Hamas, UAD'den talep edilen ek tedbirlere ilişkin duruşmaların başlamasından memnun Hamas, UAD'den talep edilen ek tedbirlere ilişkin duruşmaların başlamasından memnun
Haber: Damla Oya Erman

Yeni Zelanda, 19. yüzyılın sonlarına doğru tarihe damgasını vuran bir dönüm noktasına imza atıyor. 

Vali Lord Glasgow tarafından Seçim Kanunu'nun imzalanmasıyla Yeni Zelanda, dünya genelinde kadınlara ulusal oy hakkını tanıyan ilk ülke olarak tarihe geçiyor. Bu önemli adım, yıllar süren yoğun çabaların ve özverili mücadelelerin ürünüdür.

Ülkedeki şehirler ve kasabalar, kadın hakları için yıllar süren toplantılara ve eylemlere ev sahipliği yaptı. Kadınlar, bu amaç uğruna sıkça uzun yolculuklar yaparak, kadın haklarına dair konferansları dinlediler, konuşmaları izlediler, çözüm önerilerini kabul ettiler ve dilekçeler imzaladılar. Bu kararlılıkla, kadınlar artık siyasi süreçlere aktif olarak katılma hakkını elde ettiler.

Yeni Zelanda'daki kadınlar, tarih sahnesine büyük bir çıkış yaparak, 1893 yılının Kasım ayında düzenlenen ulusal seçimlerde ilk kez oy kullandılar. Bu oylama, kadınların toplumsal ve siyasi arenada eşitlik arayışındaki önemli bir adımdı ve bu dönemde diğer ülkeler için bir ilham kaynağı oldu.

Ancak Yeni Zelanda'nın bu cesur hamlesi sadece bir başlangıçtı. Amerika Birleşik Devletleri, kadınlara oy hakkını ancak 1920 yılında tanırken, Büyük Britanya'nın tam oy hakkını kadınlara sağlaması 1928 yılını buldu. Yeni Zelanda, bu alandaki öncülüğüyle diğer ülkelerin de benzer reformları hızlandırmasına vesile oldu.

Yeni Zelanda, tarihe kadınların oy hakkını tanıyan ilk ülke olarak geçerken, kadınların toplumsal ve siyasi eşitlik için verdikleri mücadele tüm dünyada yankı buldu. Bu önemli adım, kadın haklarının ilerlemesi ve toplumsal değişimin bir sembolü olarak hala hatırlanmaya devam ediyor.