Bu soruyu sormadan önce mevcut durumumuza bakmamız gerekiyor. Türkiye bu sene Olimpiyatlara atletizmde 16, güreşte 13, halterde 6, tekvandoda 4,boksta 5,yüzmede 11, yelkende 6, masa tenisinde 2(ilk kez katılıyoruz), okçulukta 2, atıcılık, Judo ve bisiklette ise 1’er sporcuyla katıldı. Yani toplamda 68 kişiyle. Buna karşılık Çin 639 sporcuyla katılırken, ABD’ de 536 sporcusuyla Pekin’de yerini aldı. Bunlar sayısal veriler ve bizim için oldukça önemli. 28 branş var biz sadece 12 branşta yarışıyoruz ve oldukça az kişiyle Pekin’deyiz. Aldığımız ise sadece bir adet gümüş madalya. Başarısızlığımız ortada ama tabii ki hiçbir başarısızlık sebepsiz ortaya çıkmaz. Bir kere bizim spordan ve sporcudan anladığımız şey ile dünyanın anladığı arasında dağlar kadar fark var. Bizim için spor demek; üç büyük takımın şampiyonluk mücadelesi demektir. Bizler şampiyonluk maçlarında galip gelen takımın taraftarı olarak sevinçten belimizdeki silaha davranıp sağa-sola ateş açarız. Başkalarını yaralar, yaptığımızın yanlış olduğu yüzümüze söylendiğinde ise üste çıkmayı iyi biliriz.( Yalnız buradaki davranışları sergileyenlerin kadınlar olmadığına dikkat çekerim) Biz sporu sadece futboldan ibaret olarak görüyoruz yani. Yoksa neden bir sürü genç atletizm, yelken, atıcılık gibi sporları yapmak dururken ÖSS için sırada beklesin ki? Evet, Pekin’de yapılan Olimpiyatlar Türkiye için tam bir fiyaskoydu. Bunun da sorumlusu elbette ki Milli Eğitim Bakanlığı ve tabii ki Medya. Milli Eğitim Bakanlığı beden eğitimi derslerinde yapılan çalışmaları neden tekrar gözden geçirmiyor? Neden beden eğitimi dersleri çoğu zaman boş geçiyor? Bir takım oyunların kuralları neden öğretilmiyor? Türkiye’nin Doktora, Mühendise ihtiyacı olduğu kadar sporcuya da ihtiyacı var. Ve medya, neden spor programlarının içini futbol ile dolduruyor? Elbette ki hem görsel hem de yazılı basında değişik spor dallarına karşı gençleri özendirici bilgiler verilebilir. Ama bunu yapmıyoruz. Önemsemiyoruz çünkü. Kaç kişi televizyon başına oturup Olimpiyat oyunlarını seyrediyor merak ediyorum. Tabii ki medyanın bizim için hazırladığı başka programlar var. Biz kendimizi o programlara hapsediyoruz. Neden başarısız olduğumuza gelince. Merak etmiyoruz. Tembelleşiyoruz. Kısa yoldan zengin olma hayalleri kuruyoruz. Sebebi her ne olursa olsun çalışmayı elden bırakmamalıyız. İşte Çin bunun için dünya devi olmaya hazırlanıyor. Bu şekilde giderse 2012 Olimpiyatları için de fazla umutlanmamakta fayda var. Devlet sporcu gençlerinin yanında olmadığı sürece, öğretmediği sürece futbolcuların transfer ücretleriyle vaktimizi geçireceğe benziyoruz.