“Türkçenin İzinde” kitabının yazarı Prof. Dr. Mehmet Kara hem akademisyen hem de şair ve yazar. Mehmet Bey’in bugüne kadar nesir ve şiir olmak üzere yirmi çıvarında kitabı neşredildi. (Eserlerinden bazıları: Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Grameri I -Fiil- Basit Çekim, Türkmen Türkçesi Grameri, Ayrı Düşmüş Kelimeler, Gündüz Tükenmeden, Denizi Mavileştiren Uyku, Bir Başka Açıdan Kutadgu Bilig, Gün Doğmak Üzere). Mehmet Kara’nın ilginç bir hayat hikâyesi var ki, adeta “Yeşilçam” filmlerine taş çıkartacak cinsten. Mehmet Kara, 1960 yılında, Mersin’in Gülnar ilçesinde, Toros sıradağlarının sırtında bulunan Torulu Belen’deki bir çam ağacının dibinde, çadırda dünyaya geldi... On altı yıl çadırda yaşadı. İlkokula 3–4 saatlik yoldan gidip geliyordu. İlkokul eğitiminden sonra 4 sene oku(ya)madı ve bu süre içinde bağ bahçe işleriyle uğraştı.. Mehmet Kara’nın çocukluğu ve gençliği mücadele ile geçti. Eğitimine zor şartlar altında devam etti.. İçinde büyük bir okuma aşkı vardı. Günde üç saat yürüdüğü okul yolu dahi onu yıldıramadı. Okuma hikâyesini kendi ağzından şöyle anlatır; “İlkokulu bitirdiğim günlerde bizi okutan Fahri öğretmen çadırımıza kadar geldi. Babama; ‘Amca, bu çocuğu mutlaka okutun!’ dedi. Babamın cevabı ise olumsuzdu, Yörük çocuğunun ufkunu çevreleyen o gönül açıcı eski dağlar, o gün sırrını yitirmiş gibiydi...” Ortaokul eğitiminden sonra Karaman’da parasız yatılı öğrencilik hakkı kazandı. Okurken maddi sıkıntılar çekmesi hasebiyle, tezgahlarda satış yaptı, boyacılık yaptı, kitap sattı.. 22 yaşında üniversiteye başladı. Bütün sıkıntılarında dersleri ve şiirleri güç kaynağı olmuştu. Hayatın acımasızlığı ve zorluğundan şiirlere sığınmış ve şiirden güç almıştır. Yazdıkça kendini daha iyi hissetmiş. Hatta yine çok bunaldığı bir zamanda yüksek bir tepeye çıkmış ve şu dökülmüştür dudaklarından; “Ey dünya sen beni alt etmek istiyorsun ama ben şimdi senin en yüksek tepelerinden birindeyim! Ve şimdi sen benden daha alttasın…” Mehmet Kara’ya göre şiiri tanımlamak pekte kolay değildir. Önemli olan şiiri hissetmektedir. Şiir sınırsız bir dünyadır, tanım ise sınırlıdır. Şiir yazarken Toros dağlarının pastoral dünyası içinde yaşadığı toplum bunların yanında Yunus Emre, Karacaoğlan, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Necip Fazıl’dan etkilenmiştir. Şiirdeki üslubunu karakterinin yansıması olarak görür, açık ve net tavırları seven bir kişiliğe sahip olması, üslubunu sade ve anlaşılır olmasına bağlar. Mehmet Kaya’nın akademik hayatı Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten hemen sonra başladı (1986). Eski Anadolu Türkçesiyle yazılmış bir eser üzerinde dil incelemesi yaparak yüksek lisansını tamamladı (1988). Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı yıllarda hocası Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun’un açtığı çığırı izleyerek Türk lehçelerine karşı derin bir ilgi duydu. Onun rehberliğinde Türkmen şairi Ata Atacanov’un şiirleri üzerinde bilgisayar destekli bir stilistik çalışması yaparak doktor oldu (1996). Türkmenistan’a giderek sahasıyla ilgili araştırmalarda bulundu ve uluslararası düzeyde toplantılara katıldı. Yazdığı makaleleri, Türk Dili, Türk Yurdu, Türk Kültürü, Bilig, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi gibi dergilerde yayımladı. 2002 yılında “Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Doçenti” unvanını almış, Kasım 2007’de profesörlüğe yükseltilmiştir. 2008 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliğine seçilmiştir. Halen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümünde görev yapan Kara, evli ve üç çocuk babasıdır. Mehmet Kara 40’lı yaşları dönüm noktası olarak kabul etmiştir. Beden toprak olur, söz uçar yazı kalır mantığıyla bilimsel çalışmalarına önem vermiştir. Bundan dolayı kırk yaşına eriştiğinde kendini yeniden yapılandırma ihtiyacını hissetti. Pozitif düşünce, sinir dili programlaması, kişilik gelişimi, beden dili, stres yönetimi, beyin ve fonksiyonlarıyla ilgilenmeye başladı ve iç enerjiyi keşfetti. Hayatın akışkanlığı içerisinde yorgunluk denen şeyin aslında stres ve çatışma olduğunu anladı ve hiç yorulmadan kesintisiz üretme becerisini kazandı. Sağlıklı iletişimle ve her şeye olumlu yandan bakmakla, hayat karşısındaki dayanıklılığını arttırdı. Bunlar, olaylardan olumsuz etkilenmesine karşı birer kalkan oldular. Mahrum bırakıldığı zamanlarda sahip olduğu şeyleri yeniden yorumlayarak motivasyon çıtasını yükseltti. “Neydim, ne oldum?” macerasına somut cevaplar aradı. Modernleşen Türk toplumunda şuur altını harekete geçiren toplumsal atmosfer motivasyonunun yok olduğunu ileri sürerek geliştirdiği kişisel atmosfer motivasyonuyla ney üflemekten bilgisayar yazılımına kadar bir dizi etkinlikle uğraştı. Mehmet Bey’in bir önemli özelliği de teknoloji ile barışık olmasıdır. Sosyal bilimlerde ve özellikle dil ve edebiyat alanında çalışanlarda teknolojiye karşı bir soğukluk vardır. Bunun aksine Mehmet Bey, teknolojideki gelişmeleri yakından takip eder ve kendini bu konuda sürekli kendini yenileyen ender akademisyenden biridir. Nitekim Yirmi Türk lehçesinin Kiril harfli metinlerini elektronik ortamda Lâtin’e çeviren bir yazılımın geliştirilmesine öncülük etti ve bu yazılıma “Gaspirali Ver. 1.0” adını verdi. Daha sonra aynı programın ASP tabanlı olarak geliştirilmesini sağladı. Anılan programın ASP tabanlı biçimi, http://www.kultur.gov.tr/genel/gaspirali adresinde ücretsiz olarak Türk dünyasının kullanımına sunuldu. Bu programın geliştirilmesine öncülük ettiği için kendisine Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi tarafından “2004 Yılı İletişim Dalı Büyük Ödülü” verildi (2005). Aynı programdan dolayı Uluslararası Dil Öğretimi Derneğinin 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı Jüri Özel Ödülleri/Gaspıralı İsmail Ödülünü aldı (2006). Türkiye’de yeni bir alan olan bilgisayarlı dilbilim konusundaki çalışmalar şunlardır: Kiril-Latin Alfabe Çevirisi Programı, Çağdaş Türk Lehçeleri Arasında Geliştirilecek Çeviri Yazılımlarının Güçlükleri ve Kolaylıkları, Aruz Vezninin Bilgisayarla Çözümlenmesinde İleri Aşamalar. Türkçe İçin Bir Sıklık Analizi Programı. Türk lehçeleriyle ilgili araştırmaların ağırlık noktasını ise, Türkmenceyle ilgili makale ve bildiriler oluşturmaktadır. Mehmet Kara’nın, Doç.Dr.Mehmet Dursun Erdem ve Sibel Üst’ün akademik bir titizlikle editörlüğünü gerçekleştirdiği son eseri olan “Türkçenin İzinde” kitabında da teknolojinin yenilik ve izlerini bulmak mümkündür.. Kesit Yayınları (www.kesityayinleri.com) tarafından neşredilen Türkçenin İzinde eseri; bu alanla ilgili araştırmacılar başta olmak üzere, öğretmen, öğrenci ve akademisyenler için okuyacağımız faydalı makaleler bulunmaktadır. Kitap büyük boy 712 sayfadan oluşuyor ve geniş bir kaynakça yer alıyor. Böylesine önemli ve bir o kadarda faydalı eserden dolayı Mehmet Kara Bey’i tebrik ediyor, daha nice yararlı eserler vermesini temenni ediyorum. Ayrıca her iki editör de teşekkürü hak ediyorlar. Mehmet Kara’nın daha başka özelliklerini öğrenmek ve yakından tanımak için: www.mehmetkara.com internet sitesinde görüp okuyabilirsiniz