Kafkasya yeni bir cadı kazanı oluverdi geçen günler içinde. Rusya’yla Gürcistan’ı sıcak çatışmaya götüren, hatta Gürcistan topraklarının bir kısmının Rus kontrolüne geçmesinin gerçek sebebi neydi ? Biz Kosova’nın bağımsızlık ilanı sürecinde 18 Şubat tarihli yazımızda bunun pandoranın kutusunun açılması gibi sonuçları olabileceğini yazdığımızda bazı çok bilenler , şövenist bir yaklaşımla eleştirme çabasına girmişti. Hatta , bu işin yeni savaşlara yol açabileceğini , örneğin Abhazya , Güney Osetya, Dağlık Karabağ gibi , geçmişte çatışmaların yaşandığı bölgelerin olduğunu belirtmiştik. Yaptığımız sadece işin buralara varabileceğini öngören bir durum değerlendirmesiydi. Bazıları olaylara içgüdüsel yaklaştığı için konuları idrak etmekte zorlanıyorlar herhalde. “Göz olanı , beyin olacağı görürmüş” diye bir söz var. Yönetenler daima satranç ustası gibi olmalı ve her hamlenin bir kaç adım sonrasında neler olabileceğini iyi hesap edebilmelidirler. Bir de ünlü savaş stratejisti Çinli SunTzu’nun bir öngörüsü var liderlerin ders alması gereken ; “Eğer düşmanını ve kendini iyi tanıyorsan zafer mutlaka senindir. Yok eğer sadece kendini veya düşmanını tanıyor ,diğerini yeterince tanımıyorsan belki kazanabilirsin. Ama hem düşmanını hem kendini iyi tanımıyorsan mutlaka kaybedeceksin.” Gürcü Lider Saakaşvili herhalde ABD eğitimli olduğu için Güney Osetya’ya askerlerini yollarken Osetlerin arkasındaki gücü iyi tanımadığı gibi Batılıları da yeterince tanımıyordu. İyi düşünülmeden ve gerçekçilikten uzak değerlendirmerle elelamin (özellikle de Batılıların yani ABD ve AB’nin ) dolduruşuyla yapılan hamleler çok acı sonuçlara yolaçabiliyor. Biliyorsunuz Saddam’a da aynı devletler askeri ve siyasi açıdan destek olmuşlardı. Ama sonuçta canıyla bedelini ödediği gibi büyük acılarla , bir milyona yakın can kaybına ve perişan edilen ülkesinin işgaline sebep oldu. İsmet Paşanın Cumhurbaşkanlığı dönemdeki yurt gezilerinden birinde , bir çocuğun “sen babamı aç bıraktın demesi üzerine söylediği ; babanı aç bıraktım ama seni babasız bırakmadım” sözüyle ifade edilen sorumluluk duygusunun ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş oluyoruz. Bizim açımızdan Gürcistan , Kafkaslara ve Orta Asya’ya açılan kapımızdır.Aynı zamanda Kafkasya ve orta Asya Enerji kaynaklarının ulaşım hatlarının geçtiği önemli bir coğrafyadadır. 21.nci yüzyılın İpek yoludur. İran-ABD krizinin gündemde olduğu bu günlerde kesintisiz bir güzergahtır. Ermenistan’la soğuk ilişkilerimiz nedeniyle iyi bir müttefiktir. Bu olay AB’nin herzamanki gibi ekonomik gücünün dışında , askeri ve siyasi olarak boş olduğunu göstermiştir. Rusya’ya yalamalık dahi yaparlarmı acaba ? diye sormadan geçemiyeceğiz. Rus askerlerinin fütursuzca sivil yerleşim birimlerini , ve masum insanları acımasızca öldürdükleri kameralara yansırken ciddi bir tepki vermemeleri her zamanki iki yüzlü politikalarının gereğimi acaba? Biz yıllardır çoluk çocuk , yaşlı , kadın , bebek demeden sivil insanları katleden teröristlere karşı mücadele ederken ; sınırı geçmeye çalışan hainleri ve inlerini vurduğumuzda utanmadan sivil hedefleri vurduğumuz iddiasıyla Türkiye’yi mahkum ettirmeye çalıştılar ve silah ambargoları uyguladılar. Gürcistan’da bombardımanla yakılıp yıkılan şehirlerde sokaklara savrulmuş sivil insanların parçalanmış cesetleri karşısında niye sesleri çıkmıyor ? Ya içimizdeki işbirlikçi hainler , sözde demokrat sivil toplum örgütleri , insan hakları kuruluşları nerede? Yoksa öldürülen siviller insan değilmiydi! Gerçi Çeçenistan bombalanırken de , Bosna’da Sırplar Müslümanları imha ederken de , Telafer ABD ordusunca bombalanırken de , Kerkük’te Kürtler Türkmenlere saldırırken de , Almanya’da neo naziler sırf Türk diye insanları yakarken de, Bulgaristan’da Türklerin zorla isimlerinin değiştirilip , sürgün edilmelerinde de , Batı Trakya’da Yunanistan Türk ismini kullanmayı yasaklayıp türlü baskılarla sodaşlarımıza eziyet ederken de böyleydiler. Niye tepkileri yok ! Hani ağzınızdan hiç düşürmediğiniz insan hakları , demokrasi , hukuk vs. vs.!!! Sizler işte busunuz ! İki yüzlü , menfaatperest , alçak ve korkak…