OBOR girişimi şu an için dünya nüfusunun %65’ini, dünya GYSYH’nin %42’sini, mevcut enerji rezervlerinin %75’ini ve dünya kara yüzölçümünün ise %40’ını kadarını kapsamaktadır. 

Dünya deniz ticaret yüklerinin yarısı bu suları kullanıyor. 2013 sonbaharından bu yana Çin, OBOR ülkelerine 50 milyar doların üzerinde yatırım yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İpek Yolu Ekonomik Kuşağının, 21. Yüzyıl Denizdeki İpek Yolunun ve Orta Koridor Girişiminin Uyumlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” TBMM onayından geçerek 08 Mart 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

OBOR kapsamında Orta Koridor ve Güney Koridor Türkiye üzerinden geçmektedir. Kuşak ve Yol Projesinin(One Belt, One Road-OBOR)  Hazar geçişli orta koridorundan ilk Çin treni Xi'an kentinden yola çıkarak KazakistanHazar DeniziAzerbaycanGürcistan'ın ardından Anadolu’yu kat ederek İstanbul Boğazı’nın altından Avrupa’ya ulaşmıştır. 

Yolculuğunu 18 günde tamamlayan ilk trenin ardından yapılacak iyileştirmelerle sürenin 13/14 güne kadar düşürülmesi planlanmaktadır. İki kıta, 10 ülke, iki denizi aşarak toplamda 11 bin 500 kilometreye yakın yol kat eden tren, 42 tıra eşdeğer elektronik ürün taşıyor.

Türkiye, OBOR içerisinde yapacağı yeni yatırımlarla lojistik gücüyle bölgesinde değeri her geçen gün aratacak şekilde transit bir merkez olma hedefiyle ilerlemeye devam ediyor.

Rusya-Türkiye arasında yıllık 40 milyon ton taşımacılık yapılıyor. Türkiye bu anlamda Rus demir yollarının RDZ Logistics şirketinin yüzde 51 hissesi kendisine ait olacak şekilde ortak bir şirket kurmak üzere ön anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin önümüzdeki süreçte Kazak demir yolları şirketi KTZ Express ile de yeni bir iş birliği anlaşması imzalaması öngörülmektedir.

Türkiye coğrafi konumuna ek olarak güçlü bir altyapıyla Avrupa, Asya, ile Afrika ülkelerinden demiryolu ve denizyoluyla gelen yolların birleştiği ve yükün dağılımının yapıldığı,  bu güzergahı kullanan tüm ülkeler için bir “Aktarma Merkezi/Hub” haline gelme potansiyeli taşımaktadır. Türkiye, bu fırsatı iyi değerlendirmelidir

Çin, Gürcistan’ın batısında bulunan Anaklia’ya büyük kapasiteye sahip bir derin deniz limanı yapmaktadır. Bu limana demiryolu ile gelerek, Karadeniz’den denizyolu ile devam ederek Avrupa pazarlarına ulaşmayı hedeflemekte,  böylece ürün teslim süresini 10 güne kadar düşürmeyi hedeflemektedir.

Bu bağlamda OBOR’un güzergâh bakımından kara yanında deniz güzergâhını da içermekte olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda Türkiye’nin tren güzergâhı içerisinde yapmış olduğu anlaşmaları göz önünde bulundurarak deniz güzergâhı içerisinde de benzeri anlaşmalar yapmayı öncelikleri içerisine alarak buna uygun girişim ve hamlelerde bulunmalıdır. 

Türkiye, Çandarlı Limanı veya başka bir Ege ya da Akdeniz limanının Çinlilerle işbirliği içerisinde işletimi için çeşitli girişimlerde bulunma konusunu ciddiyetle değerlendirmeli ve gerekli tüm girişimler ivedilikle yapılmalıdır.

Küresel ticaret dengelerini değiştirecek 'Tek Kuşak Tek Yol' projesi, Türkiye'yi Pekin'den Londra'ya uzanan koridorun en stratejik noktasına haline getirirken, ekonomiye olan katkısı da anlaşılan o ki her geçen gün artarak devam edecek gibi görünmektedir.

***

OBOR projesine alternatif olarak Kuzey Kutbu güzergâhından söz edilmektedir. Kuzey Kutbu’nda buzulların erimesi sonucunda, Suez geçişli Güney rotasına ve İpek Yoluna yılın belli bir döneminde alternatif oluşmakta olduğu ifade edilmektedir. 

Rusya’nın bu konu ile yakından ilgilenmekte olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Rusya, gerek askeri gerekse ticari donanmasını yenileyerek geliştirmeye çalışmaktadır. Kuzey Kutbu’nun deniz altındaki rezerv zenginliklerinin  kullanımı açısından nükleer enerji ile çalışan yeni gemiler üreterek askeri ve ticari filosunu geliştirdiği de gözlerden kaçmamaktadır. Rusya’nın Kuzey Kutbu’nda zengin petrol rezervleri bulduğu da unutulmamalıdır. 

Bazı stratejisiler Kuzey Kutbu rotası ile  Güney Asya rotasına hâkim olanların önümüzdeki yıllarda dünyaya hâkim olacakları görüşünü ileri sürmektedirler. 

Sonuç olarak Türkiye, önümüzdeki süreçte çok kapsamlı bir şekilde mevcut oluşumlar ile gelişmeleri yakından takip etmeli bu bağlamda alternatif stratejik hedefler oluşturarak bu inisiyatiflerin içinde yer almaya çalışmalıdır.

Türkiye’nin Rusya, Çin ve İran, başta olmak üzere Asya ülkeleri ile olan ilişkileri birçok alanda artarak gelişmeye devam ediyor.  Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığım konularda ne gibi gelişmelerin yaşanacağını bekleyip hep birlikte göreceğiz…