Haber: Mert Osman Erman
Bu dezinformasyon, "Yimeilun" veya ABD şüpheciliği olarak bilinir ve Tayvan'ı Amerika'nın kullanılan bir piyon olarak tasvir etmeyi amaçlayarak Tayvan ile ABD arasına ayrılık sokmayı hedefler. Çin'in bu mesajı yayma veya hatta oluşturma konusunda etkisi olduğunu söyleyen uzmanlar, kanıtların aynı zamanda Pekin'e yakın Tayvanlılar tarafından sunulduğunu gösteriyor.
Genellikle komplo teorileri olmasa da çoğu zaman ABD'yi olumsuz bir ışıkta gösteren veya onu güvenilmez bir süper güç olarak nitelendiren haberleri vurgulayan bir durum söz konusu.
Bu dezinformasyon, Tayvan'ın en büyük müttefiki olan ABD'nin sadakatsizliğini sorguluyor ve adayı Tayvan'ı Çin'in kucaklayan kollarına itmek olan bir ayrılık yaratma amacına sahip. Tayvanlı bir uzman ve disinfo araştırmacısı olan Kuang-shun Yang, bu terimi 2018'de ortaya atan kişidir.
Çin'in bu mesajı yayma veya oluşturma konusunda etkisi olduğunu belirten disinfo uzmanları, kanıtların aynı zamanda Pekin'e yakın Tayvanlılar tarafından sunulduğunu gösteriyor. Puma Shen adlı bir Tayvanlı disinformasyon uzmanına göre, Çin için bu bir kamuoyu savaşıdır. Shen, "Herkesi Çin'in daha iyi bir ülke olduğuna ikna etmek daha zordur, ancak herkesi Amerika'nın sorunlu olduğuna ikna etmek nispeten daha kolaydır. Çin için bu bir başarı olarak kabul edilir" diyor.
Bu tür kampanyaların, bir ülkede etki yaratmak için yalnızca seçmenlerin küçük bir yüzdesini ikna etmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Shen, Tayvan'da 2020 seçimlerine doğru Çin kaynaklı olduğuna inanılan büyük bir anti-DPP (Demokratik İlerici Parti) dezinformasyon dalgası olduğunu hatırlatıyor.
Ancak o zamandan bu yana politik peyzaj değişti; Çin ile gerilimler arttı ve ABD'ye olan güven azaldı. Anketler, Tayvan halkının hala Çin'den çok ABD'ye güvendiğini gösterse de, Tayvanlı akademisyenler tarafından yürütülen yıllık Amerikan Portresi anketine göre, geçen yıl Tayvanlıların yalnızca %34'ünün ABD'nin güvenilir bir ülke olduğuna inandığını, bu oranın 2021'de %45 olduğunu gösteriyor.
Tayvan Halkın Görüş Vakfı tarafından yapılan başka bir ankete göre, Tayvan'ın erken 20'li yaşlarındaki %51'i ABD şüpheciliği anlatılarına katılıyor ve bu oran, tüm yaş grupları arasında en yüksek.
Bu durumun büyük ölçüde Amerika'nın kendi eylemlerine bağlanabileceği ifade ediliyor. Afganistan'dan kötü bir şekilde çekilme ve bir bölünmüş Kongre'nin Ukrayna'ya yardım finansmanını sürdürmekte isteksiz olması, Çin'in saldırdığında Amerika'nın Tayvan'ı terk edebileceği veya müdahale etmeyi reddedebileceği korkularına katkıda bulundu.
Pekin ile daha yakın ilişkiler ve ABD şüpheciliği konusunda çağrılarda bulunan Kuomintang'ın (KMT) başkan yardımcısı adayı Jaw Shaw-kong, "Tayvan'ın ikinci bir Afganistan olmamasını istiyorsa, savaş veya barış isteyip istemediğini net bir şekilde düşünmelidir" uyarısında bulunmuştu.
Uzmanlara göre, Amerika'nın güvence vermesi, Amerika'nın müttefiklerine olan güveni artırmanın en iyi yollarından biridir. Ancak Puma Shen, "Müttefikimiz, ABD şüpheciliğinin tehlikelerinin farkında olabilir ve ortaklığımızın iyi yönlerini vurgulamak için ortaya çıkarsa... insanlar bunun bizim için iyi olduğunu görecekler" diyor.
