Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tarafından müzakere masasına getirilen iki devletli çözüm vizyonun Türkiye’nin tam bir uyum ve tam desteği neticesinde uluslararası alanda her geçen gün kabul görmesi ve bu doğrultuda KKTC’nin uluslararası alandaki seviyesinin adım adım yükselmesi Rum yönetimini, Yunanistan’ı ve Batılı destekçilerini (tek kutuplu dünya düzeni temsilcilerini) ciddi manada rahatsız etmektedir.

Rum yönetimi, Yunanistan ve Batılı destekçileri KKTC’nin uluslararası alandaki statüsünün yükselişini engelleyebilmeye yönelik çeşitli girişimlerde bulunmaktadırlar.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 11 Kasım 2022 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı’na oy birliğiyle gözlemci üye olarak kabul edilmiş ve 16 Mart 2023 tarihinde ise Ankara’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Devlet Başkanları Zirvesi’ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar katılarak konuşma yapmıştır.

Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliği sonrasında Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Bakanlıklar, Ticaret ve Sanayi Odaları seviyelerindeki çeşitli toplantılara katılımlar söz konusu olmuştur.

KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2 Kasım 2023 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleştirilen Devlet Başkanları Zirvesi’ne davet almamıştır.

Kulislere yansıyan iddialara göre davet bir takım bürokratik gerekçelerle olmamış. Ancak kimi iddialara göre ise Rum yönetimi, Yunanistan ve bazı Batılı destekçileri KKTC’ye uygulanan izolasyonda milim iyileşme olmaması adına yaptıkları bir takım girişimler neticesinde söz konusu daveti engellemişler!

KKTC, 2012’den buyana gözlemci üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 9 Kasım 2023 tarihinde Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te gerçekleştirileceği Devlet Başkanları Zirvesi’ne davet edilerek toplantıya katılım göstermiştir. EİT davetinin de Rum yönetimi, Yunanistan ve bazı Batılı destekçileri tarafından engellenmeye çalışıldığı kulislerde iddia edilmektedir.

Bir taraftan bu gelişmeler yaşanırken tesadüfe bakın ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 1 Kasım 2023 tarihinde Kazakistan’ı, 2 Kasım 2023 tarihinde ise Özbekistan’ı şaşırtıcı bir şekilde ziyaret etmiştir. Şaşırtıcı çünkü uzun yıllar boyunca bölgeyle pek bir ilgisi bulunmayan Fransa’nın son 1 yıl içerisinde birden bire bölgeye olan ilgisinin arttığı görülmektedir…

10 Kasım 2023 tarihinde ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursulavon der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, Paris’te düzenlenen bir konferansta bir araya gelmişlerdir.

Yine 10 Kasım 2023 günü ayrıca Güney Kıbrıs ve Yunanistan Enerji Bakanları, Rum lideri Nikos Christodoulides ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis’in de hazır bulundukları 1. Güney Kıbrıs – Yunanistan Hükümetler arası zirvesinde enerji konularında işbirliğini güçlendirmenin yollarını ele aldıkları basına yansımıştır…

Bilindiği üzere, 15 Mayıs 2019 tarihinde Fransa ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanları arasında savunma işbirliği anlaşması imzalanmış ve Fransız Deniz Kuvvetleri’ne Güney Kıbrıs’ta Evangelos Florakis Deniz Üssü’nden faydalanma imkânı tanınmıştır.

Yine bilindiği üzere Avrupa Birliği, 1 Mayıs 2004 tarihinde Rum yönetimini birliğe üye olarak kabul etmiştir. Rumların birliğe alınma nedeninin AB’nin Doğu Akdeniz’de Rum yönetimi üzerinden gerek orta doğu üzerinde etkin olabilme, gerekse Rum yönetiminin deniz ve havadaki haklarını AB’nin deniz ve havadaki haklarına ekleyebilmeye yönelik ütopik hayallerine dayandığı anlaşılmıştır.

Sonuç olarak; son dönemde KKTC’nin uluslararası faaliyetlerinin Rum yönetimi ve Yunanistan ile işbirliği içerisindeki bazı batılı destekçileri tarafından aktif bir şekilde bertaraf edilmeye çalıştığı düşünülmektedir.

Ayrıca çok kutuplu dünya düzeni temsilcilerinin KKTC’nin uluslararası faaliyetleri konusunda yeri geldiğinde tarafsız bir duruş sergilemeleri süreç içerisinde kendilerine yakın durumda olan daha küçük ölçekli bazı ülkelerin de bu yaklaşımdan etkilenmeleri çerçevesinde KKTC’nin uluslararası faaliyetleri karşısında tarafsız ve soğuk tavır sergilemelerine tesir ettiği de düşünülmektedir.

Bu konuda önem arz eden bir değer hususta Doğu’da yer almasına karşın Batılılarla flört eden bazı ülkelerin durumlarıdır. Söz konusu ülkelerin süreç içerisinde tek kutuplu dünya düzeni temsilcileri ile çok kutuplu dünya düzeni temsilcileri arasında kalabilme durumları ilerleyen süreçte gündeme gelebilir. Allah korusun böyle bir durumun söz konusu olması halinde nelerin yaşanabileceğini ise günü saati geldiğinde üzülerek takip edebileceğiz…
(21 Kasım Kıbrıs Gazetesi’nden)